18 ve 19 haziran tarihlerinde Abant’ta turk.internet.com - Ankara Barosunun işbirliği ve Türk Telekom’un katkıları ile düzenlenen “5651 dahil ve hariç site erişime kapatmaları” Çalıştayı, hakim, savcı, avukat, Adalet Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Askeri Hakim ve TİB yetkililerinin bir araya geldikleri bir toplantı oldu. Sivil toplum örgütü olarak da TBD, Bilgi Güvenliği Derneği ve Doç.Dr. Mustafa Akgül katılmıştı.
Devletin konuya yakın yetkilileri, toplantıya ilgi gösterirken, YouTube ve diğer site kapatmalarını protesto ettiklerini açıklayan kişiler, sivil toplum örgütleri, mail listelerine mail atarak tepkilerini gösterenlerden katılım göremedik [2]. Ya çözümü başkalarına bırakmayı tercih ediyorlar, ya da "Tatlı Su Protestocuları" olmak daha kolay geliyor. Aslında toplumumuzun genel yaklaşımı da hep bu yönde. Çözüm oluşturmak ya da en azından araştırmak yerine, olumsuzlukları maillerle birbirine göndermek yeterli geliyor. Böylece "doğruyu bilen" kişi oluyoruz. Sorunlar da aynen devam ediyor. Neyse, biz Abant Çalıştay‘ına gelelim; 5651 dahil ve hariç kapatmalarda bugüne kadar konferans ve panellerde, tek taraflı sunumlar yapılmıştı. Ancak bu tek taraflı sunumlar ve arkasından gelen dinleyici soruları yoluyla bir çözüm oluşmadığı ve sorunun derinlikleri tartışılmadığı için, bu sefer bir "Çalıştay (workshop)" formatı denedik. Toplantının ilk gününde, katılımcıların kendilerini tanıtmaları sonrasında, bir arama seansı yapıldı, sorun ve çözüm önerisi olarak düşünülen toplam 70 başlık elde edildi. Ufak bir danışma grubu sorunları inceledi ve 5 çalışma grubu oluşturuldu. Bu çalışma grupları, Teknik, Soruşturma, 5651 sayılı kanun ve TİB, Bilinçlendirme ve İçerik ile Yetki-İhtisas başlıklarını taşıyordu. Her bir çalışma grubuna gönüllü katılımlar yapıldı ve gruplar 70 başlıktan, kendi sorumluluk alanlarına düşen başlıkları tartışarak, bazı öneriler oluşturmaya çalıştılar. Bu başlıkların ilginç olan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz [1] * 5651‘in ifade özgürlüğünü engelliyor mu? Devletin suçu engelleme görevi ile mi ilgili? * Uluslar arası suçlarla ulusal mücadele ne kadar yeterli, siber suç konvansiyonu imzalanmalı mı? * Bazı veriler kişisel veridir. Uluslar arası firmalar kendi ülkelerindeki soruşturmada verileri veriyor ama Türkiye‘de vermiyorlar. Soruşturma safhasında verilemiyor. Hangi veriler kişisel verilerdir. * Mahkemelerin verdiği erişime kapatma kararlarının kaldırılması için, içeriğin kontrolü siteye erişim olmadığı için görülemiyor * TİB 8.madde gereği resen verilen kararları temel hak ve hürriyetler açısından sorunu * Uyarı-kaldır sistemi nasıl çalışılacak düzenlenmemiş (cep telefonu mesaj mı? email mi? noter mi) * Site değil adres kapatma nasıl çözülür * Yetki konusu - ihtisas mahkemesi - görevlendirme Sonuçta, bu ve benzeri 70 maddeyi oluşturmak, tartışmak ve sonuca ulaştırmak için 2 gün çok kısa geldi. 9 sayfalık bir çalışma notu hazırlandı ama bu çalışma notundan oluşturulacak sonuç bildirgesi için henüz çalışıyoruz. Ancak benim genel izlenimim, devletin yetkililerinin bu konuda çalışmaya istekli oldukları şeklinde. Toplantıya başından sonuna kadar katılım tamdı. Ayrıca devletin yetkililerinin de bazı soruları kendilerine sorduklarını anladık. Daha önemlisi, bu toplantı sonucunda bazı konuların tartışılması gerektiği herkes tarafından anlaşıldı. Basında "YouTube" haberi olarak bir hayli yer bulan bu Çalıştay için "başlangıç noktası" tanımı yapabilirim. Yani bu çalıştay tekrar toplanmalı ve toplantı sırasında düşünülen veya o anda düşünülmeyen diğer sorunlarının çözülmesini sağlamak için hepbirlikte çalışmalıyız. "Sansür" protestosu yapmak bizi bir yere götürmüyor. Sitelerin kapatılma kararlarının nedenini ve içeriğini anlamalı, varsa ülkemizin kültürüne uygun çözümlerini de yine bizler oluşturmalıyız. Pazartesi günü Çalıştay ile ilgili genel izlenimlerimi anlatmaya devam edeceğim.. [1] Çalıştayda tespit edilen 70 başlığı salı günü yayınlayacağız. [2] YouTube‘ün çalıştığı halkla ilişkiler firması ve avukatlık bürosundan yetkililer de Çalıştay‘a katıldılar. Ancak ısrarla, Abant‘ta bulunma nedenlerinin YouTube temsili olmadığını, sadece kendi firmalarını temsil ettiklerini hatırlattılar. Bu arada çeşitli basın organlarında yayınlanan ilgili haberlerden göreceğiniz üzere başta son olay olmak üzere YouTube sitesinin kapatma kararlarını veren hakim ve savcılar da toplantıya ve tartışmalara katıldılar.
|