 |
Kentsel Dönüşüm Sempozyumu’na İstanbul ve Ankara’dan katılan Kentsel Dönüşüm projeleri mağduru gecekonducular, ülkenin 50 yıllık yöneticilerinin kendilerine hesap vermesini istediler.
Kentsel Dönüşüm Sempozyumu’na İstanbul ve Ankara’dan katılan Kentsel Dönüşüm projeleri mağduru gecekonducular, ülkenin 50 yıllık yöneticilerinin kendilerine hesap vermesini istediler. Şehir Plancıları Odası’nın düzenlediği sempozyum dün Mithatpaşa Gösteri Merkezi’nde yapıldı. TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı yaptığı açılış konuşmasında, kentin planlamasının, halkın istekleri doğrultusunda yapılması gerektiğinin altını çizerek, bu projelerin ise rant ve bölgesel yıkım politikaları olmaktan öteye gidemediğini söyledi. Sempozyumun ilk oturumunda konuşan gecekondu sahipleri, kendilerinin hem yeşil hem de tarihi alanları koruduğunu ancak bu projelerin zenginlere rant sağlayacağını düşündüklerini anlattılar. Ankara Dikmen Vadisi halkı adına konuşan Tarık Çalışkan, kendilerinin Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yıkım politikalarına karşı mücadele ettiğini, konut hakkından öte betonlaşmaya karşı mücadele ettiklerini dile getirdi. İstanbul Mahalleleri Dernekleri Platformu adına konuşan Erdoğan Yıldırım ise İstanbul’da deprem söylentilerinin, konut satma mantığıyla tartıştırılmaya başlandığını ve kentin ortasında kalan mahallelerine göz dikildiğini belirterek, “Bizim yanımızda olmayan üniversiteler, meslek disiplinleri saygınlığını kaybetmektedir. Kaçak yapılarımıza izin verdiler, hizmet getirdiler. Yöneticiler, 50 yıldır bize çektirdiklerinin sorumluluğunda olmalı, yine acısını bizden çıkarmamalı” dedi. Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme Derneği Başkanı Şükrü Rünlük ise yüzyıllık tarihi bulunan mahallelerinin önceleri çok zengin ve iyi halde iken, 1992’de mahallelinin geçim kaynağı ve kültürü olan eğlence mekanlarının yıkılmasının ardından virane yerlere döndüğünü anlatarak, bunların kendi ayıbı değil, Fatih Belediyesi’nin ayıbı olduğunu belirtti. Sulukule’den Mehmet Asım Hallaç da yıkım haberlerini basından öğrenmelerini eleştirerek, bu projenin bir nevi etnik arındırma, nüfus azaltma projesi olduğuna dikkat çekti.
‘Proje üretmeliyiz’
Sempozyumun ikinci oturumunda konuşan akademisyenler ise gecekonducuların hazine arazilerini özelleştirmesi ile bir konsorsiyumun o araziyi özelleştirmesinin aynı olmadığının altını çizdiler. Göçle gelen insanların o kentlere hayat verdiğini, görünmez bir politikayla en ucuz şekilde kentlerin kurulduğuna vurgu yapan akademisyenler, bu insanlar olmadan dönüşümün olamayacağını dile getirdiler. Muğla Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Dr. Hatice Kurtuluş, kapitalizmin dönüşümüyle beraber kente nasıl bakılacağı konusunda ciddi kaygılar oluştuğunu, kapitalizmin “ahlaksız müdahale” ile kentleri dönüştürmeye kalktığını ama toplumun bir alternatif yaratamadığına dikkat çekerek, “Nereden besleneceğiz? Mağdurlar örgütlenirken nasıl örgütlenecek? Yarın bize ‘alın kentleri istediğiniz gibi düzenleyin’ dediklerinde ne proje sunacağız?” diye sordu. Sempozyuma katılanlar öğle saatlerinde Sakarya Caddesi’nde bir basın açıklaması yaparak, kentsel dönüşümün rant amaçlı tasfiye uygulamalarına son verilmesini istediler. TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Ramazan Pektaş, kentsel dönüşümden daha çok tasfiye projeleri yürütüldüğünü dile getirerek, kentte yaşayanların söz hakkının büyük sermaye çevrelerine teslim edildiğini söyledi.
|
|
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ
EMO ANKARA ŞUBESİ MÜDÜRÜ MUSTAFA ÖZTÜRK GÖREVİNDEN AYRILDI
