MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İZMİR ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

YENİ ÜYELİK

   · 

YAYIN SATIŞ LİSTESİ

   · 

İNDİRİM YAPAN KURULUŞLAR

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AYDIN   İZMİR   MANİSA 
 

 

EMO İzmir Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 415

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

50. YILDA “YENİ REJİM VE TOPLUMSAL MUHALEFET” SÖYLEŞİSİ DÜZENLENDİ


HABER


 
EMO İzmir Şubesi’nin 50. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında Gamze Yücesan Özdemir ve Fatih Yaşlı’nın katılımıyla “Yeni Rejim ve Toplumsal Muhalefet” başlıklı söyleşi düzenlendi. Kalkınmaya kamu yararına koruyan mühendislerin öncülük yapabileceğine vurgu yapılan söyleşide, toplumsal muhalefetin “emekçi kesimlerin geleceğinin dair bir program” oluşturması gerektiği belirtildi. Etkinlikte, erken seçimlerde sandık ve sayım güvenliği için görev alma çağrısı yapıldı.
 

EMO İzmir Şubesi`nin 50. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında 8 Haziran 2018 tarihinde Tepekule Kongre Merkezi`nde "Yeni Rejim ve Toplumsal Muhalefet" başlıklı söyleşi düzenlendi. Gamze Yücesan Özdemir ve Fatih Yaşlı`nın konuşmacı olduğu etkinliğe; EMO Şubelerinin ve TMMOB bağlı Odaların İzmir Şubelerinin yöneticilerinin yanı sıra CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da katılım sağladı. Etkinlikte EMO İzmir Şubesi 1. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Elgin; şube çalışmalarına katkıları nedeniyle, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Gazi İpek tarafından plaket verildi.  

Etkinliğin açılışı yapan EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Şebnem Seçkin Uğurlu, ilk Şube genel kurulunun 8 Haziran 1968`de gerçekleştirildiğini hatırlatarak, "68 kuşağının ilerici, devrimci gençlerinin seçilerek iş başına geldiği, TMMOB`un bugünkü mücadele hattının ve çalışma anlayışının ilk kıvılcımının filizlendiği Şubemizin tüm üyeleri adına, salondaki herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyoruz" diye konuştu. 68`in gençlerinin bugünde ilerleyen yaşlarına rağmen Şube çalışmalarına destek verdiğini ifade eden Uğurlu, 50`inci kuruluş yıldönümü etkinliklerine ilişkin hazırlık çalışmalarını yürüten komisyonda görev alan ve kısa süre önce hayatını kaybeden Enver Altan Başaran`ı anarak, "Geçmişte Yönetim Kurularımızda, komisyonlarımızda görev alarak sesimizi gürleştiren, meydanlarda, kürsülerde, raporlarda, makalelerde mühendisin sesi olan yitirdiğimiz değerleri; şükranlarımızı sunarak, anıyoruz. Geçmişte yaratılan birikimi, bugün genç üyelerimizin çalışmalarıyla büyütmeye çaba sarf ediyoruz" diye konuştu. EMO`nun düzenlediği meslek içi eğitimlerle bilgi ve deneyim eksiklikleri giderilen genç mühendislerin bilgiye dayalı yeni kalkınma hamlesinin baş aktörü olacağı vurgulayan Uğurlu, "Ülke tarihinin en ağır ekonomik ve siyasal krizin yaşandığı bugünlerde, mesleki çalışmalarımızı daha fazla özveriyle sürdürme gayretindeyiz" diye konuştu. 

"Mühendis Emeğini Büyütmeliyiz"

Şube çalışmalarına genç mühendislerinin katılımının artmasından duyduğu memnuniyeti İfade eden Uğurlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Son 16 yılda tüm kamusal faaliyetlerde siyasi ve ticari çıkarların ön plana çıktığı bir yapılanma oluştu. Özel sektöre, alım garantili santral, geçiş garantili köprü, yolcu garantili havalimanı, hasta garantili şehir hastaneleri kurdurulması, önümüzdeki 25-30 yılımızın bu şirketlere kredi veren finans kuruluşları tarafından ipotek edilmesine neden oldu. Katma değeri yüksek, üretime dayalı alanlara yatırım yapılmaması nedeniyle, rant ve betonlaşma temelli politikaların yarattığı toplumsal borç, en temel sorunumuzdur. Sanayinin temel girdisi olması nedeniyle enerji alanındaki tahribat, ekonomik krizi tetiklerken, telekomünikasyon alanında yaşananlar ise ‘bilgi toplumuna dönüşmesini` umduğumuz gelecek nesilleri ‘yoksulluğa` mahkûm edecek niteliktedir. Giderek ağırlığını hissettiren bu ekonomik açmazdan ancak mühendis emeğini büyüterek çıkabiliriz. Başkanlık sistemiyle, kurmayı hayal ettikleri paralel gelecekte, mühendise ihtiyaç olmayacak. Planlama kavramında yoksun olanlar; bir kişinin dudakları arasından çıkan her sözün teknik elemanlar tarafından ‘şuursuzca` uygulandığı bir dünya hayal ediyorlar."

