TMMOB Ankara İKK ve KESK Ankara Şubeler Platformu, doğalgaz zamlarını Ankara Büyükşehir Belediyesi önünde yaptığı eylemle protesto etti. “Gökçek yiyor, halk ödüyor” sloganlarının atıldığı eylemde emekçilerin krizin faturasını ödemeyi kabul etmediği vurgulandı.
TMMOB Ankara İKK ve KESK Ankara Şubeler Platformu‘nun çağrısıyla 5 Kasım 2008 Çarşamba akşamı Eğitim Sen 1 No‘lu Şube önünde toplanan protestocular, "AKP‘den hesabı emekçiler soracak", "Doğalgaz zamları geri alınsın", "Gökçek yiyor halk ödüyor" sloganlarıyla yaşanan zamlara tepkilerini gösterdiler. Doğalgaz zammını protesto eden emekçilerin basın açıklaması yapmak üzere Ankara Büyükşehir Belediyesi önüne yürümeleri polis tarafından uzun bir süre engellendi. "Krizin yükünü patronlar ödesin" sloganıyla Güvenpark‘taki Büyükşehir Belediyesi binası önüne gelen emekçiler adına açıklama yapan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Tuğrul Çulfa, doğalgaza yapılan zamla insanların soğuktan ölmeye terk edildiğini söyledi. AKP‘li Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin BOTAŞ‘a olan borçlarının faturasının da halktan kesilmesinin "hesapsızlığın daniskası" olduğunu dile getiren Çulfa, plânsız ve dışa bağımlı enerji politikaları nedeniyle dünyadaki her sorunun halka zam olarak yansıdığını vurguladı. Çulfa, "Halkı yoksullaştıran, kendisi ise tepeden tırnağa yolsuzluklara bulaşan AKP hükümetinin zam-zulüm politikaları, yerel seçimlerde mutlaka halkımız tarafından mahkûm edilecektir. Halkın ekonomik saldırılara karşı sabrı gün geçtikçe tükenmektedir. Krizin faturasını emekçilere kesen, kamu mallarının tapusunu sermayeye veren, bir kulağı islami sermayeden, diğer kulağı ABD‘den sufle alan iktidarın foyası çoktan çıkmıştır" dedi. Basın açıklamasının tam metni aşağıdadır: Küresel Krizin Faturası "Hamdolsun" Emekçilere! Küresel Kapitalizmin "ihtiyaçlar sonsuz, kaynaklar sınırlı" yalanları doğrultusunda, bugüne kadar mal ve hizmetlerinin ücretlerinin yanı sıra emekçilerin gelirlerini de fütursuzca belirleyen sermaye sınıfı odakları, şimdi de Küresel Finansal Kriz bahanesiyle faturayı yine emekçilere çıkarmaya çalışıyor. Tek sınırsız olan şeyin sermayenin doymak bilmez kar hırsı olduğunu emeği ile geçinenler gayet iyi biliyor. 22 Temmuz seçimlerinin hemen ardından yapılan düzenlemelerle elektrik ve doğalgaz fiyatlarını otomatiğe bağlayan IMF sözcüleri, her üç ayda bir otomatik zam yaparak elektrikte %60 ve doğalgazda %80‘in üzerinde zam yapmışlardır. Öte yandan işçi, memur ve emekli maaşları ise %8 enflasyon tahmin edilerek belirlenmiştir. Maaşlara, bir türlü tutmayan enflasyon tahminine göre, mal ve hizmetlere ise keyfi zam yapan AKP hükümeti, emekçi düşmanlığını bugüne kadar defalarca tescil etmiştir. Isınma ve elektrik üretiminde doğalgaz kullanımını en önemli seçenek olarak bırakan plansız enerji politikalarını sürdüren AKP iktidarı, 1 Kasımdan geçerli olacak %22,5‘lik zam ile insanlara soğuktan ölmeyi önermektedir. AKP‘li Ankara Büyükşehir belediyesi başta olmak üzere, kamu kurumlarının BOTAŞ‘a olan borçları nedeniyle doğalgaz zammının katmerlendirilmesi ise hesapsızlığın daniskasıdır. Sadece Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin borcu, 1 milyar YTL‘si affedilen gecikme faizine karşın, kalan borcu 1 Milyar YTL civarındadır. Büyükşehir Belediye Başkanının borcunu düşük göstermeye çalışması ise başlı başına komedidir. Soruyoruz Belediye Başkanına, halktan aldığınız paraları BOTAŞ‘a ödemeyerek az veya çok borçlanmanızın övünülecek nesi var? Gerekli gereksiz her yere yapılan ve yandaş müteahhitlere her birine 3 Milyon YTL ödenen alt ve üstgeçitler için kaynak bulunurken, halkın ısınması için gereken doğal gaz söz konusu olunca kaynakların kurumasının açıklanmasını bekliyoruz. Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin BOTAŞ‘a borçlanmasının sebebi halk değil bizzat Belediye‘nin yağma, talan ve peşkeş politikalarıdır. Ankara‘daki aboneler daha kullanmadan doğalgazın parasını peşin ödemekte ancak Büyükşehir Belediyesi doğalgaz paralarını yandaş müteahhitlere sunmaktadır. EGO‘nun BOTAŞ borçları bahane edilerek ve borçlarının ödeneceği gerekçesiyle satılmasından sonra, BOTAŞ alacakları nedeniyle doğalgaz aboneleri daha önce ödedikleri doğalgazın parasını şimdi tekrar ödemeye zorlanmaktadırlar. IMF‘ye verilen taahhüt sonrası "Maliyet Bazlı Fiyatlandırma" adıyla yürürlüğe konulan otomatik zam çarkı, sadece artan parametreleri hesaba almakta fakat azalan parametreleri görmemektedir. Kriz sonrası döviz kurunun yükseldiği bahanesiyle zam yapanlar, petrol fiyatlarındaki düşmeyi nedense görmemekte inat etmektedirler. Bu yıl içinde yapılan doğalgaz zammı şu şekilde bir seyir izlemiştir: Ocak: %8.6, Temmuz %17.9, Ağustos %40.4, Ekim %47.1 ve Kasım %82.2. Bu zamlar maliyet bazlı zamlar değildir, hükümetin her seferinde döviz kuru, ÖTV artışı vb gerekçelerle zam yapmıştır. Plansız ve dış kaynakları temel alan enerji politikaları özellikle dış dünyadaki her türlü sorun ve spekülasyondan etkilenmekte, bunun üstüne de kamu yararını değil sermaye çevrelerinin yararını düşünen ve onların kar beklentilerini garantiye almaktan başka derdi olmayan hükümetler eliyle her türlü olumsuzluğun faturası emeğiyle geçinen halkımıza çıkarılmaktadır. Halkı yoksullaştıran kendisi ise tepeden tırnağa yolsuzluklara bulaşan AKP hükümetinin zam zulüm politikaları, yerel seçimlerde mutlaka halkımız tarafından mahkûm edilecektir. Halkın ekonomik saldırılara karşı sabrı gün geçtikçe tükenmektedir. Krizin faturasını emekçilere kesen, kamu mallarının tapusunu sermayeye veren, bir kulağı İslami sermayeden diğer kulağı ABD‘den sufle alan iktidarın foyası çoktan çıkmıştır. Zam zulüm işkence işte AKP ! İMF‘ye uşak halka Kasımpaşalı! ‘Hilmi Güler‘ halk ağlar! KESK Ankara Şubeler Platformu TMMOB Ankara İKK DİSK Bölge Temsilciliği Ankara Tabip Odası Türk-İŞ Ankara Şubeleri
|