![](https://www.emo.org.tr/resimler/saydam.gif) |
Geçtiğimiz ay, tüm dünyada olduğu gjbi Türkiye de OOXML çekişmesine sahne oldu. Türk özgür yazılım topluluğu ile Microsoft, ilk defa açık bir şekilde karşı karşıya geldiler.
Microsoft‘un Office 2007 sürümü ile hayatımıza soktuğu Office Öpen XML, geçtiğimiz aylarda bilişim dünyasını en çok meşgul eden konulardan biri oldu. ISO tarafından standart olarak ilan edilen ve oluşumunda Microsoft‘un da katkısı olan ODF (OASIS Öpen Document Format) gibi bir standart olmasına rağmen Microsoft‘un oluşturmak istediği bu yeni standart, Türkiye‘de de geçtiğimiz haftalarda müthiş bir mücadelenin yaşanmasına neden oldu.
Başını Pardus‘un çektiği Türk özgür yazılım dünyasının Microsoft ile giriştiği bu ilk açık mücadeleden yazılım devi ciddi yaralar alarak çıktı. İlk oylamada Microsoft‘un istediği yönde çıkan Türkiye‘nin oyu, nihai oylamada çekimsere döndü.
Peki, bu süreçte ne oldu da Türkiye‘nin oyu özgür yazılımdan yana döndü?
TSE ve 00KML Türkiye‘nin ilk oylamada, "Yorumlarla Evet" oyu vermesini takiben özellikle özgür yazılım toplulukları bu konuda eleştirilerini yüksek sesle dile getirmeye başladı. Türkiye‘nin en büyük özgür yazılım topluluğu Özgürlüklçin portalı "OOXML‘e Hayır!" hareketinin dümenine geçerek, topluluğu bu konuda bilinçlendirme konusunda önemli kampanyalar başlattı.
Özgürlükİçin.com üzerinde başlayan imza kampanyası ile kısa sürede 1700‘e yakın imza topladı ve OOXML‘e karşı hazırlanan banner ve düğmeler binlerce kişisel web sayfası ve blogda ve önemli internet portallarında yer aldı. Özgürlüklçin topluluğu, tüm bunların yanı sıra dünyada olan gelişmeleri de düzenli bir şekilde yayınlayarak, okurlarına ve basın kuruluşlarına servis etmeye başladı.
BRM toplantısının ardından ülkelere tanınan "oylarını gözden geçirme" hakkının süresinin dolmaya yaklaşmasıyla birlikte hareketlenmeye başlayan kampanya, meyvelerini Ankara‘da yapılan toplantılar sonucunda verdi. Yapılan toplantılardan ilki TÜBİTAK tarafından düzenlenen "OOXML Çahştayı" oldu. Gerek teknik açıdan gerek hukuki açıdan OOXML‘in masaya yatırıldığı toplantıda dünyanın OOXML konusunda neler yaptığı ve OOXML‘in ulusal çıkarlara etkisi de tartışıldı. DPT bünyesinde çeşitli kamu kuruluşlarının katılımı ile toplanan Birlikte Çalışabilirlik Grubu‘nun katıldığı toplantıda; Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Devlet Planlama Teşkilatı, Elektrik Mühendisleri Odası ve diğer kamu kuruluşları ile özel sektör temsilcileri katıldı.
Davetli olmasına rağmen Microsoft‘un katılmadığı toplantıda, sunumlar ODTÜ‘den Gökdeniz Karadağ, Özgürlükİçin adına Ali Işıngör ile Akın Ömeroğlu ve Pardus adına Erkan Tekman tarafından yapıldı. Bu arada bir küçük not düşmeden olmayacak. Başta DPT olmak üzere, kamu kuruluşlarının OOXML‘in içersindeki patentli teknolojiler konusunda ya çok az bilgileri vardı ya da yanlış bilgilendirilmişlerdi. Microsoft ve çözüm ortakları, OOXML hakkında yaptıkları sunumlarda sık sık ortaya koydukları Dava Etmeme Akdi (CNS) gibi hukuki süreçleri anlatırken, bu tür taahhütlerin kıta Avrupası ve Türk hukuk sistemlerinde hükümsüz olduğunu eklemeyi unutmaları, eksik bilgilendirmelerin ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyordu.
Bu çalıştay sonrasında TSE‘de yapılan toplantıda ise TSE‘nin karar alma süreçleri ile Türkiye‘nin alması gereken tavır ve OOXML‘in ulusal faydası görüşüldü. Söz konusu toplantılar neticesinde TSE, 29 Mart 2008 Cumartesi günü, "son dakikada" aldığı kararla, Türkiye‘nin "evet" yönündeki eski oyunu "çekimser" olarak değiştirmeye karar verdi.
|
![](https://www.emo.org.tr/resimler/saydam.gif) |
|