EMO üyelerinin teknoloji üretebildiği, cari açığın azaldığı yeni bir ekonomik modele geçiş için umutlu olduğunu ifade eden Uğurlu, "Geleceğin mühendisliğinin şekillenmesinde; Şube olarak biz de hizmet içi eğitim ve seminerlerimizin yanında kongre, sempozyum gibi bilimsel etkinliklerle üzerimize düşen sorumluğu yerine getirmeye devam edeceğiz" diye konuştu. 

Erken seçimlerin önemine vurgu yapan Uğurlu, "Mühendislik yeminimize uygun olarak; bilim ve teknolojiyi halkımızın yararına kullanarak, mesleki sorumluluklarımızı yerine getirebilmemiz; bu siyasi ve ekonomik politikaların değişmesine bağlıdır" ifadeleriyle, katılımcıları sandık ve sayım güvenliği için görev alamaya davet etti. 

"Bilime Aykırı İcraatlara Karşı Mücadele Ederiz"

Şebnem Seçkin Uğurlu`nun ardından kürsüye davet edilen EMO İzmir Şubesi 1. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Elgin ise duygularını ifade etti. Şube kuruluşu için üyelerin EMO Yönetim Kurulu`na 21 Haziran 1967 tarihinde dilekçe vermesiyle başlayan ve 8 Haziran 1968 tarihinde ilk şube genel kurulunun düzenlenmesiyle hayata geçirilen Şube kuruluşuna ilişkin çalışmaları anlatan Elgin, İzmir`de seçilerek iş başına gelen ilerici gençlerin EMO ve TMMOB`da başlattıkları değişime işaret etti. İlk genel kurula ilişkin anılarını da paylaşan Elgin, konuşmasında EMO`nun çalışma anlayışının nasıl şekillendiğini şu ifadelerle yer verdi:

"Genel Merkez yönetimimin Mustafa Parla, bizim genel kurulumuzu izlemek için görevli olarak gelmişti. Sonuçta biz iki liste ile gidilen seçimleri kazandık.  Genel Kurul sonrası bizleri ‘sizinle görüşmek istiyorum` diyerek davet etti. O dönem ABD`den yeni gelmişti. Bize ABD`de mesleki çalışmalarının nasıl yürütüldüğünü anlattı. Biz de yapmak istediğimiz faaliyetleri anlattık. Sohbetin bir yerinde ‘siz politika yapacaksınız, burada politika olmaz` dedi. Böyle de önce şaşırdık. Ben ‘neden olmasın, politika her alandadır, zaten ne konuşursanız o politikadır` dedim. ‘Bize uygun gelen bilime ve tekniğe uygun faaliyetleri destekleriz, bilime aykırı icraatlarla da mücadele ederiz` dedim."    

 "Rejim Değişiyor Uyarısı"

Konuşmasına TMMOB`un toplumsal mücadele içindeki önemine vurgu yaparak başlayan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ise erken seçim için yürütülen kampanyaya ara vererek, toplantıya katıldığını ifade etti. Seçimlerin sıradan bir milletvekilli ve Cumhurbaşkanı seçimi olmadığını kaydeden Çam, başkanlık sistemine geçiş öngören 18 maddelik anayasa değişikliğine ilişkin referandumda YSK`nın mühürsüz oyları geçerli sayan kararını hatırlattı. Cumhurbaşkanının partisine üye olması ile Anayasa Mahkemesi ve Hakimler ve Savcılar Kurulu`nun yapısının değiştirilmesine ilişkin hükümleri hemen uygulandığını geriye kalan 16 maddenin ise erken seçimler sonrasında yürürlüğe gireceğine dikkat çeken Çam, seçim sonrası rejim ve sistem değişikliği içeren maddelerin fiilen uygulanacağını vurguladı. Konuşmasını seçim güvenliği için tüm yurttaşların destek çağrısı yaparak tamamlayan Çam, EMO İzmir Şubesi`ne toplumsal mücadeleye katkıları dolayısıyla teşekkür etti. 

