Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNIFIL) harekâtına katılacak Türk Birliği için Ankara'da tören düzenlenirken, İstanbul ve Ankara'da protestolar devam etti.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (Küresel BAK), dün Taksim Gezi Park'ında basın açıklaması yaparak, Lübnan'a asker gönderilmesini protesto etti. Basın açıklamasını okuyan Küresel BAK sözcüsü Mehmet Ali Alabora, halkın Lübnan'a asker gönderilmesine karşı olmasına rağmen hükümetin tezkereyi çıkartıldığını söyleyerek, Türk askerinin Lübnan'a halkın yararına ve yardım amaçlı gideceğinin doğru olmadığını, bu durumun ülke yöneticilerinin bir kandırmacası olduğunu belirterek, Türkiye'nin ateşin tam merkezine sokulduğunu ifade etti. İsteyenlerin asker gidiyor diye tören ve uğurlama düzenleyebileceğini söyleyen Alabora, "Biz bu durumu protesto edeceğiz. Biz Lübnan'a asker gönderilmesine karşıyız. Çünkü biz savaş ve işgale karşıyız. Halka rağmen hükümetin aldığı bu karar, savaşa hayır diyen herkesin protesto etmesi gereken çok tehlikeli bir adımdır. Bizim gözümüz Lübnan'daki askerlerin üzerinde olacak. Bir kez daha 'Lübnan'a gitme, işgalin ortağı olma'" dedi. ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ'NE SİYAH ÇELENK Ankara'da Yüksel Caddesi'nde buluşan sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler, Lübnan'a asker gönderen Hükümeti protesto etti. Ankara Tabip Odası, DİSK Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB, Küresel BAK, 78'liler Derneği, ÖDP, SDP ve EMEP üyeleri, asker gönderilmesini protesto etmek için ABD Konsolosluğu'na siyah çelenk bıraktı. İzmir'de de Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde buluşan savaş karşıdan protesto gösterilerinde bulundu. Ayrıca Karakedi Kültür Merkezi'nde "İran Irak Olmasın!" başlıklı bir konuşma gerçekleştirildi. Gazeteci Mete Çubukçu, Nuray Mert ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Küresel BAK'tan Hakan Tahmaz'da Ortadoğu'da ABD işgal politikalarını değerlendirdi. ‘GİTME KARDEŞ KANI DÖKME’ KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Özgür Bozdoğan da, İsrail'in destekçisi olan ABD'nin, dünya egemenliği için Ortadoğu'daki planlarını uygulamaya koyduğunu söyledi. Bozdoğan açıklamasına şöyle devam etti: “Savaşların, ölümlerin günlük hayatın bir parçası haline gelmesine, görsel ve yazılı basında yer alan görüntülere alışılmasına ve sessizce kabul edilmesine izin vermeyeceğiz. Haksız savaş ve saldırıların her nedenle olursa olsun bir parçası, yedek ve destek gücü olunması, barış ve özgürlük taleplerini değil, savaş tacirlerini ve egemenliklerini kan ve gözyaşı üzerine kuranları güçlendirecektir. Bizler bu haksız savaşın bir parçası olmak istemiyoruz”
|