Türkiye'de bilişimle ilgili yapılmış olan tüm etkinliklerde yazılımcıların temel bir sorunu olduğunu gördüm. Bu temel sorun yazılımı onun içinde bulunduğu her türlü ortamdan soyutlayarak sadece ‘yazılım’ olarak düşünmeleridir. Bu soyutlama neredeyse yazılımı sadece bireysel tüketiciye sunulan paket yazılımlar düzeyine indirgeyen zihinsel bir temsile denk düşer. Böylesi bir zihinsel temsilden yola çıkılınca yazılımcıya Ar-Ge desteği verilmesi gerektiği söylenir. Yazılım özellikle donanımdan kopardır. Bir türlü destek alınamamasından yakınılır. Bir sonraki etkinliğe kadar...
Eylül ayı sonunda TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi ve Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen III. Ulusal Yazılım Mühendisliği Sempozyumu (UYMS ‘07) bu çerçevede yeni açılımlar getirebildi mi bilemiyorum, izleme fırsatım olmadı ne yazık ki... Ancak bu etkinliğin açılışında yapılan konuşmaları okuyunca (www.emo.org.tr) yazılım cephesinde yeni bir şey söylenmediği izlenimine kapıldım. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, sempozyumda yaptığı konuşmasında, ekonomik kaynakları çok kısıtlı olan ülkelerin bilgisayar donanımı üretmelerinin yüksek maliyetler dolayısıyla çok mümkün olmadığını vurgulayarak yazılım sektörünün işe başlama maliyetlerinin düşük olmasının fırsat yarattığının kaydetmiş. Diğer konuşmacılar da Ar-Ge alanındaki destek eksikliğine dikkat çekmişler. EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş, açılışta yaptığı konuşmada, yazılım sektörü gelişimi için verilecek ArGe teşviklerinin birtakım çıkar grupları tarafından amaç dışı kullanılabileceğine dikkat çekerek, "Her teknolojik alanda olduğu gibi, yazılım alanında da yeterli bilgiye sahip olunarak, gerçek anlamda Ar-Ge çalışmaları yapılmalı, teknoloji ithalatına dolayısıyla dışa bağımlı konuma düşmeye karşı önlemler şimdiden alınmalıdır" saptamasını yapmış. Türkiye‘de yazılımcılar için Ar-Ge kaynağında eksiklik var mı? Olmadığını düşünüyorum. Pektaş‘ın belirttiği gibi gerçek anlamda Ar-Ge için kaynak eksikliği yok. Gerçek anlamda Ar-Ge bu güne dek çözülmemiş sorunları çözmeye yönelik araştırma anlamına gelir, örneğin web taramalarında semantik arama tekniği henüz tam anlamıyla çözülememiş bir araştırma alanıdır. O amaçlı bir proje yaparsanız kaynak bulabilirsiniz. TÜBİTAK‘tan da alabilirsiniz, Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı‘ndan da. Ancak bir hastanenin yönetim bilgi sisteminin yazılımının yapılması Ar-Ge desteği alamaz, almamalıdır. Çünkü sorunun nasıl çözüleceği bellidir ve bu sorunu çözmek için araştırmaya gerek yoktur. Bununla birlikte eğer yazılım sanayisi stratejisine bağlı olarak Ar-Ge dışında sanayi politikaları amaçlı olarak destek verilmesi mümkündür. Sanırım Türkiye‘de bu anlamda bir sınırlılık gerçekten var. Sanayi politikası anlamında bir yazılım önceliği yok Türkiye‘nin. Bir kurumu da yok bu amaçlı destek veren, örneğin irlanda‘da önceleri Sanayi Geliştirme Kurumu, 1994‘ten sonra FORFAS isimli kuruluşlar hem bilim ve teknoloji amaçlı destek verirler hem de sanayi destek mekanizmaları vardır yazılıma yönelik olarak. Türkiye‘nin önemli eksikliklerinden biri budur yazılım alanında. Ancak donanımla ve içerikle yazılım arasına çizgiler çekmek yanlış bir yaklaşım olarak ortaya çıkıyor. Özellikle 2020‘li yıllara doğru yazılım pazarının önemli bir bölümü donanıma gömük olan yazılımlardan kaynaklanacak. Vizyon2023 Strateji Belgesi ve Bilgi ve İletişim Teknojileri Paneli Raporu okunduğunda ileriye yönelik olarak Ar-Ge desteği alabilecek pek çok yazılım alanına ilişkin ipucu bulunabilir. Bunların önemli bir bölümü gömülü yazılımlardır. Düzenlenen etkinliğe katılıp izleyemediğim için tamamını değerlendiremiyorum. Ancak www.emo.org.tr adresindeki bağlantılara ulaşılınca bütün oturumların görüntülü olarak kaydedildiği görülüyor. Doğrusu bu çok doğru bir uygulama. Ne yazık ki bilgisayarımdaki yazılım sorunları nedeniyle oturumları izleyip bilgi alamadım. Çünkü bilgisayarımda olmayan bir başka yazılımı gerektiriyordu. Bu yazılımı indirmeye ve kurmaya çalıştım ama çeşitli yazılım çatışmaları nedeniyle birkaç kez bilgisayarı yeniden başlatmak zorunda kaldım. Birisi bu farklı görüntü oynatıcıları otomatik olarak yükleyen bir yazılım yapsa da saatler harcamak zorunda kalmasak! İşte size pazar. Yazılımı yaşamdan koparmayın!
|