"Kurumsal Yapıyı Katkı Vurgusu"

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Gazi İpek ise konuşmasına Şube`nin 80 üyesiyle kurulduğunu belirterek başlayarak, Antalya ve Denizli şubelerinin, İzmir Şube bünyesinde ayrılmasına rağmen, Şube çalışmalarının 17 temsilcilik ve 5 bini aşkın üyeyle sürdürüldüğünü ifade etti. İzmir Şube`nin EMO çalışmaları aşçısından önemine işaret eden İpek konuşmasını şöyle sürdürdü:  

"Emek, hak, eşitlik ve demokrasi mücadelelerinde yerelde diğer emek ve meslek örgütleriyle de dayanışma içinde yer almış; EMO‘nun mesleki uygulamalara ilişkin politikalarının belirlenmesinde de her zaman elini taşın altına koymuştur. Tüm EMO örgütlülüğü içinde kurumsal yapıyı oluşturması en yüksek olan şubelerimizden biridir. 50. yılını kutladığımız şubemizin üyelerine, meslektaşlarımıza, meslek alanımıza verdiği katkıların artarak devam edeceğini biliyor ve bunca yıl içinde yarattığı tüm değerler için teşekkür ediyoruz." 

"Kamu Yararına Denetim"

Konuşmasında TMMOB`ya yönelen baskıya işaret eden İpek, "Siyasal iktidar, kamu yararını hiçe sayan idari, ekonomik, siyasi ve sosyal uygulamalarının önünde bir engel olarak gördüğü TMMOB‘yi etkisizleştirmek istemektedir" dedi. TMMOB`un mesleki çalışmaları bilimsel ilkelere uygun olarak, yeterli niteliklere sahip meslektaşları tarafından, kamu sağlığı ve güvenliği gözetilerek icra edilmesini denetleyen Anayasal bir kurum olduğunu vurgulayarak, TMMOB ve EMO`nun mesleki denetimle bilime, etiğe, kamu yararına uygun olmayan piyasacı-rantçı uygulamalar karşısında durmaya devam edeceğini kaydetti. OHAL koşullarında gidilen erken seçimlerin önemine vurgu yapan İpek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Barış, demokrasi, eşitlik ve özgürlük için, hukukun üstünlüğünü yeniden tayin edebilmek için, bilimsel demokratik ve laik bir eğitim sistemi için, kentlerimizi, çevremizi, doğayı korumak için, adil olarak paylaşılan, üretken bir ekonomi için, cinsiyet eşitliği, eğitimden, iş hayatına hayatın her alanında fırsat eşitliği için, meslek haklarımızı korumak ve meslek onurumuza sahip çıkmak için oy kullanacağız. Oylarımıza sahip çıkacağız."   

"AKP Rejiminin Yapı Taşları"

Açılış konuşmalarının tamamlanmasının ardından Gamze Yücesan Özdemir ve Fatih Yaşlı`nın katılımıyla "Yeni Rejim ve Toplumsal Muhalefet" başlıklı söyleşiye geçildi. Şebnem Seçkin Uğurlu`nun yönettiği söyleşide ilk sözü alan Fatih Yaşlı, 

AKP`yi tarihindeki diğer sağ partilerden ayrılan en temel özelliğinin "rejim kuran-değiştiren" bir anlayışa sahip olması olduğunu vurguladı.  AKP`nin her başı sıkıştığında yeni bir seçim ya da referandum düzenleyerek, adım adım rejim değişikliği zemini hazırladığını ifade eden Yaşlı, AKP`yi sıradan bir "burjuva" partisi olarak nitelendirmenin yanlış olduğunun bugün daha net anlaşıldığını vurguladı. 

