Abdülhamit yasalarıyla “Hayat” karartılamaz!
Emeğin ve emekçinin sesini duyurmak için yayınını sürdüren Hayat TV’nin egemenlerin klasik söylemlerinin arkasına saklanarak kapatılması, Abdülhamit döneminin sansür geleneğinin AKP Hükümeti tarafından devralındığının da göstergesidir.
Abdülhamit döneminde içinde "Yıldız, grev, ihtilal, sosyalizm" geçen sözcükler sansürlenip gazeteler kapatılırken, aradan geçen bunca zaman sonra içinde "emek, emekçi, sosyalizm, Kürt sorunu, halkların kardeşliği vb." sözcüklerin telaffuz edilmesine tahammül gösterilmiyor ve Hayat TV karartılıyor.Türksat 1-C uydusu üzerinden yayın yapan Hayat TV‘nin ekranının karartılarak yayın frekansının iptal edilmesi, Türkiye‘de basın üzerindeki sansürün kaldırılma tarihi olan 24 Temmuz‘a denk gelmesi tesadüf olamaz. Egemenlerin ipliğini pazara çıkartan her gazete, her televizyona aba altından sopa gösterilmesi, muhalefetin sesini kısma girişimleri AKP‘nin sadece kendine demokrat olması ve ‘senin özgürlüğün benim izin verdiğim kadarıyla geçerlidir‘ düşüncesi ile açıklanabilir. Türkiye son dönemde Hrant Dink‘in katliyle başlayan ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerin her türlüsünü yaşadı. Basına yansıyan raporlara göre 2007 yılında 55 kişi TCK 301‘den yargılanıp, 6 kişi mahkum olurken, 34 gazeteci ve 12 medya organı bu dönem içinde saldırıya uğradı. Büyük bölümü gazeteci olmak üzere 22 kişi ve 6 medya organı tehditlere maruz kalırken 254 gazeteci,yazar, yayıncı, insan hakları savunucusu ve siyasetçinin düşünceleri nedeniyle adliyelik oldu. Haberleşme alanının denetim altına alınması düşüncesi, internet üzerinden erişimin engellenmesi ile ilgili olarak 5680 Sayılı Basın Kanunu‘nda değişiklik yapılarak interneti zapturap altına alınma girişimleri ile başladı. Ardından çıkartılan 5651 Sayılı Yasa ile tüm internet trafiğinin izlenmeye alınmak istenmesi, telefon görüşmelerinin kayıt altına alınması özgürlükleri kısıtlayan, baskıcı ve anti demokratik uygulamaların su yüzüne çıkan kısmıydı. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı‘nın hiçbir hukuki karar olmadan internet sitelerinin karartmasının ardından, Türksat 1-C uydusu üzerinden yayın yapan Hayat TV‘de, sübjektif ve hukuki olmayan bir gerekçeyle "bölücü yayın yapılıyor" denilerek kapatılması; özgür iletişim ve düşüncenin yok edilmesi 24 Temmuz‘dan önceki sansür geleneğinin sürmesi ve 12 Eylül darbecilerinin sağladığı sistemin devam ettirilmek istenmesi ile açıklanabilir. Hayatın içinde olan "Hayat TV" karartılamaz! TMMOB EMO ANKARA ŞUBESİ 19. DÖNEM YÖNETİM KURULU
|