Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Barosu`nun ortaklaşa düzenlediği Çevre ve Halk Sağlığı için EMANET`2011- Elektromanyetik Alanlar ve Etkileri Sempozyumu sonuç bildirgesini görmek için haberimizin devamına bakınız.
ÇEVRE VE HALK SAĞLIĞI İÇİN EMANET 2011 ‘‘ELEKTROMANYETİK ALANLAR VE ETKİLERİ SEMPOZYUMU‘‘ SONUÇ BİLDİRGESİ Amacı elektromanyetik alanların çevre ve halk sağlığı üzerine etkileri ve hukuksal boyutları konusunda üniversiteler, kamu kurumları, sivil toplum örgütleri ve bireylerin güncel ve bilimsel bilgileri irdelediği ve paylaştığı bir platform oluşturmak olan Elektromanyetik Alanlar ve Etkileri Sempozyumu (EMANET 2011) Elektrik Mühendisleri Odası, İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Barosu tarafından 7-8 Ekim 2011 tarihleri arasında Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu`nda gerçekleştirildi. Sempozyum`a özel ve kamu kurumları, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve belediyelerin yanı sıra yurttaşlarımızdan 600`ün üzerinde kişi katılmıştır. Sempozyumda 5 adet panel, 1 forum yapılırken, 18 adet sözlü bildiri ve 10 adet poster bildiri sunumu gerçekleşmiştir. Davetli konuşmacı olarak yurtdışından sempozyum`a katılan Sayın Dr. Devra DAVIS konuşmasında; a) Her türlü elektromanyetik alan yaratan kaynakların kontrollu kullanımını önermiş; cep telefonlarının beyinden uzak tutulmasının önemine vurgu yapmıştır. b) Cep telefonlarının mikrodalga ışıma yapan enerji kaynakları olduğunu hatırlatan Dr. Davis; c) Elektromanyetik alanların çevre ve halk sağlığına etkileri için, dünyadaki ve ülkemizdeki bağımsız çalışmaların izlenerek, eksiklerin tamamlanması gerektiğini söylemiştir.
Sempozyum boyunca gerçekleştirilen paneller ve forum sonucunda, aşağıdaki düşünceler ve sonuçlar ortaya çıkmıştır: * Yoğun elektromanyetik alan ortamında çalışanlar için, işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik ölçümlerin yapılarak (ölç, kontrol et ve düzelt ilkesi ile) gerekli önlemlerin alınması zorunludur. * Bu konuda ticarileşme ve özelleştirme uygulamalarının kamu yararının önüne geçirilmemesi gerekir. * Çocuklar cep telefonundan uzak tutulmalı, onlara cep telefonunu özendirecek uygulamalar yapılmamalıdır. * Yetişkinleri daha uzun süre cep telefonu kullanmaya özendirecek uygulamalar, reklamlar önlenmelidir. * Elektromayetik alan kaynakları (trafo merkezleri, baz istasyonları vb.) halktan gizlenmemeli, bulundukları yerler kamuoyu ile paylaşılmalı ve peyzaja uygun düzenlemeler de dahil risklerinin açık ve okunaklı bir şekilde belirtilmesi sağlanmalıdır. * Bu alanda yapılacak olan düzenlemelerde BTK`nın ve GSM operatörlerinin, üniversiteler, meslek örgütleri ve belediyeler ile işbirliği içinde olması sağlanmalıdır. * Baz istasyonlarının güvenlik mesafelerinin arttırılması ve olabildiğince sürekli yaşam alanlarından uzaklaştırılması sağlanmalıdır. * Geleceğimiz olan çocuklarımızı korumak için özellikle çocuk parkları gibi çocukların çokça zaman geçirdiği kamusal alanlara baz istasyonu kurulmamalı, var olanlar sökülmeli, yenisi yapılmamalıdır. * Yüksek gerilim hatlarında güvenlik koridorlarına uyulmalı, koridor içinde yerleşime izin verilmemelidir. Yerleşim bölgelerindeki yüksek gerilim hatları yeraltına alınmalı ve limit elektrik ve manyetik alan değerleri düşürülmelidir. * Yurttaşlar, kurulacak tesisler ile ilgili olarak karar süreçlerine katılabilmelidir. * Belediyeler yasalar gereği, bölgelerindeki elektromanyetik alanlar ile ilgili yapısal düzenlemeler için yetkilendirilmelidir. * Elektromanyetik alan oluşturan cihazlarla ilgili olarak tüketiciler, sağlık ve güvenlik bakımından bilgilendirilmeli ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı sağlanmalıdır. * Elektromanyetik alanlar ile ilgili mevcut yönetmelikler bilimsel çalışmalar ışığında yeniden düzenlenmeli, ihtiyatlılık ilkesi tam olarak uygulanmalıdır. * Halkın sağlıklı yaşama hakkının limit alan değerleri ile sınırlandırılması önlenmelidir. * Halkın sağlığının korunmasında yerel mevzuatla sınırlı kalmayıp, evrensel hukuk kuralları dikkate alınmalıdır. * Eğitim kurumlarında öğrenciler elektromanyetik alanlar ve etkileri konusunda bilgilendirilmelidir. * İletişim özgürlüğü adı altında insan sağlığını tehdit eden riskli hukuksal düzenlemeler toplum yararını gözetir bir perspektifle derhal düzeltilmelidir. Sempozyumu düzenleyen üç meslek örgütü olarak; toplumsal sorumluluk ve rollerimiz gereği, bu alandaki çalışmaları sürdüreceğimizi ve her türlü çalışmayı destekleyip, bu çalışmalar içersinde daha çok yer alacağımızı belirtir; Sempozyum nedeniyle bir araya gelen üç meslek örgütü olarak; birlikte çalışma ve birlikte üretme ilkesiyle başlattığımız bu birlikteliğe devam edeceğimizi kamuoyuna ilan ederiz. İSTANBUL TABİP ODASI - ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - İSTANBUL BAROSU
|