· ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

 
Başarılı bir girişimcilik örneği olan OBSS'nin muhasebe paketi, özellikle küçük ve orta ölçekli isletmelerin tercihi haline geldi.
 

Açık Kodlu yazılım teknolojilerinin gelişimi ve kullanımındaki artış, bu alanda farklı alternatifleri ve artan bir ilgiyi de beraberinde getiriyor. Bu ilgi de iki taraf acısından önemli başarılar anlamına geliyor. Bunun bir örneği de Sabancı Üniversitesi iştiraki olan OBSS yani Open Business Softvvare Solutions. OBSS kendi basına bir ‘genç girişimciler‘ basarı hikayesi olduğu gibi, özellikle küçük işletmelere yönelik önemli bir hizmeti de içinde barındırıyor. Sabancı Üniversitesi mezunu Hüseyin Ergün ve Güçlü Talu ile Bilkent Üniversitesi mezunu Zafer Şen‘in yarattığı OBSS‘nin bu üç genç ismi. Halen Sabancı Üniversitesi‘nde yüksek lisans eğitimine devam ediyor. "OBSS, bir Sabancı Üniversitesi iştiraki ve Java tabanlı kurumsal çözümler geliştiren bir teknopark firması" diye söze başlıyor Hüseyin Ergün. OBSS‘nin hem Gebze Teknopark‘ta hem de Sabancı Üniversitesi içinde Ar-Ge merkezleri var. İstanbul'da Ericsson Mobility World‘de ise ofisi olan şirketin kısa bir süre sonra merkezini İTÜ Teknopark‘a taşıması planlanıyor. Ergün, OBSS‘nin hedefleri ile ilgili şunları söylüyor: "2005 yılında kurulduk ve bugün baktığımızda Türkiye‘nin ilk 100 yazılım firması içinde yerimizi aldık. Su anda 12 çalışanımız var ve bu sayıyı yılsonunda 20‘ye çıkartmak istiyoruz. 2007 yılı ciro hedefimiz ise 1 milyon dolar."

Sabancı Üniversitesi‘ne ait Inovent şirketi de OBSS‘ye yatırım yapıyor. Zafer Sen, Inovent bağını söyle anlatıyor: "Biz yaptığımız bir proje ile üniversiteden ödül aldık. Bir süre sonra da Inovent kuruldu. Inovent‘in amacı: üniversiteden çıkan fikirleri, sanayi ve sermaye ile buluşturmak. Aldığımız ödülün ardından Inovent. İş planımızı görmek istedi. Bu yapıda, bir ucu San Francisco‘da olan danışma kurulu var. Bu kurul, is planımızla ilgili olumlu görüş bildirince, OBSS‘ye ortak olma kararı aldılar." Bu ortaklık, OBSS‘ye birçok acıdan avantaj sağlıyor. Birincisi. Inovent‘in OBSS‘ye sağladığı finans kaynağı, ikincisi ve Sen‘e göre kendileri için en önemli olan avantaj, sunduğu bağlantılar. Çünkü Inovent, dolaylı da olsa bir Sabancı Holding iştiraki ve bu da grubun bağlantılarının OBSS‘ye açılması anlamına geliyor. Ama avantajlar, sadece Sabancı Grubu ile sınırlı da değil. Inovent ve içindeki 12 kişilik danışma kurulu, OBSS‘nin geliştirdiği teknolojilerin global anlamda bir değer bulup bulmayacağını bilmek acısından önemli bir rehber. "Inovent‘in danışma kurulu ve bu kurulun sağladığı bilgiler elimizi güçlendiriyor" diyen Sen, Inovent ile OBSS bağının süreceğinin de altını çiziyor.

