· ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

 
Gazeteler sansürlenmekten, televizyonlar kararmaktan kurtuldu. Şimdi sıra internete geldi gibi görünüyor. Çocuk pornografisi haberlerinin gölgesinde hazırlanan ve şu andaki taslak halindeki yasa gerçekleşirse, internet sitelerinin kaderi Bilişim Güvenliği Başkanlığı’nın tutumuna bağlı olacak.
 

Son haftalarda "çocuk pornosu" haberlerinin medyada sıkça yer almasıyla sanal dünya, kamuoyunda, "çeki düzen" verilmesi gereken bir alan konumuna düştü. Hükümet acil olarak harekete geçti ve 2006‘nın son bakanlar kurulu toplantısının ardından, Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, bu yönde çalışma başlattıklarını açıkladı.

Çocuk pornografisine karşı mücadeleyi temel alarak yürütülen girişimler, Ulaştırma Bakanlığı‘nda son derece sert yasaklar içeren yaklaşık 40 maddelik bir taslağa dönüştü. Bakanlık bürokratları, taslağın hazırlanma sürecinde askeri hukukçularla birlikte çalıştılar.

Yayın engelleme keyfileşebilir

İnternet Ortamında Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara Mücadele Kanun Taslağı, Türkiye‘de internet özgürlüğünü kısıtlayacak 40 madde içeriyor.

Bilişim Güvenliği Başkanlığı (BGB) adlı bir yapılanmanın öngörüldüğü taslağa göre tüm internet izlemeye alınıyor. BGB, sohbet ve mesajlar dahil her türlü içerik takibi yanında site erişimlerini engellemek türünden olağanüstü yetki ve yaptırım gücüyle donatılıyor.

Taslak, içerik sağlayan siteyi cezalandırmakla yetinmiyor. Hakkında suç kanaati oluşan sitenin duruma göre savcılık, mahkeme ya da doğrudan BGB kararıyla "yer ve erişim sağlayan servis üzerinden" yani "server" üzerinden kapatılacak.

Yani tabir caizse yaşın yanında kuru da yanacak ve günlük on binlerce ziyaretçiye sahip, buna bağlı reklâm anlaşmaları olan internet siteleri büyük bir tehdit altına girecek.

Bir başka ilginç nokta da şu: Çocuk pornosundan hareketle kamuoyu gündemine getirilen yasa tasarısının sadece bir maddesinde çocuk pornosu konu ediliyor. Taslaktaki 40 maddelik yasak listesinin bazı başlıkları şöyle:

"Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarına Karşı Suçlar, Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar, Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar, Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu‘nun 6. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları ile 7‘inci maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan suçlar; İntihara Yönlendirme, Suç İşlemeye Tahrik, Suçu ve Suçluyu Övme, Suç İşlemek Amacıyla Kurulmuş Örgütün Propagandası, Müstehcenlik, Kumar."

Erişimi engellemede farklı "çözüm"ler

Bu ve benzeri suçların işlenmesi halinde erişimin engellenmesi taslakta farklı "çözüm"lere kavuşturulmuş. Site yurt içindeyse soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde mahkeme kararıyla kapatılacak. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise savcılık kararıyla kapatma mümkün olabilecek. Site yurt dışından yayın yapıyorsa BGB herhangi bir karara gereksinim duymadan erişimi doğrudan engelleyebilecek.

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız http://www.aktifhaber,com/ internet sitesi editörü Mehmet Can, internet ortamında kıran kırana rekabet olduğunu, haber sitelerinin ziyaretçi kapabilmek için yoğun çaba sarf ettiklerini söyleyerek ekliyor:"Bir haberden dolayı verilecek erişimi engelleme kararıyla yılların emeği yok olacak. Söz konusu haberin yayından çıkartılması veya beraat kararı verildikten sonra mahkemenin yeniden izin vermesi haftalar alır. Bu da çok büyük maddi zararlar doğması sebep olur."

İnternet Medyası Derneği (İMD) ise konunun tamamen dışında bırakılmış. Dernek Başkanı Hadi Özışık, "Bize kimse danışmadı" diyor: "İnternet medyasından bir kısım insanın canı acıdı. Canı acıyanlar da birtakım tedbirler almaya başladılar. Oysu Ulaştırma Bakın ile konuştuğumda kendisi çocuk pornosu ile ilgili bir çalışma yaptığını söylemişti."

Özışık, çocuk pornosu bahanesiyle internet medyasına darbe indirilmek istendiği kanaatinde: "Arzulanan buydu, nasıl yaparız da internet medyasını da bunun içine sokarız özlemi vardı. Bunu hayata geçirmek için dört koldan hazır bekleyenler var."

