Özgür yazılımın kurucusu Richard Stallman, EMO Ankara Şubesi, LKD, INETD ve Ankara Barosu Bilişim Kurulu`nun düzenlediği etkinlik ile Ankara Barosu Eğitim Merkezi`nde 27 Şubat 2011 Pazar günü `Özgür Yazılım ve Özgürlüğünüz` konulu bir konuşma yaptı.
Stallman, konuşmasında, özgür yazılım hareketine katılmanın bilgisayar kullanıcılarının kendi bilişimlerini kontrol etmelerine olanak sağladığını vurgulayarak, genelde, Linux çekirdeği ile kullanılan GNU işletim sisteminin bu özgürlükleri nasıl erişilebilir kıldığı anlattı.
EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş açılış konuşmasında şunları söyledi, "Değerli özgür yazılım dostları EMO Ankara Şubesi olarak herkesi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. EMO bünyesinde bilgisayar mühendisleri, elektronik mühendisleri, biyomedikal mühendisleri, bilişim alanlarında çalışanlarını da elektrik mühendislerinin yanı sıra barındırdığı için bizim alanımıza girmekte. Bu alanda yapılan her türlü etkinlik tarafımızdan desteklenmekte. Ülkemizin ya da dünyanın bir çok yerinde zaman zaman özgürlüğün ya da başka kavramların kolaylıkla çarpıtıldığını görebiliyoruz. En güncel örneklerinden belki birisi Akdeniz`in karşı kıyısında birilerinin kontrolündeki isyanlar. Tıpkı yıllar önce Türkiye`de bir yöneticinin ‘Bu ülkeye şu düşünce gelecekse onu da biz getiririz` dediği gibi şimdi birileri de ‘buralarda isyanı bir çıkartırız biz kontrol ederiz` diyorlar. O anlamda burada özgür bir hareket var. Bu hareketin en önemli kişilerden birisi olarak düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı kabul ettiği için Stallman`a teşekkür ediyorum. Burada özgür bir hareket var. Benzer etkinlikleri bay Stallman ile yapmak istediğimizi ilettim memnuniyetle karşıladı. Umarım bundan sonra tekrar aramızda olur.Hepinize bu etkinliğe katıldığınız için teşekkür ediyorum." Linux Kullanıcıları Derneği Onursal Başkanı Mustafa Akgül de açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Bu toplantı aslında bize bir görev veriyor. Özgür yazılıma gönül veren kuruluşlar olarak, İstanbul`a gelenleri Ankara`ya taşımak, ondan bağımsız olarak Ankara`ya birilerini getirmek konusunda üzerimize görevler düşüyor. Özgür yazılım hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Özgür yazılım hareketi yazılımın ötesine geçmiş durumda. Özgür yazılım sosyal hareketlere, insanların bağımsızlık ve özgürlük hareketlerine destek veriyor. Özgür yazılım internet ile iç içe geçmiş, insanlığın geleceğine önemli katkıları olan bir durum. Bütün dünyada insanlar daha fazla özgürlük, yönetime katılmak ve refahtan pay istiyorlar. Özgür yazılım insanlığa bunları sağlamaya yönelik araçlar veriyor. Biz de bu çabanın parçası olmaktan onur duyuyoruz." "Özgür yazılım özgürlüğe saygı gösteren yazılımdır" Açılış konuşmalarının ardından söz alan özgür yazılımın kurucusu Richard Stallman özgür yazılımı "özgürlüğünüze saygı gösteren toplumunuza saygı gösteren yazılımdır. Bu fiyatla ilgili bir şey değildir, özgürlükle ilgilidir" diyerek tanımladı ve şöyle konuştu; "Özgür yazılımda