Gezi Davası`nda çıkan kararların ardından TMMOB’un başlattığı Adalet Nöbeti’nin ikinci yıl dönümünde 24 Nisan 2024 tarihide İzmir`de basın açıklamasının ardından şiir ve müzik dinletisi gerçekleştirildi. Açıklamada cezaevinde bulunan Tayfun Kahraman, Can Atalay ile Osman Kavala’nın serbest bırakılarak hukuksuzluğa son verilmesi gerektiği ifade edildi.
TMMOB ve bağlı meslek odaları, Gezi Davası kararlarına karşı başlatılan Adalet Nöbeti`nin ikinci yıl dönümü İzmir Mimarlık Merkezi önünde açıklama yaptı. Ortak açıklamayı Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Yıldırım okudu. Hukuksuz kararının üzerinden iki yıl geçtiğine dikkat çekilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi: "Bu iki yıl boyunca büyük bir hukuk skandalına şahitlik ettik. TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mücella Yapıcı, Hakan Atalay bu süreçte serbest bırakılsa da Şehir Plancıları Odamızın İstanbul Şubesi`nin eski başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay`ın da bulunduğu arkadaşlarımız 2 yıldır, Osman Kavala ise 6 buçuk yıldır cezaevinde tutuluyor" Kararın milyonları sindirmeyi hedeflediğine vurgu yapılan açıklamada, "Her tarafı lime lime dökülen tek adam rejimi, hukuku adaleti sağlamanın, haksızlıkları gidermenin bir aracı olarak değil, toplumsal muhalefeti cezalandırmanın bir aracı olarak kullanmaktır. Halkın taleplerini özgürce ifade etmesini, bunun için meydanlara çıkmasını bir darbe girişimi olarak gören bu dava, bu ülkeyi yönetenlerin antidemokratik zihniyetinin göstergesidir. Mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirerek toplumu aydınlatan ve iktidarı uyaran mühendis, mimar ve şehir plancılarını darbeci olarak suçlamak, ülkenin bilim dışı, akıl dışı kararlar ve zihniyet tarafından yönetildiğinin göstergesidir. Ancak şunu unutmasınlar; bu ülke sahipsiz değildir." Gezi`nin ülkenin yarınlarına sahip çıkan, hakları ve geleceği için mücadele eden milyonların sesi olduğuna vurgu yapılan açıklamada, şöyle denildi: "Gezi, AKP`nin her tarafımızı saran gerici politikalarına itiraz eden milyonların sesidir. Bu sesi ne hapsedebilirsiniz, ne durdurabilirsiniz! Biz buradayız. Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Davası`nda tutuklanan arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır. İktidarın ve yandaş medyanın pervasız saldırılarına rağmen, hiçbir iftira, hiçbir senaryo, hiçbir karar arkadaşlarımızın masumiyetine ve haklılığına leke düşürmeyi başaramamıştır. Gezi Direnişi`nin arkasında dimdik durduğumuz gibi, Gezi Davası`nda yargılanan ve cezalandırılan arkadaşlarımızın da yanında dimdik durmaya devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki Gezi biziz. Gezi, açlığa, yoksulluğa, baskıya, zulme karşı yükselttiğimiz en örgütlü sesimizdir. Bir avuç sermayedara, bir avuç zorbaya karşı milyonların haykırışıdır Gezi. Parklarımız, ağaçlarımız, ormanlarımız, derelerimiz…Gezi bu ülkenin kendisidir. Tarihidir, mirasıdır, geleceğidir. Arkadaşlarımızın yanında olmaya, doğru bildiklerimizi söylemeye, halkımızdan, ülkemizden yana kamu yararını savunma mücadelemize devam edeceğiz. Ve buradan bir kez daha inatla söylemeye devam ediyoruz; halkın haklı mücadelesini durduramazsınız. Gezi`nin karşısında duramazsınız. Hukuksuzluğun 2`inci yılında Gezi davasında tutuklu olan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu hukuksuzluğa son verin! Arkadaşlarımızı serbest bırakın!" Açıklamanın ardından gerçekleştirilen "Adalet ve Özgürlük" temalı şiir ve müzik dinletisine, Hidayet Karakuş, Tuğrul Keskin, Gülçin Sahilli, Altay Ömer Erdoğan ve Özgür Zeybek şiirleriyle etkinliğe katılırken, Erhan Doğan ve Düş Gezginleri Band ezgileriyle sahne aldı.
|