AKP`nin "otoriterleşme", "dinselleştirme" ve "neo-liberal piyasa ekonomisi" olarak özetlenebilecek 3 temel ilke doğrultusunda hareket ettiğine vurgu yapan Yaşlı, AKP`nin egemenliğinin kaynağı olarak "ulus" yerine daha dinsel bir yaklaşımla "milleti" gördüğünü ifade etti. "Millet" içerisinde yer almak için müslüman, sünni ve erkek olmanın yanı sıra AKP`ye de oy vermek gerektiğini vurgulayan Yaşlı, "Egemenliğinin kaynağı eskisi gibi parlamento değildir, her şey Saray`da alınan kararlar doğrultusunda icra edilmektedir. Erdoğan`nın ağzından çıkan her söz emir niteliğindedir" diye konuştu. AKP döneminde toplumsal yaşamın geriye götürüldüğüne işaret eden Yaşlı, müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesi gibi uygulamalara değindi. AKP`nin kendisinden önceki tüm iktidarlardan daha sıkı bir neo-liberal piyasa ekonomisi uyguladığına işaret eden Yaşlı, yapılan özelleştirmelerden örnekler verdi. AKP`nın rejiminin inşası için kendi sermaye sınıfı yarattığına işaret eden Yaşlı, kamu kaynaklarıyla fonlanan AKP sermayesinin karşılığında, yeni rejim için medya yatırımları yaptığına değindi. Yap-İşlet-Devret modeliyle fonlanan sermayenin, rejimin kontrolündeki dernek ve vakıflara da kaynak aktararak, toplumsal yapının dönüştürülmesi çalışmalarına destek olduğunu ifade eden Yaşlı, geleneksel sermayenin de AKP döneminde hiç olmadık büyüklükte kârlar elde ettiğini vurguladı. 

"Bağımsız Emek Hareketi"

Bahçeli`nin çağrısıyla yapılan değişikliğin fiili duruma Anayasal güvence sağlanmasından ibaret olduğunu vurgulayan Yaşlı, erken seçimler sonrası rejim değişikliğinin bütünüyle hayata geçirileceğini belirtti. Ekonomik kriz büyümeden seçimlerin gerçekleştirilmek istendiğine değinen Yaşlı, AKP`nin dış politikada da ciddi sorunlarla yaşadığını hatırlattı. Erdoğan`ın başkanlık kararnameleriyle yöneteceği bir ülke istendiğine vurgu yapan Yaşlı, iki turlu seçim sisteminin muhalefetin adımlarıyla AKP açısından handikaba dönüştüğüne işaret etti. Seçimi kim kazanırsa kazansın emekçi kesimlere yönelik olarak kemer sıkma politikalarının uygulanacağına vurgu yapan Yaşlı, toplumsal muhalefetin, emek-sermaye çelişkisini temel gündem maddesi yapacak bir bağımsız emek hareketi oluşturması gerektiğini vurguladı. Ülkenin geleceği için CHP ve HDP`nin dışında güçlü bir sol siyasi partinin yaratılmasının önemine dikkat çeken Yaşlı, solun emek-sermaye çelişkisi etrafından fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğinin altını çizdi. "İktidarı almayı hedefleyen bir perspektifle asıl meselenin sınıfsal olduğu yeniden hatırlanmalı" diyen Yaşlı, "Solun CHP ve HDP`nin iktisadi programının AKP`den ne kadar farklı olduğuna bakması lazım" diye konuştu.   

"Mühendis Öncü Olmalı"

Gamze Yücesan Özdemir ise konuşmasına mühendislerin toplumsal yaşamındaki önemine dikkat çekerek başlayarak, "Emekçi kesimlerin önemli parçası olan mühendisler bu coğrafyada kamu yararını koruyan en önemli kesimdir. Mühendisler emekçi sınıflara öncülük ederek kalkınmanın en dinamik kesimini oluşturabilirler. Emekçi kesimleri ve geri plana itilenleri, yeniden siyasi özene yapacak bir sol muhalefeti ancak böyle kurabiliriz" diye konuştu. Solun, topluma bütünlüklü bir mesaj veremediğini ve baskıcı bir iktidara karşı liberal çıkışlarla kendini sınırlandığını ifade eden Özdemir, "Sol, emekçi kesimlerin, işçilerin geleceğinin dair bir program sunmalıdır" diye konuştu. 

