|
Greenpeace'in ABD'ye ait nükleer silahların konuşlandırıldığı NATO üyesi Avrupa ülkelerinde yaptırdığı kamuoyu araştırmasına göre, bu ülkelerde yaşayanların "nükleer silahlardan arındırılmış bir bölgede" yaşamak istedikleri ortaya çıktı. Greenpeace, 8 Haziran 2006 tarihinde Brüksel'de yapılacak olan NATO savunma bakanları toplantısı için bütün savunma bakanlıklarını göreve çağırdı ve NATO ülkelerinde bulunan bu silahların ABD'ye geri gönderilmesini istedi.
Greenpeace'in yaptığı açıklamada şöyle dendi: "Soğuk Savaş'ın üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen, NATO kapsamında ABD'ye ait 480 adet nükleer silah, halen İtalya, Almanya, Hollanda ve Türkiye'de tutulmaktadır. Türkiye vatandaşlarının ise %10,3'ü Türkiye'de nükleer silah olduğunu bilmiyor. İn-cirlik'teki nükleer silahların her biri Hiroşima'ya atılan bombalardan 10 kat daha fazla zarar verici özelliğe sahip ve bu bombaların tümünün toplam gücü bütün Avrupa'yı haritadan silecek kadardır". 'SİLAHLAR, GERİ GÖNDERİLSİN'
Greenpeace Akdeniz Nükleer Silahsızlanma Kampanyası Sorumlusu Aslıhan Turner konuyla ilgili şunları söyledi: "Yaptığımız anket Türkiye halkının büyük çoğunluğunun bu nükleer silahlar konusunda endişelendiğini ortaya çıkardı. Türk halkının %45'i bu silahların varlığı konusunda endişeli ve %88'i Avrupa'nın nükleer silahlardan arındırılmasını istiyor. Bu anketin sonuçları hükümetin harekete geçmesini ve daha güvenli bir gelecek için bu silahların geri gönderilmesi gerektiğinin açık sonucudur. Grenpeace Uluslararası Genel Direktörü Dr. Gerd Leipold, Milliyet gazetesine verdiği mülakatta, her vatandaşın, ABD'ye ait nükleer silahların dünya üzerinde hangi ülkelerde olduğuna ilişkin askeri bilgilere erişme hakkının bulunduğunu belirtti. Leipold, ABD'nin nükleer silahlarını de-polayan 6 NATO ülkesi olduğunu, bunlardan birinin de Türkiye olduğunun bilindiğini ifade ederek, 2005'te Greenpeace'in yayımladığı Kristen-sen raporunda nükleer silahların neredelere ta-şındığıyla ilgili detaylı bilginin yeraldığını belirtti. Nükleer Karşıtı Platform'dan gazeteci Timur Danış, Greenpeace'in elinde bir kanıt olmaksızın böyle bir gerçeği açıklamayacağını, bu gerçeğin de Türkiye için korkunç olduğunu belirtti. Danış, nükleer bombalara atık muamelesi yaptığını ifade ederek "Sinop'ta bulunan radarlar da zamanında o bölgede asbest tesbit etmişti ve asbestin geldiği yere, yani Amerika'ya dönmesi için kampanyalar yapılmıştı," dedi. Danış, İncirlik'te olduğu söylenen silahların da atık olduğunu ve Amerika'ya gitmeleri gerektiğini düşünüyor. Danış, "Amerika bu atom bombalarını istemez, çünkü onları radyoaktif atık olarak görüyor," diyerek Amerika'nın nükleer silah yaparken bu silahların bertaraf maliyetini düşünmediğini ve yeni silah imal etmenin, bertaraf maliyetinden daha düşük olduğu için Amerika'nın bu silahları geri almayacağını belirtti. Nükleer Karşıtı Platform akti-visti avukat Nermin Kaplan, İncir-lik'teki silahların varlığından uzun yıllardan beri haberdar olduklarını söyledi. Türkiye'de NATO üslerinin konuşlandığı yıllar olan 1960'lardan itibaren nükleer silah ve başlıklardan özellikle İncirlik'te yaşayanların rahatsız olduğunun bilindiğini belirten Kaplan, bu bilginin esnafta korku yarattığını ifade etti. KOMŞULARIMIZI DA İLGİLENDİRİYOR
Türkiye'deki nükleer silahların, Türkiye'nin NATO üyesi olmasına karşın yasadışı olarak tutulduğunu belirten Kaplan, "bu silahların, Amerika'nın İran'la olan herhangi bir geriliminde İran'a karşı kullanılacağını biliyoruz. Bu, sadece Türkiye'de yaşayanların değil, Türkiye'nin en yakın komşularının da sorunudur. Bizi yakın komşularımızla karşı karşıya getiren bir konudur," dedi. İlk 48 saatte 3 milyon kişi ölebilir
Greenpeace Uluslararası Nükleer Silahsızlanma Kampanyası Sorumlusu Donna Mattfield "Bu silahları Avrupa'dan sonsuza dek göndermenin zamanı geldi. Bu yıl NATO üyeleri bu anlaşmaları gözden geçirecek. Bu, Avrupalı hükümetlerin kendi vatandaşlarının isteklerini yerine getirmesi için büyük bir şans. Greenpeace, Savunma Bakanlarının gelecek NATO Bakanlar toplantısında ABD silahlarının geri gönderilmesi konusunda anlaşmaya varmalarını istemektedir. NATO'yu 21. yüzyılda, 20. yüzyılda kalmış politikalardan ve nükleer silahlardan arındırmanın tam zamanı" dedi. Mattfield'e göre "İran üzerinde yapılan bütün bu tartışmalardan sonra, Ortadoğu'da var olan nükleer gerilimde herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekmektedir. Bu silahların Avrupa'dan geri gönderilmesiyle birlikte Avrupa, Rusya'da ve Ortadoğu'da daha çok söz sahibi olup, nükleer silahların var olmadığı bir geleceği de garanti altına alacaktır." Sosyal Sorumluluk için Doktorlar (Physicians for Social Responsibility -PSR) isimli organizasyonun, Amerika Savunma Bakan-lığı'nın kullandığı metotu kullanarak nükleer bir saldırı halinde olası kayıplar hakkında yaptığı analize göre yaklaşık 3 milyon ani ölüm gerçekleşebilir. Sosyal Sorumluluk için Doktorlar, saldırı halinde gerçekleşebilecekleri şöyle anlatıyor: "İlk 48 saat içinde en az 3 milyon insan can verecek. Bunların yarısı radyasyon ile ilgili sebeplerden hayatlarını kaybedecekler, ani radyasyon sonucu veya radyasyon serpintisi nedeni ile. Örneğin, İsfahan şehrinin tamamı ölümcül bir doz olan saatte 1.000 rem'lik radyasyon oluşturacak bir radyoaktif serpinti ile kaplanacak. Anında 600 binin üzerinde yaralı bekleniyor. "Ayrıca ilk 48 saat içinde rüzgârların etkisiyle İran'ın büyük bir kısmı, Afganistan hatta Pakistan ve Hindistan radyoaktif serpinti ile kaplanabilir. Ufak bir ihtimalle yağmurlar radyoaktif serpintinin yayılmasını yavaşlatabilir. "Bu senaryoya göre; İran, Afganistan, Pakistan ve Hindistan'dan 35 milyonun üzerinde insan dört gün boyunca, saatte 1 rem'lik belki daha yüksek miktarda radyasyona maruz kalacak."
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ
EMO ANKARA ŞUBESİ MÜDÜRÜ MUSTAFA ÖZTÜRK GÖREVİNDEN AYRILDI