GLOBAL İŞBİRLİKLERİ

Inovent bağı ve Inovent‘in kendi global ağı. OBSS‘ye de doğal olarak yurtdışı kapılarını acıyor. Bunun bir örneği olarak Şen, San Francisco‘da bir şirkete yazılım projesi yapmak üzere görüşmeler yapmalarını ve bu konuda sona yaklaşmalarını gösteriyor. Ama OBSS‘nin yurtdışı adımları bununla sınırlı değil. Bu konuda Ergün şu bilgileri veriyor: "Acık yazılım iş çözümleri ile iş yapıyoruz ve dünyada bu şekilde hareket eden çok firma var. Önceliğimiz; bu global firmalarla işbirliği yaparak, onların ürünlerinin üzerinden servis sağlamak. Bu konuda özellikle ABD ve Fransız firmaları ile bağlantılarımız var."

OBSS, ABD merkezli bir firmanın Türkiye sistem entegratörü ve tek servis sağlayıcısı. Bunun yanı sıra, Fransa merkezli bir acık kodlu yazılım firmasının da Türkiye hakları OBSS‘de. Konu acık kodlu yazılım olunca, işbirliğinin yapısı da farklı oluyor ve Ergün bunu söyle anlatıyor: "Amaç, yurtdışındaki bir ürünün alınıp Türkiye‘de satılması değil. Acık kodlu yazılım söz konusu olduğu için, onların know-how‘ına sahip olmak ve Türkiye‘de de aynı katma değerli isleri yapmak önceliğimiz. Bir tarafta da, kendi geliştirdiğimiz ürünler için bu bağlantıları kullanarak, söz konusu işbirliğini karşılıklı hale getiriyoruz, örneğin Fransız firmasının 25 ülkede bağlantıları ve çözüm ağı var. Böylece bizim yaptığımız ürünler de bu kanal üzerinden Avrupa‘ya ve diğer ülkelere hızla yayılma imkânı bulacak." Söz konusu 25 ülke içinde Avrupa ülkeleri ön planda. Altı ayda bir bu ülkelerdeki temsilcilerin bir araya geldiği organizasyonların düzenlendiğini söyleyen Ergün, bu organizasyonların sonucunda da olumlu geri dönüşler aldıkları çözümlerinin olduğunun altını çiziyor. Ergün, Romanya ve İsveç‘le görüşmelerinin devam ettiği bilgisini de veriyor. Yurtdışı ile is ilişkilerinin gelişmesi, OBSS‘nin farklı ülkelerde yerini alması sonucunu da beraberinde getirecek gibi görünüyor. Ar-Ge konusunda görüştükleri ve işbirliği yapmaya sıcak baktıkları firmalar olduğunu söyleyen Ergün, bunlardan birinin Rusya diğerinin de Hindistan‘da olduğunu belirtiyor. Bu ülkelerdeki Ar-Ge merkezleri ile işbirliği yapılmasının gündemde olduğunu ifade eden Ergün, "Bizim çalışanlarımızın orada yer alması, söz konusu ülkelerdeki çalışanların buradaki projelerde yer alması gibi süreçler söz konusu olacak. Teknolojide sınır yok sonuçta" diyor.

MUHASEBEDE BÜYÜK DESTEK

Dünyanın farklı ülkelerinde yer almak gündemde. Peki ya Türkiye‘de farklı illerde yer almak? Bu konuda Şen, "Ankara için böyle bir planımız var" yanıtını veriyor ve ekliyor: "Çünkü kamu kurumları ile de çalışmaya başlıyoruz." Bu projeler arasında imzalanmak üzere olan iki büyük kamu kurumu projesi var. Ve bu daha başlangıç. OBSS‘nin yazılımlarının küçük ve orta ölçekli firmalar acısından önemli avantajları var. Küçük ve orta ölçekli, teknolojiye yatırım yapma imkânları sınırlı olan firmaları için hazırladıkları ürünler olduğunu söyleyen Güçlü Talu. Buna örnek olarak Turquaz Muhasebe Paketi‘ni gösteriyor ve su bilgileri veriyor: "Turquaz. ortak muhasebe dilini içinde barındırıyor. Yeni kurulan bir şirketseniz ve binlerce dolar verip muhasebe paketlerine bütçe ayıramıyorsanız. www.turquaz.com sitemizden bu programı ücretsiz indirip kullanabilirsiniz." Burada sözü alan Sen‘e göre ise Turquaz iki önemli boşluğu dolduruyor. Birincisi. Talu‘nun da vurguladığı gibi, küçük ve orta ölçekli isletmeler büyük paralar karşılığı muhasebe paketleri almak yerine ücretsiz olarak Turquaz‘ı edinebiliyor. Şen, sözlerine söyle devam ediyor: "ikincisi: Turquaz acık kaynak kodlu bir yazılım ve bu nedenle kimsenin oturup yeniden muhasebe programları yazmakla uğraşmasına gerek yok. Artık önemli olan, daha kuruma ve ihtiyaca özel çözümler geliştirmek."

