|
Elektrik Mühendisleri Odası Kadın Komisyonu, 8 Mart yürüyüşünde yaşanan polis şiddetine karşı bir mesaj yayımlayarak, yıllardır mücadele ile kazanılan hakların iktidar eliyle tırpanlanmaya çalışılmasına tepki gösterdi. Türkiye’de son yıllarda yükselişini giderek artıran kadın hareketi ve dayanışmasını hiçbir baskıcı yöntemin sindiremeyeceği vurgulanan mesajda, “Atölyede, kampüste, şantiyede, ofiste hayatın her alanında vardık, varız, var olacağız. Geceleri de, sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz” denildi.
8 MART`IN ARDINDAN; SUSMUYORUZ, KORKMUYORUZ, İTAAT ETMİYORUZ! Bir 8 Martı daha geride bıraktık. Bütün gün bize söylenen iltifat dolu sözler, ekranlarda dönen reklamlar, günün anlamına binaen atılan mesajlar bu kubbede hoş bir seda bıraktı mı bilmiyoruz ama dağıtılan karanfiller çoktan soldu. Kurumsal hediyeler, mağaza indirimleri, ‘baayan`lara özel 8 Mart kampanyaları kime yarar sağladı tek tek hesap edemedik lakin bizim hayatımızda hiçbir şeyi değiştirmedi. Bütün gün doğurmanın erdemini anlatan eril kurmacası bol, özenli gösteriler eşliğinde, çiçek olduğumuzun, analığımızın, dişi kuşluğumuzun ve bir de bunların önüne iliştirilmiş "emekçi", "sevgi dolu", "merhametli" sıfatlarımızın yeniden üzerinden geçildi. Oysa taleplerimiz belli, bize lütfedilen bir hakkı, birilerinin insafına bırakılmış bir uygulamayı, korunup kollanmayı istemiyoruz. Yasalar önünde eşit düzenleme ve uygulamalarla, bunları denetleyen mekanizmalar istiyoruz. Güvenceli iş, eşdeğer işe eşit ücret, görünmeyen ev emeğimize yasal haklar, ücretsiz ve sürekli bakım/kreş hizmeti, kadın dostu kentler, karar mekanizmalarında söz hakkı tanıyan eşitleyici önlemler, bedenimiz üzerinde söz sahipliği, kadına yönelik şiddete ilişkin yaptırımlar istiyoruz ve bunlar için yüzlerce yıllık dev bir patriyarka ile mücadele ediyoruz. Ancak, taleplerimizi daha gür bir sesle dile getirdiğimiz 8 Martlarda, dört bir yanımızı maskülizmle kuşatan hediyeler ve mesajlar alıyoruz. Sözümüzü söylemek için çıktığımız alanlarda, daha 8 Mart günümüz geceye dönmeden, sabahın eril nahifliğinin yerini polis şiddeti alıyor. Hep bir avaz bağırdığımız "kadın dayanışmamız"a cevaben, hiçbir gücün solduramayacağı renklerimizin üzerine devlet eliyle gaz ve plastik mermi yağıyor. Bu 8 Mart`ta da, ülkenin dört bir yanında kadınlar ve LGBTİ+ lar; birlik, mücadele ve dayanışmayı güçlendirerek tüm farklılıklarıyla, renk renk dövizleriyle, coşkulu sloganlarıyla birbirlerine nefes verdi, ataerkine, homofobiye, transfobiye ve her türlü tahakküme karşı topyekûn ses çıkardı. Fakat yıllardır hiçbir olayın yaşanmadığı ve barış içerisinde sürdürülen bu etkinliklere, bu yıl polis şiddeti damgasını vurdu. Özellikle, İstanbul`da 17`ncisi düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşünde yaşanan polis şiddeti ile iktidar, kadınlara karşı nefretini bir kez daha gözler önüne serdi. Kadınların yıllardır mücadele ederek kazandıkları hakların, iktidar eliyle tırpanlanmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Hayatımıza direk dokunan İstanbul Sözleşmesi uygulanmıyor, atıl bırakılıyor ve kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair 6284 Sayılı Yasa işlevsizleştirilmeye çalışılıyor. Bu yasaların kaldırılmasına yönelik, her gün çeşitli mecralarda iktidar taraftarı medya eliyle dozu artan şekilde propaganda yapıldığına tanık oluyoruz. Yine aynı mekanizmalar, 8 Mart yürüyüşlerini de Kabataş yalanlarına dönüştürerek türlü iftiralarla provoke etmeye, katılımcı kitleleri marjinalleştirmeye ve hatta terörize etmeye uğraşıyor. Tüm bu çabalara rağmen olanca tılsımıyla görüyoruz ki; Türkiye`de son yıllarda yükselişini daha da artıran kadın hareketini ve kadınların dayanışmasını hiçbir baskıcı yöntem sindiremeyecektir. Çünkü biliyoruz ve yineliyoruz; kadınlar artık susmayacaklar ve haklarından vazgeçmeyecekler. Atölyede, kampüste, şantiyede, ofiste hayatın her alanında vardık, varız, var olacağız. Geceleri de, sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. Yaşasın Kadın Dayanışması. Elektrik Mühendisleri Odası Kadın Komisyonu 22 Mart 2019
|
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|
|
|