MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ELEKTRİK SEKTÖRÜNÜN YENİDEN KAMULAŞTIRILMASI ÜZERİNE TEZLER (BİRGÜN PAZAR)


YAZILI BASINDA ODAMIZ


 
Elektrik Mühendisleri Odası olarak, özelleştirmelerin ilk yasal mevzuatı oluşturulmaya çalışıldığı günden bu yana, bu alanın özelleştirilmesinin büyük hata ve halka karşı suç olduğunu ısrarla söyledik…
 

 

 

Dün Isparta`da, bugün Diyarbakır`da, Mardin`de ve İzmir`de, belki yarın henüz bilmediğimiz bir başka yerde; kışın yaygın kesintiler sonucu elektriksiz kalarak, yazın tarım alanlarında, ormanlık bölgelerde elektrik kaynaklı yangınlarla ya da yağmurlu havada bir su birikintisinden geçerken çarpılma sonucu yitirdiğimiz yaşamlarla her gün elektrik sistemi kaynaklı yeni bir felakete uyanıyoruz. Doğal olarak ve haklı bir şekilde elektrik alanının özelleştirilmesinin bu facialar üzerindeki merkezi etkisi haberlerde, gazete ve internet siteleri köşelerinde, sosyal medyada yaygın bir şekilde konuşuluyor, tartışılıyor.

Elektrik Mühendisleri Odası olarak, özelleştirmelerin ilk yasal mevzuatı oluşturulmaya çalışıldığı günden bu yana, bu alanın özelleştirilmesinin büyük bir hata ve halka karşı suç olduğunu ısrarla söyledik, yüzlerce yazı ve bildiri yazdık; tüm duyarlı toplum kesimleriyle beraber eylemlilikler içinde olduk. Ne yazık ki, özelleştirmeler sonucunda tam da uyardığımız gibi, elektrik fiyatları düşmek bir yana, yıldan yıla artıp kabul edilemez bir noktaya ulaştı; enerji yoksulluğu acil ve ciddi bir sorun haline geldi, dağıtım şebekeleri bakımsızlık ve yatırımsızlık içinde kendi kaderine terk edilmiş, ölümlere ve yıkımlara yol açan bir durumda. Alan yönetilemez haldedir ve yeniden inşası ertelenemez bir gerekliliktir.

Bu yazıda, acil bir zorunluluk haline gelen bu yeniden inşa sürecine dair önemli noktaları, aşamalı olarak daha detaylı bir şekilde serimlenecek tezler halinde ifade etmeye çalışacağım:

1- Elektrik, temel bir altyapı hizmetidir ve bir insan hakkıdır. Alelade bir piyasa metası olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

2- Elektrik, arz ve talep dengesinin eş zamanlı olarak kurulması gereken karmaşık bir maddi sistemdir ve doğası gereği planlamayı zorunlu kılar.

3- Elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı, üst düzey teknik uzmanlık gerektirir. Deneyimli mühendis ve teknisyen organizasyonuna ihtiyaç duyan, durumu idare etmenin mümkün olmadığı, sorunsuz bir şekilde işleyebilmesi için yapısı gereği üretenlerin yönetmesi gereken özel bir alandır.

4- Elektrik sektörü geleneksel olarak "doğal tekel" olarak adlandırılmaktadır. Doğal tekel, bir hizmetin birden çok üretici tarafından yapılmasının fiziki veya ekonomik olarak olanaklı olmadığı, tek üretici tarafından daha az bir maddi ve toplumsal maliyetle hizmetin verilebildiği durumları anlatır. İki yerleşim birimi arasında birden fazla iletim hattı mümkün değildir. Aynı şekilde bir şehir içerisinde birden fazla dağıtım şebekesi de olanaksızdır.

5- Elektrik şebekesi bir ağ şeklinde örgütlenmiştir; bu nedenle sadece üretim santrallerini tüketim noktalarına bağlamaz, tüketim noktalarını da birbirine bağlar. Bunun doğal bir sonucu olarak uzmanları tarafından iyi bilinir ki, akış tek yönlü değildir. Üretim santrallerinin ağdaki konumları akışı çok yönlü hale getirmekle kalmaz, üretim santrallerinden tüketim noktalarına doğru üretilen enerji transfer edilirken, tüketim noktaları da örneğin harmonik "üretir" ve deyim yerindeyse "şebekeye basar".