ifade edilen ‘özgür` ifadesini özgür ifadesi olarak almalıyız. Türkçe`de bu anlam çok açık, özgür dediğinizde hiç kimse İngilizce`deki bedava, ücretsiz anlamını çıkarmayacaktır. İngilizce konuşurken bunu her konuşmamın başında açıklamam gerekiyor. Eğer bir program özgür değilse buna özgür olmayan yazılım veya özel mülk yazılım, kullanıcıları baskılayan yazılım diyoruz. Çünkü özgür olmayan program dijital sömürgeleştirme yaratıyor. Bu yolla da her sömürgeci sistem gibi böl ve yönet politikasını güdüyor, kullanıcıları bölüyor ve çaresiz bırakıyor. Bölünüyorlar yazılımı paylaşmaları yasak çaresizler çünkü kaynak koduna erişimleri yok, programı değiştiremiyorlar. Hatta programın gerçekte ne yaptığını inceleyemiyorlar. Bu programlarda kötü özellikler var bunları keşfetmek zor çünkü kaynak kodlarını bulamıyorsunuz. Özgürlüğünüze saygı gösteriyor dediğimde kastettiğim çok genel. Siz kullanıcı olarak 4 temel özgürlüğe sahipseniz program özgür yazılımdır. Sıfırıncı özgürlük programı istediğiniz gibi çalıştırma özgürlüğünüzdür. Birinci özgürlük kaynak kodunu inceleme ve değiştirme özelliği bu şekilde bilgisayardaki işlemlerinizi istediğiniz gibi yapabilirsiniz. İkinci özgürlük diğerlerine yardım etme özgürlüğü. Aynen kopyaları istediğiniz gibi diğerlerine dağıtabilme özgürlüğüdür. Üçüncüsü toplumunuza katkıda bulunma özgürlüğü. Dördüncü özgürlük modifiye ettiğiniz versiyonları diğerlerine istediğiniz zaman dağıtabilme özgürlüğüdür. Bu özgürlükler istediğiniz zaman yapabileceğiniz özgürlüklerdir. Kaynak kodunu incelemek zorunda değilsiniz, istediğiniz zaman değiştirebilirsiniz. Önemli olan nokta isterseniz dağıtabilme özgürlüğünüzün olması. Versiyonunu modifiye ederseniz dağıtma hakkına sahip olmanız önemlidir. Eğer program size bu 4 özgürlüğü veriyorsa özgür yazılım diyoruz çünkü bunu dağıtma ve kullanma sosyal sistemi etik, çünkü özgürlüğe ve sosyal dayanışmaya saygı gösteriyor. Bu özgürlüklerden en az biri yoksa ya da yetersizse bu programa özgür olmayan yazılım diyoruz ki bu yazılım etik olmayan bir sosyal sistemi kullanıcılarına empoze ediyor." "Özgür yazılım ile özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal, etik ve siyasidir" Özgür yazılım ve özel mülk yazılım arasındaki farkın sadece teknik olmadığını vurgulayan Stallman, özgür yazılım programlarda kötü özellikleri olma olasılığının daha düşük olduğunu kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü, " Özgür yazılımla özel mülk yazılım arasındaki fark sosyal etik ve siyasi bir farktır. Programı kullananların içinde yaşadığı sosyal sistemle ilgili. Özgür yazılım programı kullanmanın amacı geliştirmedir, kullanıcılar bunu anlamaya geliştirmeye diğer kullanıcılara dağıtmaya hak sahibidirler. Özel mülk programını kullanımı, geliştirici ilerici değildir bağımlılık yaratır. Bu sosyal bir sorundur. Bunu yapmanın yolu özel mülk yazılım programlardan kurtulmaktır. Özgür bir yazılım yapmak topluma katkıda bulunmaktır. Ancak özel mülk yazılım yapmak topluma katkıda bulunmak demek değil, gücü ele geçirmektir. Sosyal olarak