Teknik Emek Gücünün Örgütlenmesi başlığıyla 31 Ocak günü düzenlenen panel-forum yapıldı. 75 kişinin izlediği panel-forum İstanbul Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’nün Balmumcu’daki konferans salonunda gerçekleştirildi.
Saat: 14:00‘te Şubemiz Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Karaçay‘ın açış konuşmasını yaptığı panele katılan konuşmacılar: Prof. Dr. Atilla Göktürk (Muğla Üniversitesi ) Mehmet Beşeli (Birleşik Metal-İş Genel Sekreter Yrd.) Kurtuluş Kaya (EMO İst. Şubesi Başkan Yardımcısı) Özgür Günay (Elektronik ve Haberleşme Mühendisi) Ece Kocabıçak (Bilgisayar Mühendisi) Panelistlerden biri olan Prof. Dr. Atilla Göktürk‘ün aynı zamanda yönettiği oturumda konuşmacılar: Bilişim sektörünün tarihsel ve bugünkü durumu, teknik emek gücü olarak adlandırılan beyaz yakalıların genel örgütlülük açısından ve de TMMOB ve Odalardaki konumları açısından durumu, bu kesimin diğer emek güçleriyle birlikte örgütlenmesinin olanakları ve yararları, sendikalar açısından böyle bir ortak örgütlenmenin sınırları ve zorlukları ele alındı. Bu kesim içindeki kadın çalışanların durumu ve hakları üzerinde görüş ve önerilerini belirtiler. Geçtiğimiz yıl gündeme gelen ve bilişim çalışanlarının örgütlenmesi açısından ateşleyici bir rol oynayan IBM Türk‘deki sendikal örgütlenmeye sık sık değinilen konuşmalarda bu örgütlenmenin önemi ve sorunları ele alındı. Konuşmacıların görüşlerini açıklamasından sonra, izleyicilerden gelen sorulara ve açıklamalar yönelik ikinci tur konuşmalar yapıldı. Programa göre 16:30‘da bitmesi gereken panel 17.00‘ye kadar uzadı. 17:30‘da başlayan Bilişimde Örgütlenme içerikli forum katılımcıların konuşmasıyla gerçekleşti. 20‘ye yakın katılımcının söz aldığı bu bölümde konuşmacılar görüş ve önerilerini belirttiler. Şubemiz YK. Başkanı Erhan Karaçay, açılış konuşmasında; "....Gelinen noktada öncelikle, krizin ülkemizi çok ciddi etkileyeceğini bilim adamları ve iktisatçılar tarafından söylendiği günümüzde sonuçlarının çok ağır olacağı bir sürece girildi. Böyle dönemlerde bedel hep çalışanlara ödettirilmeye çalışılıyor. Bizde bu bedeli ödememek için örgütlenmek durumundayız. Mevcut meşruiyetimizi daha da ileri doğru geliştirecek bir örgütlenme modelini; öncelikle odalarımızda sonra da sendikalarda örgütlenme konusunda ciddi yollar almamız gerekiyor. Aksi taktirde, mevcut süreçte işsizleştirmenin yoğun olduğu bu dönemde ciddi anlamda daha ağır bedellerle karşı karşıya kalacağız..." dedi. Prof. Dr. Atilla Göktürk, Mühendislik ve mimarlık alanındaki değişim ve gelişmeleri anlatırken "esnekleştirme" konusuna değindi: "...Mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin ya da teknik elemanlarının çalışma koşullarına baktığımızda, değiştiğini ifade edebiliriz. Yani hizmetin kendisi değişti. Buna bağlı olarak mühendis ve mimarın ve teknik elemanın kendisi değişmek zorunda kaldı. Bu değişince de örgütlenme de değişti. Ve buna uygun örgütlenmenin de tartışılması gerekiyor. Mühendislik, mimarlık alanını etkileyen hangi noktalar oluştu ki biz böyle tartışmalar yapıyoruz. Bu değişim çerçevesinde mühendislik ve mimarlık açısından baktığımızda, bu alan nitelikli bir işgücü alanı. Nitelikli işgücü alanında nasıl sonuçlar ortaya çıkar? Neler olabilir? 70 sonrası süreçte üretimin yeniden organizasyonuyla karşı karşıyayız. Bu neyi değiştiriyor? Bu değişimi üç ana başlık altında tanımlayabiliriz. İş organizasyonunu değiştiriyor. Devletin değişimini ortaya çıkarıyor ve uluslararasılaşma ortaya çıkıyor. Bunun detaylarına doğru indiğimizde önemli noktalar söz konusu diyebiliriz. Örneğin iş organizasyonunun değişimi boyutunda olaya baktığımızda teknolojinin değişmesi ve bunun da üretim sürecine uygulanması anlamında çok çarpıcı biçimde mühendis ve mimar bu noktada rol oynuyor. Bunu daha da detaylandırdığımızda bilginin ve doğal kaynakların metalaştırıldığını veya özel mülkiyete konu olduğunu görebiliyoruz. Asıl olarak da, iş organizasyonundaki değişimin en önemli bir boyutu da esnekleştirme konusundaki boyuta dikkat çekmek isterim. Esnekleştirme dediğimizde yine, teknolojide, üretimde, organizasyon yapılarında ve emek sürecinde bir esnekleştirme durumuyla karşı karşıyayız. Bu nedir diye bakar isek; mesela çok yönlü beceri ve alışkanlıklarla donanma işlemi; mesela, değişik istihdam modellerinin hayata geçmesi; mesela, ücret belirlemede bireysel performansın ya da kurumsal performansın öne çıkması gibi bir takım faktörler esnekleştirme çerçevesinde ele alınabilecek konulardır. ..." Birleşik Metal-İş adına konuşma yapan Mehmet Beşeli başta kendi işkolu olmak üzere çeşitli işkollarında işçilerle, mühendis ve mimarların aynı çatı altında örgütlenmesi konusunu ele aldı: "....Ortak örgütlenme bir gönüllük içersinde gelişmediği sürece sadece bizim temennimiz olarak kalacaktır. Bu kesimler eğer işçilerle bugün ortak örgütlenemiyorlarsa, kabaca yasalara, örgütlenmenin zorluklarına bağlamamak gerekir. İşçilerin mühendisleri algılamaları, yani kendilerinden görüp görmeme meselesi; bizim işkolumuzda işçiler mühendisleri işverenin adamı ya da işveren olarak algılıyorlar. Yanlış olmasına rağmen böyle bir gerçekle karşı karşıyayız. Bugün mühendisler bir kısmı kendilerini işçi sınıfının bir parçası olarak görürken, bir kısmı da görmüyor. Temennimiz odur ki, kendileri ayrı, bağımsız sendikalarda örgütlensinler. Tabi ki, temennimiz bu ama, bugünkü yasalar buna da izin vermiyor. Mevcut sendikalarımız işkolu temelli örgütlenmektedirler. Böyle bir model olan ülkemizde ve bir başka engel olarak da, aynı işyerinde birden fazla toplu sözleşme yapılamıyor. Yani mühendisler kendi sendikalarını kurmuş olsalar bile bugünkü koşullarda Toplu İş Sözleşmesi yapamayacaklar. O yüzden, bugünkü koşullarla düşündüğümüz zaman en kolay örgütlenme yolu, örgütlü olan sendikalarda bir araya gelmektir. Bunun gerçekleşmesi ise gerçekten zor; Bir tarafta algı meselesi var, diğer yanda sınıf içi ilişkilerde problemler var. Mühendisler kendilerini nasıl görüyorlar? Kendilerini nasıl tanımlıyorlar?...."
|
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|