Tüm bir coğrafyayı boydan boya kat eden bu ağ, kendisini çevreleyen maddi dünyayla dinamik bir ilişki içindedir; mevsim koşullarından etkilenir, kışın kar yükünü, yazın metalin ve bağlantı noktalarının esnemesini/gevşemesini, yağmuru, çamuru hesaba katmanız gerekir.  Yine her aşamasında bu ağın güvenli bir şekilde işleyebilmesi için uygun şekilde topraklanması gerekir.

6- Belli bir yaygınlığa ulaşan her ağ gibi elektrik şebekesi de bir şey olmaktan çok bir süreçtir, kendi dinamiğine sahip adaptif bir sistemdir. Küçük değişiklikler sistemde ancak bir bütün olarak görülebilen büyük etkiler yaratabilir. Zamanında atılmayan bir yük bütün bir ülkenin elektrik sistemini çökertebilir, yapılmayan bir bakım tüm bir kenti enerjisiz bırakabilir, mevsim koşullarına azami önem göstermeyen işletmecilik tüm bir ormanı yok edebilir, insanları ve diğer canlıları teker teker veya toplu halde öldürebilir.

Özetle, elektrik şebekesi bir vaattir. Rasyonel olarak planlanmış, coğrafyayı en ücra köşesine kadar kat eden, doğayla dinamik bir ilişki içinde, üretenlerin yönettiği bir ağın ve toplumsallığın vaadidir. Diğer yandan diyalektik olarak aynı açıklıkta söylenebilir ki, dinamikleri dikkate alınmazsa yaşam kadar ölümü de yayabilir.

7- İnsanlık farklı öz-örgütlenme düzeneklerine, farklı zamansallıklara ve karmaşık dinamiklere sahip, birbiriyle etkileşim içindeki jeolojik, biyo-kimyasal, ekolojik ve toplumsal "güç alanlarından" oluşan bir bütünsellik ile iç içe geçmiş haldedir. Kapitalizmin "saf mantığı" diyebileceğimiz neo-liberalizm, pek çok şeyin yanında, bu farklı güç alanlarının, yani "bütün zenginliği ve çelişkileriyle maddenin" sistematik olarak unutulmasına ve hemen her şeyin "sermaye makinesinin" hizmetine sunulmasına dayanan bir amnezi ve delilik rejimidir. Bu nedenle sermaye bu vaadin düşmanıdır. Bu ağa el koymak, parçalamak ve kendi deli gömleğinin içine sığdırmak ister. Elektrik dağıtım şebekesinin, bu fiziken tek ve bütün olan sistemin sanal birtakım aktörlere parçalanıp zorlama bir piyasanın oluşturulmasının nedeni budur.

8- Bu zorlama piyasa, büyük oranda dağıtım şirketlerini finanse etmeye yarayan elektrik tarifeleriyle, birbiri ardına gelen vergi afları ve teşviklerle, maliyeti kamuya yıkılarak ayakta tutulmaya çalışılmaktadır. Oysa elektrik enerjisi alanı, yukarıda ifade etmeye çalıştığım yapısı, dinamikleri ve potansiyelleriyle piyasa yapısı içinde teknik olarak dahi idare edilemez. Yaşadığımız birbiri ardına felaketler ve fiyaskolar, alanın yapısı hilafına zorla dayatılmaya çalışılan piyasa yapısının semptomlarıdır.

Günlük kar kaygısıyla hareket eden, gerekli bakımları, teknik personel istihdamını, test-ölçüm ve denetim faaliyetlerini birer maliyet kalemi olarak gören; işletmekle yükümlü olduğu bu ağsal yapının yaşam kadar ölüm de yayabileceğini ve bu nedenle yaşar-kalması için sürekli bir yenilenme ve gelişme zorunluluğu içinde olduğunu fark etmeyen, genç mühendislerin asgari ücret civarında ücret aldığı, herhangi bir teknik eğitim ve kurum kültürüyle donatılmadığı, az sayıdaki deneyimli kadronun ancak günü kurtarmaya çalıştığı özel dağıtım şirketlerinin elektrik dağıtım şebekelerini gereğince işletmesi mümkün değildir.

