Hitler‘in Yahudileri katlettiği toplama kampları, fırınlar bugün nasıl utanç müzesine çevrilmişse ve o müzeleri gezen herkes Hitler faşizminden nasıl utanç duyuyorsa, Madımak Oteli de utanç müzesine çevrilmeli ve sanatçılar Muhlis Akarsu, Nesimi Çimen, Metin Altıok, Behçet Aysan, Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Hasret Gültekin, Uğur Kaynar, Asaf Koçak başta olmak üzere 37 aydının isminin yer aldığı anıt yapılmalıdır.
Sivas katliamının dumanı hâlâ tütüyor! Günlerden öyle bir gündü; Üstüne tarih düştüğüm. Gözümün önüne geldi birden Balkıyan güzel yüzün. Ve yüreğim yandı söndü, Ter bastı avuçlarımı. Bir işlek kovan uğultusu Kapladı kulaklarımı. Uzandım usulca cigarama; Yavan ömrüme katık. Ben o gün öldüm gülüm, Bir daha ölmem artık.. (Metin Altıok) 2 Temmuz 1993 yılında gerici güçler tarafından gerçekleştirilen ve 37 aydının diri diri yakıldığı Sivas katliamının üzerinden 15 yıl geçmesine karşın, bu yangının dumanı hâlâ tütüyor. 4. Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri kapsamında Sivas‘a giden aydınlar, "Şeriat isteriz" çığlıkları atan yobazlar tarafından hunharca katledildiler. Katliamın seyircileri sadece Madımak Oteli önünde toplananlar değildi. "Çok şükür otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir" diyerek Madımak katillerinin güven içinde olduğunu belirten dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve onu destekleyici açıklamalarda bulunarak "Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz" diyen Süleyman Demirel, askerlerin ve polisin katillere neden müdahale etmediğini de açıklıyordu. Katliamın günlerce önce plânlandığı gerek yerel gazetelerden yapılan çağrılardan gerekse halka dağıtılan gazete ve bildirilerden anlaşılmaktadır. Günler önce geliyorum diyen katliamı önlemek için uğraşmamak nasıl bir politikanın ürünü olabilir? Bununla beraber o dönem iktidar ortağı olan ve "şeriat geliyor, şeriatçı kalkışma" sopası göstererek, demokrasi yerine askeri rejimi ön plâna çıkarmak isteyen zihniyet 37 kişinin göz göre göre öldürülmesi karşısında parmaklarını bile kıpırdatmamışlardır. Dün Maraş, Çorum ve Malatya‘da devletin bilgisi dâhilinde katliam yapanlar bugün Sivas‘ta yeni katliamlara imza attılar. Katliamda piyon olarak kullanılanlardan bir kısmı göstermelik cezalara çarptırılmış Madımak Oteli yakılırken otele itfaiyenin geç gitmesini sağlayan dönemin RP‘li Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu‘nun da bulunduğu çok sayıda kişi elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşabilmektedir. Madımak Oteli‘nin altında yer alan kebapçı dükkânını çiçekçi dükkânına çevirerek bu utancı gizlemeye çalışanlar, bu tür utançlar karşısında tarihte nasıl hareket edildiğini çok iyi bilmelidirler. Hitler‘in Yahudileri katlettiği toplama kampları, fırınlar bugün nasıl utanç müzesine çevrilmişse ve o müzeleri gezen herkes Hitler faşizminden nasıl utanç duyuyorsa, Madımak Oteli de utanç müzesine çevrilmeli ve sanatçılar Muhlis Akarsu, Nesimi Çimen, Metin Altıok, Behçet Aysan, Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Hasret Gültekin, Uğur Kaynar, Asaf Koçak başta olmak üzere 37 aydının isminin yer aldığı anıt yapılmalıdır. Pir Sultan Abdal‘ın bir şiirinde kaleme aldığı, "Kadılar müftüler fetva yazarsa İşte kement işte boynum asarsa İşte hançer işte başım keserse Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan" kararlılığıyla hareket eden ve meydanı egemenlere bırakmayan, Nesimi‘nin, Şeyh Bedreddin‘in, Pir Sultan‘ın, Deniz‘in, Allande‘nin külleri savrulurken, asırlardır bu coğrafyada kardeşçe yaşamış halkların dinleri, dilleri, ırkları, mezhepleri, renkleriyle bir bütün olduğunu, Anadolu‘nun bu eşsiz mozaiğinin diğerini linç ederek, öldürerek değil, "öteki"ni anlayarak, empati kurarak, kardeşçe bir arada yaşayacağını bir kez daha hatırlatırız. Bu topraklardaki mozaiği oluşturanların, Madımak‘ın küllerinden sevgi, barış ve kardeşlik yaratacaklarına, linç ve ötekileştirme heveslilerine itibar etmeyeceklerine inanıyoruz. Pir Sultan Abdal‘ın yine bir şiirinde dediği gibi "Sivas ellerinde sazım tutuşur/ Söz tutuşur canım türkü tutuşur / Teller bizi söyler diller yarışır / Özgürlüğü yazan kalem tutuşur." Madımak Oteli‘nin küllerinden ırk, mezhep, din, dil, renk ayrımı yapmadan kardeşliği yükseltemezsek, türküler tutuşur, özgürlüğü yazan kalem tutuşur, aydınlar tutuşur... Sivas katliamı tarihin derinliklerine insanlık suçu olarak geçecek ve orada yaşamını yitiren aydınların adları tıpkı Pir Sultan Abdal gibi yüzyıllarca unutulmadan yaşayacak ancak katiller katillikleriyle ve utançlarıyla yok olup gideceklerdir. TMMOB EMO Ankara Şubesi 19. Dönem Yönetim Kurulu
|