özel programlar tuzak gibi işlev görür. Kullanıcıları özgürlüklerinden vazgeçirmeye tuzağa düşürmeye çalışır. Kullanılışlı özellikleri varsa bunlar tuzaklardaki yemlerdir. Bu yemler programı daha tehlikeli hale getirir. Bir özel program yapma ve hiçbir şey yapmama seçeneğindeyseniz hiçbir şey yapmayarak daha az zarar verirsiniz. Özgür yazılım hareketinin amacı bütün programların özgür olması ve bu sayede tüm kullanıcıların özgür olmasıdır. Ancak bu 4 özgürlüğü hayati anlama getiren nedir neden bu şekilde tanımlıyoruz özgür yazılımı? İkinci özgürlük tanımını anımsayacak olursak; diğerlerine yardım etme özgürlüğü, tıpatıp kopyaları dağıtma özgürlüğü. İkinci özgürlük olmadan bir programı kullanıyorsanız şöyle bir ahlaki ikileme düşersiniz. Mesela arkadaşınızı bir gün der ki ‘kullandığın program güzel bir programmış bir kopyasını versene.` O anda iki kötüden birini seçmeniz gerekir, birincisi arkadaşınıza kopya programı vermek kullanıcı lisansını ihlâl etmek ikincisi arkadaşınıza kopyayı vermemek ve program lisansına uygun davranmak. Böyle ikilemin içindeyseniz daha az kötü olanı seçersiniz arkadaşınıza kopyayı vermek ve lisansı ihlal etmek. Bunu daha az kötü hale getiren nedir, iyi arkadaşınızı toplumun iyi bir üyesidir işbirliğinizi hak eder. Buna karşın özel mülk programın geliştiricisi sosyal dayanışmaya bilinçli olarak saldırmıştır. Eğer birine kötülük yapmak zorundaysanız daha kötü olana kötülük yapmak daha iyidir, bu da özel mülk yazılımı geliştirenlerdir. Daha az kötü olmak sizi iyi yapmaz. Arkadaşınıza bir kopya verdiğinizde özel mülk yazılımın bir kopyasına sahip olacaktır. Hiçbir zaman bu ikileme düşmemek lazım. Birincisi hiç arkadaş edinmeyin. Özel mülk yazılımları geliştirenlerin düşündükleri bu. Benim önerim o yazılımı reddedin. Bana birisi bir program öneriyorsa paylaşmamam icap ediyorsa vicdanım bunu almayı kabul etmiyor, bu yazılımı al götür diyorum. Siz de bunu reddetmelisiniz. Bu propagandayı da reddetmeniz gerekiyor. İşbirliğini ve paylaşmayı şeytani gösteren kelimeler var. Paylaşmanın hırsızlık olduğunu göstermek için ne diyorlar senin amacın onların avı olmak. Birbirinize yardım ederseniz onlara ihtiyaç duymaz sizi sömürmeyi onların elinden almış olursunuz. Paylaşanlara korsan diyorlar. Paylaşmak gemilere saldırmanın ahlaki eş değeridir diyorlar. Gemilere saldırmak çok kötü bir şeydir ama paylaşmak iyidir. Paylaşmak korunmalıdır ve desteklenmelidir. Paylaşmaya saldırmak topluma saldırmaktır. Bu yüzden buna korsanlık demeyin. İnsanlar korsanlık hakkında ne düşündüğümü sorduğunda, gemilere saldırmak kötü bir şey diyorum. Müzik korsanlığı hakkında soru sorduklarında ise gemi korsanlarının kötü müzik çalmadığını silah kullandıklarını söylüyorum; onların korsanlığı çok müzikal bir korsanlık değil.Onların propaganda terimlerini reddetmemiz lazım, onların propaganda terimlerini tekrarlamayın onu yaptığınız zaman onları desteklemiş oluyorsunuz." "Özgür olmayan yazılımlar kullanıcıların ifade özgürlüğünü kısıtlıyor" Bazı bilgisayar programlarının lisansları izin verilmiş