9- Aynı amnezik mantık ne yazık ki, bu özel şirketleri denetlemekle yükümlü TEDAŞ gibi kamu kurumları için de geçerlidir. Gerekli denetimleri hakkıyla yapacak kadrolardan mahrum bırakılmış, az sayıda mühendisle çalışmaya mahkum edilmiş bu kurumların, kendilerine yasayla verilen görevleri yapmaları mümkün değildir.

Dahası ulusal mevzuatımızda pek çok eksik ve yanlış düzeltilmeyi beklemektedir. Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği güncel-evrensel standartlara uygun revizyonlara ihtiyaç duymaktadır. Yüksek Gerilim tasarımlarında, özellikle topraklama sistemlerinde, ampirik-basitleştirilmiş hap formüllerin yerine çağın gereklerine uygun yazılımlarla desteklenmiş hesaplama araçları zaruridir. Yine aynı şekilde küresel ısınmanın yoğun yağışlar, yüksek sıcaklıklar gibi etkilerine karşı elektrik dağıtım panoları ve aydınlatma direkleri başta olmak üzere TEDAŞ`ın yürürlükteki şartnameleri ve uygulamaları güncellenmeye muhtaçtır.

10- Bütün bunları gerçekleştirebilecek, mevzuatı güncelleyecek, elektrik şebekesini yaşar-kılacak gerekli bakım, onarım, test, denetim ve yenileme faaliyetlerini hakkıyla yapabilecek, mühendislik eğitimi müfredatını güncelleyecek; özetle üretimi, iletimi ve dağıtımıyla ağı, çevresiyle, teknik personel faktörüyle bütünsel olarak ele alıp yeniden yapılandıracak tek özne kamudur.

Bu söylendiği zaman, halkın haklı olarak aklına, hantal yapısıyla, bürokratik müdahaleleriyle, adam kayırma kültürüyle klasik devlet dairesi gelmektedir. Yazının bütününde ifade edilmeye çalışıldığı gibi, kamu derken, ağın bütünselliğini ve potansiyelini açığa çıkarabilecek, teknik personelin söz ve yetki sahibi olduğu, piyasa mantığından ve kısa vadeli finansal denge mantığından uzaklaşmış, toplumun ihtiyaçlarını ve sağlığını önceleyen bir örgütlenmeyi anlaşılmalıdır.

Sonuç olarak, elektrik şebekesi toplumsal mücadelenin merkezi bir alanıdır, seçenekler yaşam ve ölüm arasındadır. Elektrik şirketleri yeniden ve bu defa gerçekten kamulaştırılmalıdır.

 

*EMO Yönetim Kurulu Başkanı

(Birgün Pazar; 21.07.2024)


 



FLASH TV- ANA HABER

17.07.2024
 


Çok Okunanlar


DAĞITIM BEDELİ FATURAYI ÇÖKERTTİ

NÜKLEER RİSKİ SONLANDIRALIM

SZC TV- ÖNCESİ SONRASI

ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ DERGİSİ YAYIN KURULU TOPLANTISI

ULUSAL KANAL- HABERLER

FLASH TV- ANA HABER

VERGİ VERMİYOR, BORÇ ÖDEMİYOR: ELEKTRİK ŞİRKETLERİ HALKI ÇARPIYOR (GAZETEDUVAR.COM.TR)

ELEKTRİKTE CEP YAKAN DAĞITIM BEDELİ: FATURALARDA BÜYÜK PAY PATRONLARIN (HABER.SOL.ORG.TR)

EMO TESPİT ETTİ: FAHİŞ ELEKTRİK ZAMMININ NEDENİ DAĞITIM ŞİRKETLERİ (DİKEN.COM.TR)

HALK TV- NASIL OLACAK

Okunma Sayısı: 38


Tüm Yazılı Basında Odamız

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.