Danıştay 13.Dairesi, Makine Mühendisleri Odası'nın Erdemir'in blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi için Ataer Holding'e devrine izin veren Rekabet Kurulu Kararı'nın iptali için açtığı davaya yürütmeyi durdurma karar verdi. Danıştay'ın yürütmeyi durdurma gerekçesi devre izin veren kararın yedi kişi ile alınması gerekirken sekiz kişi ile alınmış olması. Bu ara karar, davanın esastan görüşülmesinde etkili olacak bir karar olacaktır. Ancak, önemli olan 1994 yılında yürürlüğe giren 4054 sayılı yasa ile kurulan Rekabet Kurulu üyelerinin bu konuda yaptıkları hatadır. Yasaya göre kurul üyeleri hukuk, iktisat, mühendislik, maliye ve işletme dallarında yurtiçinde ve yurt dışında en az dört yıl eğitim görmüş deneyimli kişilerden oluşmaktadır. Bu bilgi birikimine sahip kişilerden oluşan kurul, Erdemir gibi önemli bir kuruluşun özelleştirme yoluyla devrine karar verirken herhalde aceleden olsa gerek kaç kişi ile karar almaları gerektiğini bilerek ya da bilmeyerek unutmuştur. Peki şimdi ne olacaktır?
Yine hukukta bilge kişilerimiz, hemen tv kanallarının telefonlarına yurtdışından ve yurtiçinden yanıtlar vererek konunun önemsizliğini, Rekabet Kurulu'nun yeni bir karar alarak düzeltme yoluna gideceğini söylemekteler. Acaba bu söylenenler doğru mudur, yoksa bu yanlış işlem daha sonra Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun verdiği nihai kararı da sakatlar mı? 4046 sayılı yasada da yer aldığı gibi özelleştirme uygulamaları işlemler sürecinden geçerek sonuçlanır. Özelleştirilecek kuruluş önce kapsama, sonra programa, daha sonra ihale ilanına, ihaleye, ihale sonrası Rekabet Kurumu'na ve en son da Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayına sunulur. Bunla da bitmez. Alıcı ile imzalanacak hisse satış sözleşmesi ve devir işlemleri vardır. Hatta, Özelleştirme İdaresi'nin İzleme Dairesi Başkanlığı tarafından da sözleşmelerde yer alan süre kadar izlenmeye devam olunur. Bu işlemlerden birisi sakat ise bütün işlemlerin de bu sakatlıktan etkilenmesi gerekir. Yani Rekabet Kurulu'nun alacağı yeni bir karar sakatlığı gidermeye yetmeyecektir kanısındayım. Süreci izleyerek göreceğiz. Bir başka yanlış yapılacak mı? Öte yandan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Erdemir'in geçmiş dönemine yönelik bilançosunda muhasebe değişikliği yaparak, şirketin karını ve temettü gelirlerini düşürdüğü gerekçesi ile dava açmış. Acaba bu hassasiyet Petrol Ofisi'nin altın hissesinin yönetimi sırasında da gösterildi mi? Sözleşmeye göre beş yıl süre ile devam edecek altın hissenin iki yıl içinde normal hisseye dönüşmesine onay verilirken acaba kamunun kaybı olmadı mı? Bu arada bir başka tartışma da ÖİB adına altın hisseyi temsil eden ÖİB Başkanı Metin Kilci'nin haberi olmadan atamaların yapıldığı ya da bazı kişilerin görevlerine son verildiği konusunda gelişiyor. Ortadoğu'nun en büyük demir-çelik üreticisi bir kuruluş olan Erdemir ne durumlara düşüyor. Erdemir tartışması daha uzayıp gidecek anlaşılan. Asıl önemli olan bu tartışmalar ve yanlış alınan kararlar ile acaba şirket yıpranmayacak mı?
|