|
Bilgisayar ve Beyin
Bilgisayar ile insan beyni arasındaki analoji üzerine on yıllardır düşün insanları kafa yormaktalar. 20. yüzyılın önde gelen matematikçilerinden John Von Neumann da bu isimler arasında. "Bilgisayar ve Beyin" çalışması, Ali Değirmenci‘nin çevirisi ile Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) yayınları arasından çıkan Neumann, 1956 bahar döneminde Yale (iniversitesi‘nde verdiği, ABD‘deki en eski ve önemli akademik ders serilerinden Silliman Dersleri‘nden derlenen kitabında, yaklaşık 50 yıl öncesinden günümüze ışık tutuyor.
Kitap, 2000 yılında, ABD‘de, sinirbilimci düşünür Paul M. Ve Patricia S. Churcland‘ın. Neumann‘ın çalışmasının önemine vurgu yapan önsözü ile ikinci kez basılmıştı.
John Von Neumann, kitabında, insan yapımı bilgisayarlarla karşılaştırıldığında bazen sayısal ve bazen analog olarak çalışan, ama daima sıra dışı bir istatistiki dil kullanarak işleyen beynin nasıl çözümlendiğini konu alıyor.
Sunuş yazısından: "Kitabında bir makinanın biyolojik zeka ile ilişkisini esi görülmemiş bir açıklık ve kesinlikle özetledi [kitap]. 1950‘lerin belki amatörce, ama güçlü bir motivasyonla Sinirbilim üzerine başladığı çalışmaları sayesinde, problemi yeteri kadar kavrayacak olgunluğa erişmişti: böylece profesyonel hayatında kendini adadığı ‘makinaların‘ kavrayış becerilerini geliştirmek üzerine sonuçlar çıkardı. Bugün bile kontrol edilmesi bir hayli zor ileri görüşlü hesaplama yöntemini kullandığı yarı-analog stratejiyi önermek sureti ile kusurlarını hızla telafi eden paralel işlem süreçlerini de kullanarak, günümüzde de herkesin kullandığı sayısal metaforu geliştirdi."
Katedral ve Pazar
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) başından beri destek olduğu "açık kaynak kodlu yazılım alanında" bir klasik olan. Eric S. Raymond‘un "Katedral ve Pazar" adlı ünlü denemesini kitap olarak bastı. Cihan Gerçek ve Aydın Bodur tarafından dilimize çevrilen kitap, EMO Yayınları arasında. EMO 41.Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen‘in kaleme aldığı sunuş yazısı ile basıldı. Türkçe çeviriye yazdığı sunuş yazısında, "özgür yazılım" ve "hacker" kavramlarına odaklanan Çeçen, bu iki kavramın kapitalizmin protestan etiğine kökten bir başkaldırı içerdiğinin altını çiziyor. Linux‘un "açık model" olarak ortaya çıkmasını sağlayanın bu itki olduğunu savunan Çeçen, açık-kaynaklı modeli şöyle tanımlıyor: Her şey, bir sorunun ortaya çıkması veya birinin önemli bulduğu bir amaçla başlar. O sorunun çözümü veya kişinin amacını gerçekleştirmesi sadece bu düzeyde kalmaz. Aynı zamanda 0.1.1.sürümünü de oluşturur. Açık modelde alıcı, bu çözümü özgürce kullanma, test etme ve geliştirme hakkına sahiptir. Bu kurgu ancak ve ancak çözüme giden bilgi de (kaynak) beraberinde var ise olanaklıdır." Eric Raymond‘un açık ve kapalı modeli, pazar ve katedral üzerinden kıyasladığını da anlatan Çeçen, Raymond‘un teorize edişinde, Linux ile "katedralden pazara geçildiğini" belirtiyor. (Kaynak Elektrik; 01.12.2009)
|
|
|