|
Bölgemizde işletilen ve işletilmek istenen altın madenlerinin, yarattığı ve yaratacağı su problemleri ile ilgili olarak Şubemizde Bergama Elele Hareketi tarafından basın toplantısı düzenlendi.
ORMANLAR YOK EDİLİYOR, TÜRKİYE ÇÖLLEŞİYOR, HAVASI KİRLENİYOR SULARI ZEHİRLENİYOR..YAŞAM YOK EDİLİYOR!!! Son günlerde Gebze‘de yaşanan su sıkıntısı nedeniyle hayatın felç olması, Türkiye‘deki su kaynaklarının kullanımı konusunun ülkenin birincil problemi olduğunu göstermiştir. Türkiye‘de yaklaşık 10 ilin çölleşmeyle karşı karşıya kalması, pek çok ilde de kuraklığın artık ciddi boyutlara ulaşması nedeniyle su kaynaklarının verimli kullanımı, uzun vadeli su politikaları üretme gereksinimini ön plana çıkartmıştır. Bölgemizde de, yaşanan yeraltı suları, akarsular ve göllerin hızla kirlenmesi, konuya duyarsız kalmamayı acil önlemler alınması için yetkililerin harekete geçmesinin istenmesini gerektiriyor. Bilindiği gibi, İzmir‘in içme suyunun büyük bir bölümü Tahtalı barajından karşılanmaktadır. Gelecekte oluşacak su sıkıntısının önlenmesi amacıyla da, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzsu, Çamlı Barajı projesini gündeme getirmişlerdir. Sözkonusu Baraj havzalarının korunması İzmir için yaşamsal önem taşırken, şu anda İzmir içme suyunu karşılayan Tahtalı Barajının sınırında, Çamlı Barajı Havzasının su toplama havzası içerisinde yer alan Menderes ilçesi Efemçukuru yöresinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Tüprag A.Ş.‘ne altın işletme ruhsatı verilmiştir. Söz konusu ruhsatla ilgili davada iptal kararı verildiği günlerde, İZSU‘ya İzmir Büyükşehir Belediyesi‘ne haber verilmeden, İzmirlilerden gizlice ÇED olumlu belgesi verilmiştir. Bilinçsiz Endüstrileşme nedeniyle su kaynaklarının hızla kirlenmesi sonucunda yakın dönemde kullanma suyu sıkıntısı İzmir için yaşamsal öneme sahip olacaktır. Verilen raporlar doğrultusunda, yörenin yapısı gereği doğal dengede zararsız halde bulunan arsenik, kurşun, çinko demir gibi ağır metaller madenin işletilmesi sürecinde çeşitli şekillerde baraj havzalarında bulunan su kaynaklarına geçeceğinden halk sağlığı açısından büyük risk oluşturacaktır. Yalnız insan sağlığı değil diğer canlılarda toksik etkilenmeye maruz kalacaklar işletme süreci geri dönülmez tahribata yol açacaktır. Kısacası, Bergama ve Dikili‘de yaşanan altın işletmesi tehlikesi bugün tüm İzmir halkını tehdit ediyor. Doğal güzelliği tarihi yapısı ile birleştiğinde Akdeniz‘in ve dünyanın seçkin bir yeri olan Ege Bölgesinin talanla tahribi önü alınmaz bir hızla devam ediyor. Her gün bir köşesinden talan haberi alınan bölgemizde dünyaca ünlü bitki örtüsüne sahip olan, su kalitesi son derece yüksek Kozak yaylasında da Koza Altın İşletmelerine işletme ruhsatı verilmesi söz konusu. Bu uygulamalar günlük kısa vadeli kazançlar uğruna dünya gerçekliğine kör kalındığı, dünya mirası değerlerin vahşice katledildiği anlamına geliyor. 2030 gibi çok yakın bir dönemde ülkemizde kişi başına düşen su miktarı 1/3 oranında azalacağı, 1.000 metreküpün altına ineceği bilimsel araştırmalarla ortaya konulurken su kaynaklarının ağır metallerle kirletilmesine göz yumulması, cehaletten başka bir olguyla açıklanamaz. İzmir Kenti‘nin yakın gelecekte su sıkıntısı çekmemesi için EFEMÇUKURU ALTIN MADENİ‘nin çalışması engellenmelidir. Bu konu, tüm İzmirlilerin birinci önceliği olmalıdır. Yeni yılda doğa ile barış içinde güzel, yaşamı tehdit etmeyen bir bölgede; ülkede; dünyada yaşamayı diliyoruz. İzmir Bergama-Eşme, Sivrihisar, Havran/Küçükdere Elele Hareketi Dönem Sözcüsü Ç.H.D. İzmir Şubesi adına Av. Berrin Esin Kaya
|
Tanıtım
İZMİR ŞUBE
SAYI 410: DAĞITIM ŞEBEKESİ ÇÖKÜYOR