Özışık, yazılı basında yayımlanan ve bir anda bütün interneti zan altında bırakan çocuk pornosu haberleri ile ilgili olarak çarpıcı bir iddiada bulunuyor "İnternet sitelerinin büyük gazetelerin akıl almaz uygulamalarına kamuoyuna duyurması yüzünden böyle davranıyorlar. Bu, beklediğimiz bir şeydi. Medya siteleri gazetelerin içinden de haber veriyor çünkü ve bu yüzden böyle yayın yapıyor olabilirler. Ama bizi yemek isteyen şer cephesine bu fırsatı vermeyeceğiz."

BGB yasası taslağı sadece internet medyasını değil, yorum sitelerini, akademik siteleri, forum sitelerini, blog sitelerini, chat sitelerini ve hatta mail trafiğini bile kapsamına alması nedeniyle şimdiden sanal alemin kabusu olmaya aday.

Genelkurmay konuyla yakından ilgili

Genelkurmay‘ın belli internet sitelerinden ciddi rahatsızlıkları olduğu biliniyor. Hatta konu yargıya taşınmış, Genel Kurmay Başkanlığı 2005 sonunda "Türk Silahlı Kuvvetleri‘ni aşağıladığı" gerekçesiyle yurtdışından yayın yapan http://www.aloihbar.org/ sitesinin kapatılması için suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak savcılık "Bir birliğin ya da komutanın hedef alınması halinde suç oluşmaktadır" gerekçesiyle takipsizlik kararı vermiş, Genelkurmay‘ın itirazını ise Sincan Ağır Ceza Mahkemesi reddetmişti. Yeni kanunla yurtdışından yayın yapan siteleri kapatmak için mahkeme kararı bile gerekmeyecek.

Çocuklar kullanıldı mı?

Çocuk pornografisi haberlerinin, "internette sansür"ü kamuoyu nezdinde meşrulaştırmak için bir araç olarak kullanıldığı iddiaları ne ölçüde gerçeği yansıtıyor?

Hep beraber izledik: Bu haberlerin ardından bütün dikkatler internet ve internet kafeler üzerine yoğunlaştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın internet kafeleri suçladığı gün TV ve gazeteler mozaiklenmiş görüntülerle yayımlanan çocuk ve hatta bebek pornosu haberleriyle doluydu. Bu durum sonraki birkaç günde de değişmedi. Dolayısıyla öfke de o ölçüde yükseldi. Haberlerde, öne çıkan bazı illeriyle Türkiye çocuk pornografisi için son derece denetimsiz bir ülke olarak sunuluyordu. Öyleyse gerekli olan, bu duruma bir son vermekti.

Oysa Internet Watch Foundation‘ın(IWF-internet izleme Vakfı) verileri, Türkiye‘nin bir "çocuk pornografisi cenneti" olduğu tezini yalanlıyor. IWF‘ye göre çocuk pornosu görüntülerinin yüzde 51‘i ABD‘nin. Onu yüzde 14,9‘la Rusya, yüzde 11 ,7‘yle Japonya, yüzde 8,8‘le ispanya, yüzde 3,6‘yla Tayland ve yüzde 2,3 ile Güney Kore izliyor. Diğer ülkelerin çocuk pornografisindeki payı ise yüzde 7,7. Yani Türkiye onlarca ülkenin bulunduğu bu yüzde 7,7‘lik dilimde yok denebilecek ölçüde bir paya sahip.

Emniyet Genel Müdürlüğü de Basın Sözcüsü İsmail Çalışkan‘ın ağzından bu durumu doğruladı. Emniyet‘ten edinilen bilgilere göre, operasyonlarda ele geçirilen çocuk pornosu görüntülerinin çoğu ABD ve Uzak Doğu ülkelerine ait. Türkiye açısından başka önemli bir nokta da çocuk pornosu üretiminde ortaya çıkıyor. Burada da neredeyse "yok" denecek bir nispet söz konusu.

Emniyet Amirieri Yusuf Uzunay ve Mustafa Koçak‘ın yaptığı "internet Üzerinden Çocuk Pornografisi" çalışmasına göre de, dünyada yıllık 2-3 milyar dolar hacme ulaşan çocuk pornografisinde Türkiye‘nin payı son derece düşük. Uzunay ve Koçak‘a göre Google‘da Türkiye‘nin, özellikle de İzmir‘in, çocuk pornosu aramasında birinci çıktığı" bilgisi de gerçeği yansıtmıyor: "Çünkü Google gibi güçlü filtreleme yazılımları bulunan dünya devi arama portalı üzerinden ‘child porn‘ (çocuk pornosu) yazıp bu tür sitelere ulaşmak neredeyse imkânsız. internet üzerindeki bu trafik, paylaşım programları (peerto-peer) aracılığıyla bilgisayardan-bilgisayara yürütülüyor."