Toplumsal solunun, AKP`nin kurduğu yeni rejimle bir program doğrultusunda mücadele vermesi gerektiğine işaret eden Özdemir, bu rejimin siyasi, ideolojik ve iktisadi olmak üzere 3 kategoriye ayrılabilecek özellikleri olduğunu vurguladı. Mühendislerin de sorunu olan taşeron çalışma, sendikasızlaştırma ve güvensizleştirmenin yaygınlaştırıldığına dikkat çeken Özdemir, "AKP bu politikaların önemli bir kısmının OHAL`in verdiği olanaklarla yaşama geçirdi. Hafta sonu çalışmanın esnekleştirilmesi KHK ile düzenlendi, grevler yasaklandı" diye konuştu. Her türlü hizmetin piyasaya açılmasının AKP döneminde gerçekleştirilen en temel "iktisadi" değişiklik olduğunu vurgulayan Özdemir, "Örneğin OHAL döneminde zorunlu hale getirilen bireysel emeklilik uygulaması, emekliliğin hizmetlerinin doğrudan sermaye açılmasıdır. Yine şehir hastaneleri sağlık hizmetlerinin bütünüyle piyasaya bırakılmak istenmesine en iyi örnektir" diye konuştu. 

İktidarın emekçilere yönelik "siyasi" adımları arasından sendikaların kontrol altına alınması eğilimini örnek veren Özdemir, sendikaların tasfiye edilmesi yerine yandaş sendikalarının yaratılarak, büyütülmesinin tercih edildiğini dile getirdi. OHAL döneminde işçilerin işverene karşı açtığı davaların zorunlu arabuluculuğa tabi kılındığını ve hak arama olanaklarının daraltıldığına işaret eden Özdemir, OHAL`ın sağladıkları olanaklarla grevlerin yasaklandığını da hatırlattı. Kamu emekçilerin iş güvencesini ortadan kaldırmak için kamu personel rejimde değişikliğe gidilmesinin de OHAL koşulların da tartışmaya açıldığını belirtti.

Rejime ciddi bir gericilik dalgasının da eşlik ettiğine vurgu yapan Özdemir, "yerli-milli", "AKP Türkiye`dir" sloganlarıyla tüm cumhuriyet değerlerinin yok edilmeye çalışıldığını kaydetti. "AKP`yi eleştiriyorsan yurttaş sayılmazsın" anlayışının topluma kabul ettirilmeye çalışıldığına vurgu yaptı.

"Mücadele Programı Toplumla Oluşturulmalı"

Sol muhalefetin "güvenceli iş, güvenli gelecek" vurgusuyla bir mücadele programı yürütmesi gerektiğini ifade eden Özdemir, "Sadaka değil yurttaşlık hakkı. Parasız eğitim, sağlık" gibi sözlerin daha fazla duyulması gerektiğini vurguladı. Solun yurttaşlara ulaşmak için doğrudan demokrasi kanallarını kullanmasını isteyen Özdemir, Gezi Direnişi sırasında oluşan mahalle forumlarını örnek verdi. Doğrudan halkın taleplerinin yükseltilmesinin önemine vurgu yapan Özdemir, toplumla birlikte sol bir mücadele program oluşturulabileceğini ifade etti. Özdemir konuşmasını, "devrimcilik umutsuzluğu ikna edecek şekilde açıklamak değil, umudu büyütmektir" sözleriyle tamamladı. 

Söyleşinin ardından Son Dakika Band`ın sahne aldığı müzik dinletisi gerçekleştirildi.

 



ELEKTRİK FABRİKASI HALKINDIR, RANTA KURBAN EDİLEMEZ!

22.11.2024
 


Çok Okunanlar


SAYI 415: BİLİMİN ÖNCÜLÜĞÜNDE 70 YILLIK MÜCADELE GELENEĞİ

WEBİNAR: ELEKTRİĞİN GEOMETRİ İLE İMTİHANI

WEBİNAR: PATLAYICI ORTAMLARDA ELEKTRİK TESİSATI

WEBİNAR: YANGIN ALGILAMA VE UYARI SİSTEMLERİ

EMO TV: GÜNEY GÖNENÇ HEP ARAMIZDA OLACAK

SEMİNER: ORTA GERİLİM DAĞITIM ŞEBEKELERİ VE ORTA GERİLİM BARALARININ TASARIMI

EMO-GENÇ TANIŞMA TOPLANTISI

İZMİR DEVLET TİYATROSU`NDA TİYATRO KEYFİ VE SÖYLEŞİ FIRSATI!

GENÇ MÜHENDİSLER KAHVALTIDA BİRARADAYDI

ELEKTRİK FABRİKASI HALKINDIR, RANTA KURBAN EDİLEMEZ!

Okunma Sayısı: 353


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.