Elektrik Mühendisliği Dergisi’nin 474. sayısı yayımlandı. Yapay zeka ve elektrikli araçlar konularının dosya olarak işlendiği dergide, teknolojinin toplumsal hayatı nasıl dönüştürdüğü, bugünümüz ve geleceğimize yönelik etkilerinin yanında risklerini de değerlendiren yazılar yer alıyor. Dergide ayrıca elektrik özelleştirmelerinin sonuçları ve meslek dallarımızdaki yükseköğretimin durumu inceleniyor.
Elektrik Mühendisliği Dergisi`nin 474. Sayısında "yapay zeka" ve "elektrikli araçlar" dosya konusu olarak işleniyor. Dergi, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) 49. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş`ın "EMO`dan" başlıklı yazısı ile başlıyor. Yazısında güncel gelişmelere değinen Ulutaş, ucuz, kaliteli ve güvenilir enerjiye erişimin temel bir hak olduğunun altını çiziyor. Ulutaş, dağıtım şirketlerine kaynak aktaran Türkiye tablosunun artık geride bırakılması ve kamucu anlayışla enerji alanında ticari ve siyasi çıkarlardan uzak özerk bir yapı inşa edilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu sayının editörü EMO 49. Dönem Yönetim Kurulu Yazmanı Ramazan Pektaş "Gerçekçi Ol, İmkansızı İste" başlıklı yazısında teknolojinin günlük yaşantımıza etkilerini ironik bir dille anlatıyor. Teknolojinin insan, toplum ve doğa yararına kullanılması gerektiğine işaret eden Pektaş, "aksi durumda gözü doymak bilmeyen kesimlerin hırsları uğruna daha fazla yoksulluk üreten bir dünyaya mahkum olacağımız" uyarısında bulunuyor. Daha sonra Elektrik ve Elektronik Mühendisi Haşim Aydıncak`ın, EMO 49. Dönem Olağan Genel Kurulu`nu değerlendirdiği "Genel Kurul Örgütün Önüne Genişleyerek, Gelişerek, Güçlenerek Toparlanma Görevini Koydu" başlıklı yazısı yer alıyor. Ardından Ramazan Pektaş`ın, EMO 49. Dönem Çalışma Programı ve yapılacak etkinliklerle ilgili bilgi veren yazısı geliyor. Dergide "Yapay Zeka" dosya konusu, Bilgisayar Mühendisleri Odası 7. Dönem Yönetim Kurulu Yazmanı İzlem Gözükeleş`in "Yapay Zeka ve Varoluşsal Riskler" başlıklı yazısı ile başlıyor. Yapay Zeka`nın gelişimi ve endüstrileşmesiyle birlikte hayatımıza etkilerini anlatan Gözükeleş, "İnsanlığın karşısındaki varoluşsal tehdit, robotların dünyayı ele geçirmesi ve insanları işsiz bırakması olmayacak. Büyük teknoloji şirketlerinin inisiyatifinde şekillenen, endüstrileşen ve bağımlılık ilişkilerini artıran yapay zeka, insanlık için çok daha somut bir tehdit olarak karşımızda duruyor" uyarısında bulunuyor. Dosya konusu, Paris Cite Üniversitesi`nden Doç. Dr. Selim Eskiizmirliler`in, "Beyin Makine Arayüzleri ve Yapay Zeka" başlıklı yazısı ile devam ediyor. Yapay zeka uygulamalarının etkileri ve ortaya çıkardığı sorunları, tıbbi uygulama örnekleri üzerinden anlatan Eskiizmirliler, beyin makine arayüzlerinin sadece makine-insan değil, insan-insan ilişkisi/iletişimi konusunda da radikal dönüşümlere, etik ve felsefi tartışmalara kapı araladığını belirtiyor. Daha sonra Elektrik Yüksek Mühendisi Önder Şişer "Yapay Zeka İnsanlığı Tehdit Eder mi?" başlıklı yazısında, kısa ve uzun vadeli riskler ile potansiyel fırsatları anlatıyor. Şişer, yapay zekanın insanlığı tehdit etme potansiyeli olduğunu ancak bu tehditlerin yönetilmesi ve minimize edilmesinin mümkün olduğunu vurguluyor. Dosya konusu, Prof. Dr. Engin Çetin`in "Yapay Zeka ve Fotovoltaik Sistem Uygulamaları" yazısı ile tamamlanıyor. Yapay zekanın eldeki çok miktarda karmaşık veriyi doğru analiz edebildiğini ve elde ettiği sonuçlara göre aksiyon alabildiğini belirten Çetin, bu nedenle fotovoltaik santral tasarım, bakım ve işletme süreçleri ile gerekli donanımların üretim aşamalarında yapay zekanın kullanımının adeta zorunluluk hale geldiğini ifade ediyor. "Elektrik şebekesi toplumsal mücadele alanı" Mahir Ulutaş, dergide "Elektrik Sektörünün Yeniden Kamulaştırılması Zorunludur" başlığıyla yayımlanan yazısında, son dönemde Isparta, Diyarbakır, Mardin ve İzmir`de yaşanan elektrik kaynaklı facialara dikkat çekiyor. EMO`nun, "özelleştirmelerin büyük bir hata ve halka karşı suç olduğunu" ısrarla dile getirdiğini anımsatan Ulutaş, "Elektrik şebekesi toplumsal mücadelenin merkezi bir alanıdır, seçenekler yaşam ve ölüm arasındadır. Elektrik şirketleri yeniden ve bu defa gerçekten kamulaştırılmalıdır" diyor. Ardından Elektrik Mühendisi Cevat Şahin, "Özelleştirmenin Dağıtım Sistemlerindeki Olumsuz Etkileri" başlıklı yazısında, özelleştirme ile vatandaşların şirketlerin ticari nemalanma alanlarının bir parçası haline getirildiklerini kaydediyor. Şahin, dağıtım şebekelerinin bugün geldiği noktayı madde madde ayrıntılı biçimde aktarıyor. EMO İzmir Şubesi 35. