Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ankara İl Koordinasyon Kurulu Kentsel Dönüşüm uygulamalarının rant amaçlı tasfiye olduğunu ve bu uygulamalara bir an önce son verilmesi gerektiğini belirtti.
18 Kasım Cumartesi günü Ankara Sakarya Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenleyen TMMOB İl Koordinasyon Kurulu (İKK) “Sağlıklı ve yaşanılabilir kentsel mekân üretimi açısından oldukça sorunlu bir kentleşme tarihine sahip ülkemiz için dönüşüm ya da yenileme yoluyla kentsel mekânın yeniden düzenlenmesi önemli bir ihtiyaçtır.” dedi. Açıklamayı yapan TMMOB İKK Sekreteri ve EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş, kentsel mekânın düzenlenmesine ilişkin geliştirilecek gerçekçi uygulamaların, soruna sosyal, ekonomik, kültürel ve fiziksel yönleriyle yaklaşması ve kent, bölge ve hatta ulusal ölçekte bir bütünlük içermesi gerektiğini belirterek, “Ne var ki, siyasi iktidarın yakın dönemde çıkardığı kentsel dönüşüme ilişkin bir dizi yasaya dayanan uygulamalar toplumsal kaygılardan ve mekânsal bütünlükten yoksun niteliktedir. Bu durum kentsel dönüşüm uygulamalarını barınma hakkını ihlal eden sosyal yıkım projelerine ve kentlerin planlı gelişimi önünde bir engele dönüştürmektedir” diye konuştu. Barınma Haktır Piyasalaştırılamaz! Ankara Dikmen Vadisi, İstanbul Ayazma, Maltepe ve Zeytinburnu örneklerinde ortaya konan uygulamaların, yerel halka yaşadıkları mekânların düzenlenmesine ilişkin söz ve karar hakkı verilmeden, sosyal ve ekonomik koşulları yok sayılarak adeta bir tasfiye projesine dönüştüğünü ifade eden Pektaş, “Kentsel mekâna yatırım yapan sermayenin ölçeğinde ve niteliğindeki değişime paralel olarak artan kar oranları, bu bölgelerde yaşayan halkın barınma haklarını bile koruyamamalarına neden olmaktadır. Kentleşme sürecinde yeni bir döneme işaret eden bu durum, kentsel katılım açısından değerlendirildiğinde ise kentte yaşayanların söz hakkının büyük sermaye çevrelerine teslimi anlamına gelmektedir.” dedi. Pektaş kentsel dönüşümün, insanların barınma ve konut hakları göz ardı edilmeden, insanlar yaşadıkları çevreden uzaklaştırılmadan, konut edinme koşulları halkın ödeme gücü doğrultusunda belirlenerek ve projenin yönetim sürecine halkı da katarak yapılması gerektiğini söyledi. Mecliste görüşülmekte olan “Dönüşüm Alanları Hakkında Yasa Tasarısı”nın daha önceki yasalar gibi doğal afetlere ve kentsel risklere açık kentsel mekânların kamu yararı doğrultusunda yenilenmesine ya da dönüştürülmesine yönelik hiçbir ciddi öneri sunmadığının altını çizen Pektaş, “Bu doğrultuda, planlamanın bilimsel esaslarını ve kamu yararını göz ardı eden, kentleri planlama süreçleri içerisinde değil parçacı rant odaklı “dönüşüm projeleri” etrafında geliştirecek ve mekansal eşitsizlikleri derinleştirecek yasalara tümüyle karşı çıkıyoruz” dedi. Açıklama Dikmen Vadisinde ve İstanbul’un çeşitli yerlerinde “kentsel dönüşüm” projesi ile mağdur olanların yaşadıklarını anlatmaları ile son buldu.
|