Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu’nun Instagram’a erişim engeli getirilmesine karşı yaptığı açıklamada, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) bu kararın gerekçesini ve hangi acil durum nedeniyle alındığını kamuoyuna açıklaması gerektiğini bildirdi. BTK’nın düzenleyici rolü silinirken, ceza infaz eden bir kuruma dönüştüğünü vurgu yapılan açıklamada, Anayasal hakları sınırlama potansiyeli olan tüm kararların iptal edilmesini istedi. Sansüre karşı mücadele çağrısı yapılan açıklamaya ilişkin haberi yazımızın devamından okuyabilirsiniz.
 

 EMO Yönetim Kurulu`nun 2 Ağustos 2024 tarihinde gerçekleştirdiği basın açıklamasında sansüre ve kısıtlamalara karşı mücadele çağrısı yapılan açıklama, şu bilgilere yer verildi: 

"Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) kararıyla sosyal medya platformu Instagram`a erişim engellendi. BTK‘nın site bilgileri sorgulama menüsünden Instagram‘a erişim engeli kararı alındığı görülürken, erişim engelinin neden yapıldığına ve ne kadar süreceğine ilişkin ise bilgi bulunmuyor. 2 Ağustos 2024 tarihli ve 490.05.01.2024.-608903 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kararıyla erişimin engellendiği anlaşılmaktadır. Ülkemizde milyonlarca kullanıcısı olan Instagram`a yönelik karara ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmamıştır.

Sosyal medya platformlarına yönelik bu tip sansür uygulamaları genellikle manipülasyon ve dezenformasyona karşı önlemler olarak gerekçelendirilmektedir. Genel olarak bu platformları yöneten şirketlerin, kamuoyuna hiç açıklanmayan kimi talepleri yerine getirmeyi kabul etmesine kadar da sürdürülmektedir. Ülkemizde ise sosyal medya platformlarına yönelik neredeyse tek yaptırım biçimi olarak doğrudan erişim engellemesi tercih edilmektedir. Çoğu sosyal medya platformunun devlet veya hükümetlerden gelen anonim kullanıcıların kimliğinin tespit edilmesi, kimi paylaşımların daha taslak aşamasındayken kaynağından engellenmesi gibi talepleri yerine getirdiği bilinmektedir. Dünya gündemine bağlı olarak da zaman zaman ‘terörü veya şiddeti övme` de dahil olmak üzere ülkelerin veya hükümetlerin talepleri birbiriyle çelişebilmektedir."

Erişim engellinin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun`un sosyal medya platformunu Hamas`ın siyasi lideri İsmail Haniye`nin ölümüyle ilgili paylaşımları sansürlemekle eleştirmesinin ardından uygulama konulduğunu dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi:  

BTK, Instagram‘a yönelik engelin gerekçeli kararını acilen kamuoyuna açıklamalıdır. Kaldı ki BTK`nın bir mahkeme kararına dayanmayan kararını hangi acil durum nedeniyle aldığını ve neden resen uyguladığını da açıklaması gerekir. Geçmişte de çeşitli nedenlerle sosyal medya platformlarına yönelik kısıtlamalar ve yaptırımlar getirilmişti. Bant genişliğini azaltma da dahil olmak üzere yeni yöntemler bile keşfedilmiştir. İnternet üzerindeki bu sıkı kontrol, ifade özgürlüğünü azaltmanın yanında, deprem döneminde muhalif görüşleri ve eleştirileri engellemek adına acil durum haberleşmesini bile tehlikeye atacak şekilde pervasızca uygulanabilmiştir. Zaman içinde BTK`nın düzenleyici rolü silikleşirken, ceza infaz eden bir kuruma dönüşmüştür. Kamuoyuna kapalı, hesap verebilir olmayan bir kurum olarak yapılandırılan BTK`nın dönüştürülmesi için artık zaman kaybedilmemelidir. Kamuoyunu bilgilendirmeye bile ihtiyaç duymayan BTK`nın geriye yönelik olarak tüm faaliyetleri idari denetimden geçirilmelidir. Anayasal hakları sınırlama potansiyeli olan tüm kararlar iptal edilmeli, hak ihlaline neden olan uygulamalarda sorumlulukları bulunanlar ise yargılanmalıdır."

İnternet`in ifade özgürlüğü başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasın en önemli aracı olduğuna yer verilen açıklamada şöyle denildi:

"İnternet`in sağladığı sosyal medya zemini kişilerin bilgi ve düşüncelerini açıklama, karşılıklı paylaşma ve yaymaları için vazgeçilmez niteliktedir. Söz konusu hakların özgürce kullanımı, bu gibi durumlarda daha da önem kazanmaktadır. Suç unsuru içermeyen eleştiri niteliğinde olan paylaşımlar nedeniyle halka gözdağı vermek, korku ortamı yaratmak, haber alma ve yorum yapma hakkını engelleyen hiçbir uygulama özgür ve demokratik bir dünyada kabul edilemez.

Kısıtlama ve erişim engellerinin yanında sosyal medya, haber siteleri ve web sitelerinde içerik sildirme gibi farklı işlemler de uygulanmaktadır. Tüm bu sansür girişimlerini de haber alma ve ifade özgürlüğüne saldırı olarak niteliyor ve kınıyoruz. Kamuoyunun tüm kesimlerini, sosyal medya şirketleri ve bu şirketleri kontrol altında tutan küresel güçlerin uyguladıkları da dahil olmak üzere her türlü sansüre karşı ortak mücadeleye davet ediyoruz."

Açıklama "İnternet Yaşamdır, Kısıtlanamaz!" vurgusuyla tamamlandı.