ALTYAPIDA YENİ ANLAYIŞ

OBSS; GSM, İT ve sigorta sektöründe çalışmaları yoğunluk gösteriyor ama sektörel bir sınırlama kesinlikle söz konusu değil.

OBSS‘nin kurumsal yazılım çözümleri spesifik bir sektöre yönelik olmaktan ziyade, tüm sektörlere sesleniyor. Ama öncelikli olarak işbirliği yapılan firmaların GSM, İT ve sigorta kanadında olduğunu da belirtmek gerek. Açık kaynak koduna yönelik talebe ek olarak, yeni teknoloji altyapılarına da bir geçiş söz konusu. Bu yapıyı OBSS ortakları, "daha kurumsal, is yükünü donanımdan yazılıma taşıyacak, özellikle Java altyapısına geçiş" olarak nitelendiriyor. Ericsson‘un partneri olan OBSS, gerek Ericsson projelerinde gerekse şirketin başka kurumlarla yaptığı projelerde yer alıyor. Anadolu Sigorta ve Yapı Kredi Sigorta‘ya ek olarak OBSS ürünlerini kullanan bir yapı da İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Belediyenin iştiraklerinden Kültür A.S.‘nin tüm yazılım projesi de OBSS‘nin eseri.

KURUMSAL BAKIŞ DEĞİŞİYOR

Birkaç yıl öncesine kadar açık kaynak kodlu çözümlere ilgi göstermeyen firmalar, artık bu konuya daha fazla eğiliyor, bu tarz yazılımlara yönelik güvensizliklerini asıyorlar.

ZAFER ŞEN: Eskiden açık kaynak kodlu bir proje kullanmak, kurumdaki proje yöneticisi için kovulma sebebi olabilirdi. Ama artık tersi bir durum var. Dünyanın en büyük bankaları bile açık kaynak kodlu yapıları kullanıyor. Artık kurumlarda BT yöneticileri, başarılı bir açık kaynak kodlu muadili olmasına rağmen açık kaynak kodlu olmayan, pahalı bir uygulama kullanırlarsa sıkıntı yasayabilir.

GÜÇLÜ TALU: Türk firmalarının bu konuda bakış açısı değişiyor. Kurumlar, yazılım üreticisi firma bağımlılığından ve maliyet yükünden kurtulmak istediği için açık kaynak koduna ilgi arttı. Açık yazılımda, sağladığınız hizmetleri, kodu ile birlikte firmaya veriyorsunuz. Oysa firma bir CD alıp yazılımı yüklediğinde, yazılımı tam olarak satın almış olmuyor, onu elinden çıkartamıyor ve üstünde değişiklik yapamıyor. Bunların hepsi için. CD‘yi satın aldığı firmaya bağımlı durumda.

HÜSEYİN ERGUN: Açık yazılımda, programın üstünde değişiklik yapma ve bu konuda istediğiniz firmadan hizmet alma hakkına sahipsizin. Bu da maliyet baskısını en aza indiriyor. Bu yapı firmalara rekabet gücü de sağlıyor. En iyi hizmeti vermeniz şart. Aksi halde bir başkası gelip bunu yapabilir. Çünkü kodu açık ve yazılımın esas sahibi, o yazılımı satın alan firma. Bu yapı sayesinde katma değerli çalışmalar ve yenilikler giderek öne çıkıyor zaten.

Fotoğraflar