TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası tarafından 13 Mart 2008 tarihinde başlayan “İklim Değişimi Sempozyumu”nda “Küresel İklim Değişimi ve Türkiye” ana başlığı altında küresel ısınma ve sorunları tartışıldı
İnşaat Mühendisleri Odası‘nda düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasını yapan TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Diren, iklim değişikliği konusunda kötü gidişata dur demek için 10 yıl gibi kısa bir sürenin kaldığını belirterek, "Sempozyumu düzenlemekteki en önemli amacımız iklim değişiminin teknik boyutunun yanı sıra sosyo-ekonomik ve sosyo-politik yansımalarını günün moda ifadesiyle reytingi kaygısı gütmeden tüm yalınlığıyla ve her zaman olduğu gibi yine halkın tarafında kalarak ortaya koymaktır" dedi. İki gün sürecek sempozyum süresince küresel ısınma ve iklim değişiminin tüm boyutları ile ortaya konacağını; iklim değişiminin Türkiye için ne anlama geldiğinin vurgulanacağını kaydeden Mustafa Diren şöyle konuştu, "İklim değişimi Türkiye için susuzluk demek ya da bir başka deyişle iklim değişimiyle birlikte bizi bekleyen en büyük tehlike kuraklıktır. Süreç içerisinde yağışlar giderek azalacak nüfus artışının da etkisiyle Türkiye‘de kişi başına düşen yıllık su miktarı 1400 m³‘ten 2020‘li yıllarda 1000 m³‘ün altına düşecektir. Biliyorsunuz kişi başına düşen temiz su miktarı 1000 m³‘ün altına indiğinde kurak iklim kuşağı sınıfına dahil oluyorsunuz. Kuraklığa en kesin ç özüm önerisi ise Enerji Bakanı Sayın Güler‘den geldi. Kuraklığa çare olarak akarsularımızın özelleştirilmesi gerektiğini söylüyordu! Tablo oldukça karamsar. İklim değişimi sürecinden en fazla etkilenecek ülkeler üçüncü dünya ülkeleri. Kapitalizmin hakim olduğu bir dünyada ekonomik çıkarları göz ardı ederek radikal önlemler alma olasılığı yok gibi. Sermaye iklim değişimi sürecini nasıl kâra dönüştürebilirim hesapları peşinde." "Sorunun en önemli nedeni enerji tüketimi" TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı da sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada "sera etkisi" başta olmak üzere iklim değişimi ile ilgili konulara değindi. Küresel ısınma ve iklim değişiminin birbirini tetikleyen unsurlar olduğunu belirten Mehmet Soğancı özetle şöyle konuştu, "Küresel ısınmanın etkileri şimdiden Bangladeş, Maldiv Adaları, Pakistan ve Endonezya‘da toprak kayıplarıyla kendini göstermektedir. Küresel ısınma ve iklim değişiminin sosyo-ekonomik ve politik boyutu da göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Çevre ve Orman Bakanlığı verilerine göre, dünyada sera etkisi yaratan çevre sorunlarının %46‘sı enerji tüketimi, %24‘ü sanayi faaliyetleri, %18‘i ormansızlaşma, %9‘u tarım ve %3‘ü de diğer kaynakların yarattığı emisyonlar nedeniyle oluşmaktadır. Buradan anlaşılmaktadır ki, sorunun en önemli nedeni enerji tüketimidir. Enerji üretim sistemlerinde kullanılan yakıt türüne bağlı olarak da çevre sorunları artmaktadır."Sempozyumun ilk gününde "Geçmişten Geleceğe İklim Değişimi, Kalkınma, Sağlık Sosyal Durum ve İklim Değişimi, Gözlemler ve Değişimler, Önlemler ve Etkiler, Enerji, Sanayi, Tarım Gıda ve İklim Değişimi" ele alınırken 14 Mart Cuma günü işlenecek konular şöyle, "Su Kaynakları ve İklim Değişimi, Kentleşme, Ulaşım ve İklim Değişimi, İklim Değişimi ve Uluslararası Sözleşmeler, Etik Sorunlar ve İklim Değişimi." Son gün ayrıca "İklim Değişimi ve Türkiye" konulu bir panel düzenlenecek. EMO Ankara Şubesi yöneticileri de sempozyuma katılarak destek verdi.
|