kopyaların kullanımını bile kısıtladığını, özgür olmayan yazılımların kullanıcıların ifade özgürlüğünü kısıtladığını anlatan Stallman sözlerini şöyle sürdürdü, "Sıfırıncı özgürlüğe bakacak olursak; bu özgürlük programları istediğiniz zaman kullanma özgürlüğüdür. Kendi bilgisayarınız üzerinde kontrol sahibi olmayı hak ediyorsunuz. Hiç kimse bunun üzerinde kontrol sahibi olmamalı. Bazı bilgisayar programlarının lisansları izin verilmiş kopyalarının kullanımını bile kısıtlıyor. Mesela internet sitelerini yönetmek için kullanılan bir program var. Geliştiriciyi eleştirecek herhangi bir şey yayımlamayı yasaklıyor lisansındı. Özgür olmayan yazılım kullanıcıların ifade özgürlüğünü kısıtlıyor. Sıfırıncı özgürlük hayatidir. Kod ne yazıyorsa onu yapmanız gerekir. Geliştirici size yapmak istediği şeyleri yaptırır, lisansla değil kodun kendisiyle bunu yaptırır. Bunu kontrol edebilmek için birinci özgürlüğe sahip olmalı kaynak koda ulaşma ve bunu değiştirme özgürlüğüne sahip olmalısınız. Bu özgürlüğe sahip değilseniz programın ne yaptığını bilemezsiniz. Bir çok özel mülk yazılım birinci özgürlüğe sahip değildir içinde kötü özelikler vardır, kullanıcı üzerinde ajanlık yapmaya kullanıcıya saldırmak için arka kapı bırakma özellikleri vardır. Bu nadir olan bir şey değildir. Özel mülk yazılımlarda bu nadir değil sık karşılaşılan sorundur. Kullanıcıya kısıtlamaya yönelik özellikler var, kullanıcı bir şey yapmaya çalışıyor ama makine onları durduruyor. Programlardaki arka kapıları bulmak o kadar kolay değil. Kullanıcıyı kısıtlayan özellikler aynı zamanda dijital kısıtlama yöntemi olarak da biliniyor; dijital kelepçeler olarak biliniyor. Windows`ta bildiğimiz arka kapılardan birisi şu ; Microsoft`ta yazılımdaki değişiklikleri zorunlu olarak yüklemeyi getiriyor. Microsoft isterse size sormadan bilgisayarın sahibinden izin almadan bu değişiklikleri yükleyebiliyor. Bir bilgisayarda Windows çalışıyorsa o bilgisayarın sahibi windows`tur. Kullanıcının canını yakmak için tasarlanmıştır. Macintosh`ta bir nevi virüs taşımaktadır. Bunun içinde de dijital kelepçeler bulunmaktadır. Apple kullanıcılarını kötü güncellemeleri yüklemeye zorlamaktadır. Apple uygulamaların yüklenmesinde de güç sahibidir. Kullanıcılar istedikleri programları yükleyemiyorlar bile. İnsanlar bir yolunu buluyorlar; hapisten kaçmak diyorlar. Bu ürünler hapishane gibi. Apple aktif olarak bunlarla mücadele ediyor. Kullanıcı kısmen özgürleşmişse bazı kullanılamayan özellikler ortaya çıkıyor. Burada da bir arka kapı var. Apple yüklenmiş uygulamayı uzaktan zorla silebiliyor. Adobe bazı programları yüklemeye izin veriyor, kullanıcılardan para istemiyor. Adobe Flash Player kullanmaya başladıysanız silin." Richard Stallman, özgür yazılım fikrinin nasıl ortaya çıktığını ve yaygınlaştığını anlattığı sunumunun ardından salondaki katılımcıların sorduğu soruları yanıtladı. Sunumun ardından EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu tarafından Richard Stallman`a hediye verildi ve katılımcılarla hatıra fotoğrafının çekilmesi ile etkinlik sona erdi.
|