 |
Elektrik Mühendisleri Odası, Nükleer Santral Yasasının Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Tarafından Onaylanmasını, "Nükleere Noter Onayı" Şeklinde Değerlendirdi. Oda Yönetimi, Yasayla İlgili Görüşlerini İletmek Üzere İstedikleri Randevuya Gül'ün Yanıt Vermediğini Açıkladı.
Elektrik Mühendisleri Odası, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer‘in veto ettiği Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun‘u onaylayarak yürürlüğe girmesini sağlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘e "Çankaya Noteri" benzetmesinde bulundu.
Oda yönetimi, yasayla ilgili görüşlerini iletmek üzere istedikleri randevuya Gül‘ün yanıt vermediğini, konunun doğrudan tarafı olan ve tüzel kişiliğe sahip bir meslek kuruluşunu dinlemek dahi istemediğini açıkladı.
Elektrik Mühendisleri Odası‘ndan (EMO) ANKA‘ya yapılan açıklamada, Gül‘ün yasayı onaylaması "Nükleere noter onayı" şeklinde değerlendirilerek, şöyle denildi:
"Odamız, Yasanın TBMM‘de yeniden görüşülerek kabul edildiği gün Cumhurbaşkanı Gül‘den görüşlerini iletmek üzere randevu talep etmiştir. Ne yazık ki AKP‘nin genel seçim, Anayasa değişikliği, muhtıra, referandum gibi tüm süreçleri göz önüne alarak ısrarla Çankaya Köşkü‘ne taşıdığı Sayın Abdullah Gül, Anayasal temele sahip kamu tüzel kişiliğini haiz bir meslek örgütü olan Elektrik Mühendisleri Odası‘nın görüşlerini dinlemeyi dahi istememiştir."
"KÖŞKÜ HALKA DEĞİL ZİYARETÇİLERE AÇTI"
Gül‘ün, Cumhurbaşkanı olarak Çankaya‘ya çıktığı ilk dönemde Köşk‘ün kapılarını "halka açtığı" için övgü gördüğü hatırlatılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı‘nın halkı yalnızca ziyaretçi/seyirci olarak istediği, halkın yönetime katılma talepleri bir tarafa görüşlerini dahi kayda değer bulmadığı bugün ortaya çıkmıştır" denildi.
EMO açıklamasında, yasanın hazırlanış ve yeniden çıkarılma sürecinde AKP Hükümeti‘nin meslek odaları, demokratik kitle örgütleri, akademisyenlerin görüşlerini almadığına dikkat çekilirken, Gül‘ün de aynı tavrı sürdürdüğü vurgulandı.
REFERANDUM ÇAĞRISI
Nükleer santral kurulması planlanan Sinop ve Mersin‘de, referandum yapılmasını önerilen EMO Ankara Şubesi‘nden yapılan açıklamada, "Nükleer santral yasası, hem teknik açıdan hem de toplumsal mutabakatları göz ardı etmesi açısından tam bir dayatma örneğidir. Çoğunluğun sesine kulak verme konusunda samimi olanları Sinop ve Mersin‘de referandum yapmaya davet ediyoruz" denildi.
MÜHENDİSLERİN YASAYA İTİRAZLARI
Elektrik Mühendislerinin nükleer yasasına ilişkin bazı temel itirazları şöyle:
"- 10. Cumhurbaşkanı‘nın kısmen veto ettiği yasa komisyonda verilen önergelerle yeni baştan yapıldı. Ancak hükümet yasayı yeni tasarı olarak TBMM‘ye sevk etmeyerek, yasa üzerinde demokratik tartışma ortamı sağlanmasını engelledi.
-10. Cumhurbaşkanı‘nın veto ettiği maddeler dışında TBMM‘de değişiklik yapılmasının Anayasa‘ya aykırı olmasından, yapılan oylamada hile yapıldığına varılıncaya kadar çeşitli iddialar söz konusu.
-Bu yıl ve gelecek yıla ilişkin ciddi bir elektrik açığı tehlikesine karşı önlem almayan hükümet, 10-15 yıl sonra devreye girebilecek nükleer santral kurulumu konusunda her türlü keyfiliğe açık, her isteyene istediğini verme anlayışı güden 3‘lü bir hukuk yapısı getiriyor. Bu durum da kişiye özel düzenlemeler ve eşitsizlik yaratıcı unsurlar içermesi nedeniyle hukukun temel ilkelerine aykırılık oluşturuyor.
-Nükleer santral kuracakların uyması gereken ölçütler kamuoyundan sır gibi saklanıyor. Yasada, bu ölçütler belirtilmediği gibi bu konulara ilişkin ikincil mevzuatın Resmi Gazete‘de yayımlanmasına dair bir düzenleme dahi yapılmadı. Teknoloji seçimi, yakıt temini, güvenlik önlemleri gibi konularda yapılacak düzenlemeler hem yasama denetiminden hem de kamuoyundan gizleniyor.
-Ülkede kurulacak nükleer santrallerden üretilecek elektriğin yurt dışına satışını yasaklamaya yönelik hiçbir düzenleme yok.
-Kurulacak nükleer santrallere ilişkin ne kapasite, ne de elektrik fiyatına yönelik bir belirleme yer alıyor, bu durum kamunun alım garantisi yoluyla ciddi zarara uğratılmasının önünü açıyor. Hükümet nükleer santrali özel sektör mü, kamu mu yapacak ona bile karar verememiş.
-Kamuoyuna yansıtılan ifadesiyle kamu-özel ortaklığı olarak nükleer santral kurulumuna ilişkin bir düzenlemeye de yer verildi. Ancak bu düzenleme özünde özelleştirme işlemine de açık olmasına karşın, bu konuda 10. Cumhurbaşkanı‘nın Anayasa‘ya aykırılık gerekçesi yok sayılarak gerekli düzenleme yapılmadı.
-Kurulumu kadar pahalı olan atık ve söküm maliyetlerinin kamuya yıkılmasına yönelik 10. Cumhurbaşkanı‘nın itirazı yine dikkate alınmadı, atık ve söküme ilişkin kurulacak fonun kaynaklarının yüzde 25‘ine kadar varan bir düzeyde Hazine tarafından maliyetin karşılanması öngörüldü. Bu durum da ülkede nükleer santral kurup, ürettiği elektriği satarak kar edenler yerine halka faturanın kesilmesi nedeniyle kamu yararına aykırılık oluşturuyor."
|
|
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
YAZILI BASINDA ODAMIZ
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE YANGIN GÜVENLİĞİ BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ