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi Muhammet Demir ve Yayın Komisyonu Üyesi Mehmet Güzel imzalı "Özelleştirilmiş Elektrik Dağıtımı Hem Cebimizi Hem İnsanları Çarpıyor" başlıklı yazıda da kamu eliyle yürütülmesi gereken hizmetin özelleştirilmesinin sonuçları fotoğraflar eşliğinde gözler önüne seriliyor. Yazıda, "Kalıcı çözüm için üretimden, dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey entegre bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır" deniyor. Elektrikli Araçlar, Gelecek ve Riskler Dergimizin "Elektrik Araçlar" başlıklı ikinci dosya konusu Toros Üniversitesi`nden Yusuf Muratoğlu ve Mersin Üniversitesi`nden Alkan Alkaya`nın "Elektrikli Araçlar ve Batarya Yönetim Sistemi" yazısıyla başlıyor. Yazıda elektrikli araç satışları ve şarj noktaları konusunda istatistiki bilgilerin yanı sıra, türlerine göre pillerin teknik özellikleri de aktarılıyor. Dosya, Batman Üniversitesi`nden Dr. Gökhan Yüksek`in "Yarının Dünyasında Elektrikli Araçlar: Sürdürülebilir Ulaşımın Geleceği ve Çevresel Dönüşüm" başlıklı yazısı ile devam ediyor. Yüksek, yazısında elektrikli araçların beraberinde getireceği değişimler ve dönüşümlere dikkat çekiyor. EMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Burak Özgen de, "Elektrikli Araçlar ve Şart İstasyonlarında Yangın ve Güvenlik" başlıklı yazısında, son dönemde daha çok gündeme gelen yangın riskleri ve alınması gereken önlemlere değiniyor. Özgen, meydana gelebilecek yangınlar ve olumsuz sonuçlarını azaltmak için yapılması gereken mevzuat düzenlemelerini de aktarıyor. Elektronik Mühendisi Ebru Akgün Yalçın, "Nükleer Milat" başlıklı yazısında, nükleer enerji fikrinin doğuşundan başlayarak, tüm dünyada bir furya ile santralların kurulduğunu, ancak ardından gelen facia ve kazalar nedeniyle ilginin giderek azaldığını belirtirken, Türkiye`nin Akkuyu macerası ile karşı karşıya kalacağı risklere dikkat çekiyor. Mühendislik Eğitimi ve Sorunlar Elektrik Mühendisliği Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Ertuğrul Orhan Örücü, "2024 YKS Sonuçları Özerine" başlıklı yazısında, meslek alanlarımızda bu yıl üniversiteye giren öğrenci sayısı, geçen yılki durum ve boş kalan kontenjanlarla ilgili bilgi veriyor. Örücü, ardından "Mühendis Eğitimi Profesörsüz Olur Mu?" başlıklı yazısında, bazı devlet üniversitelerinin meslek alanlarımızda eğitim veren bölümlerinde profesör ve doçent bulunmadığına işaret ederken, "Öğretim elemanlarının nicelik sorunu elektrik, elektronik ve biyomedikal mühendisliği eğitimindeki sorunların en önemlisidir ama sorunlar öğretim elemanları ile sınırlı değil ne yazık ki" diyor. Dergimiz, mühendislik lisans programları değerlendirme ölçütlerinin güncellendiğine ilişkin haber ile devam ediyor. EMO Basın Görevlisi Bahar Tanrısever`in, 2023 yılı Yayın Ödülü alan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Odamız Üyesi Prof. Dr. Belgin Türkay ile yaptığı söyleşi, "Başarı İçin Ders Dinleme Disiplini ve Çalışmak Şart" başlığı ile dergimizde yer alıyor. Ardından Ertuğrul Orhan Örücü`nün, tüm üyelerimize EMO`nun 70. Yılı nedeniyle çıkarılacak özel sayıya katkı ve destek çağrısı yaptığı "Fidandan Çınara EMO`nun 70. Yıllık Yolculuğu" başlıklı yazısı geliyor. EMO 49. Dönem etkinliklerine ilişkin bilgi veren yazı ve EMO Basın Görevlisi Necla Dulkadiroğlu`nun hazırladığı kitap tanıtımları ile dergi yazıları sona eriyor. Her zaman olduğu gibi EMO kurulları ve güncel elektrik istatistikleri de dergimiz aracılığıyla okuyuculara sunuluyor. Elektrik Mühendisliği Dergisi`ne aşağıdaki bağlantıdan elektronik ortamda ulaşabilirsiniz.
|