MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ANKARA EMEK VE MESLEK ÖRGÜTLERİ PLATFORMU TARAFINDAN YEREL YÖNETİMLER KONUSUNDA YAPILAN 17 MART 2009 TARİHLİ BASIN AÇIKLAMASI


BASIN AÇIKLAMASI

Saygıdeğer Basın Emekçileri           

Türkiye Yerel Yönetim seçimlerinin ana gündem olduğu bir süreçte bulunmakta, ancak bunun dışında birçok gündem de arka fonda oynamaktadır. Bilimsellikten uzak anlayışın, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırmalar Kurumunda (TÜBİTAK) AKP hükümetinin yakın zamanda yaptığı değişikliklerin ne anlama geldiğini bugün somut olarak yaşanmaktadır. Tarihi gerçekleri siyasal parametreler ışığında değerlendirenler, bilimsel gerçekleri de dinsel/siyasal parametrelere dayandırmakta tereddüt etmemişlerdir. Bilinmesi gereken şudur ki, nasıl teknik gereklilikler yadsınarak kentsel yaşam düzenlenemez ise, aynı şekilde bilimsel gerçekler de inkâr ederek değiştirilemez.

Neoliberal ekonomik politikaların üretimi dışlayıp rant ve talana dayalı ekonomi anlayışını yücelttiği bir sürecin sonunda sermayenin yarattığı küresel krizin tam ortasında yerel seçimlere giriyoruz. İktidarından muhalefetine kadar, siyasi parti yöneticilerinin kullandığı dilin, nezaket sınırlarını zorladığı hatta sıklıkla sınırları aştığı tüm toplum kesimleri tarafından görülmektedir. Siyasi üslup seviyesinin giderek düştüğünü, gerçeğe dayanmayan bilgiler üzerinden ve yardım fonları ile seçmen oylarının etkilenmeye çalışıldığını izliyoruz. Yerel yönetimler konusunda bugüne kadar uygulanan çarpık gidişin yalnızca siyasal konumlanışlar çerçevesinde tartışılması, kentsel yaşama olumlu herhangi bir katkıda bulunmamıştır. Kent yaşamının bilim ve teknoloji temelinde düzenlenmesi, gerekli planlamaların yapılması ve insan odaklı bir yaklaşımın sergilenmesi beklenmekteyken, seçime endeksli, rant odaklı, insanı göz ardı eden uygulamalar sıklıkla görülmüştür.

Yerel Yönetim ve Kentsel Yaşam anlamında başkent Ankara uzun bir süredir ciddi tahribat yaşamaktadır. Kentin varoşlarında yaşayanların barınma koşullarını iyileştirme iddiasıyla kentsel dönüşüm adı altında uygulanan rantsal dönüşüm projeleri, halka rağmen uygulamaya alınmıştır. Ulaşım politikalarında izlenen yöntem ise yayaları göz ardı edip araç trafiğine öncelik veren bir anlayışla düzenlenerek kent içi yollar neredeyse otoban gibi hız yapılan yollar olarak algılanmıştır. Toplu taşım konusunda plansız ve yavaş ilerleyen metro çalışmaları ise ihtiyaçlar öncelikli olarak ölçeklendirilmekten uzak güzergah seçimlerini içermektedir. Alt ve üst geçitlerin yaya odaklı değil taşıt odaklı olarak düzenlenmesi ile yaşlıların, engellilerin, kadın ve çocukların kent içinde rahat hareket etmesi olanaksızlaştırılmıştır.

İnsan odaklı olmayan anlayış Ankara‘nın su sorununun çözümünde de kendini göstermiş ve yıllarca ihmal edilen altyapı yatırımları, öngörüsüzlükle birleşince alelacele bir çalışmayla, sağlıksız Kızılırmak suyu şehrin su şebekesine verilmiştir. İhalesinden, içerdiği olumsuz kimyasal parametrelere kadar bütünüyle tartışma konusu olan Kızılırmak suyu dört milyonluk başkentin sağlığı riske atılarak insanlara içirilmiştir. 2007 yazında ise plansızlık had safhaya çıkarak, eskimiş su şebekesine kesintiler sonrası su verilmesiyle şebeke hasarları ve bunun sonucunda tonlarca su kaybı oluşmuştur. Bugünlerde İstanbul‘da gerçekleştirilmekte olan Dünya Su Forumu ile tüm insanlığa ait olan su kaynaklarının ticarileştirilmesi hedeflenmektedir. Ankara‘da da suyun buna paralel bir anlayış içinde algılanması, gelecekte su konusunda yaşanacak sorunların, halk açısından daha büyük olumsuzluklar içermesi potansiyelini taşımaktadır.

Kentli yaşamına doğrudan etki eden sorunların yanı sıra, kent halkının kültürel yaşamına yönelik tahribatlar da söz konusudur. Başkentlilerin sanatsal gereksinimlerine yönelik herhangi bir adım atılmayıp, var olan estetik değerler de önemli ölçüde aşındırılmıştır. Ankara‘nın tarihi amblemi bir çırpıda yok sayılarak, yerine kentin tarihi geçmişinin izlerini taşımayan bir amblem yasalara ve halkın tepkilerine karşın dayatılmıştır. Son noktada mahkeme kararları ile reddedilen dayatma amblemden sonra başkent Ankara bugün amblemsizdir.

Diğer yandan başkentte yaşayanların sanatsal ve kültürel açılardan beklentilerine ve gereksinimlerine yönelik çalışmalar yapılmamıştır. Kentin kültür ve sanat ile tek iletişimi çoğunlukla arabesk şarkıcıların konserleri ile sınırlı tutulmuştur. Ulusal ve uluslar arası ölçekte düzenlenen az sayıdaki film, tiyatro ve müzik etkinlikleri ise yerel yönetimler tarafından görmezden gelinmiştir.

Yerel yönetim anlayışı, bir kamu hizmeti olan yerel yönetimi sadece kar/zarar hesabına dayandırmıştır. Bu çerçevede EGO ancak kötü işletmecilikle açıklanabilecek bir biçimde zarara uğratılmış ve çözüm olarak da özelleştirilmiştir. Yılbaşında yaşanan doğalgaz faciasını açıklamaya çalışan eski Genel Müdürün kırdığı potlar EGO‘nun kimlerin elinde ve nasıl zarar ettirildiğini bütün Ankaralılara göstermiştir. Öte yandan abonelerden peşin alınan doğalgaz paralarının BOTAŞ‘a ödenmemesi ve bunun sonucu olan gecikme zamları ile kent halkı en pahalı doğalgazı kullanmak zorunda bırakılmıştır. Ayrıca doğalgaz ve su sayaçlarında ortaya çıkan fazla ödemeler, yerel yönetimlere kuşku ile bakılmasına neden olmuştur. Halen bu konuda çok fazla spekülasyon bulunmakta, Yerel Yöneticiler tarafından Ankaralılara inandırıcı bir açıklama yapılamamaktadır.

Yerel yönetimler bir şirket gibi görülmekte, belediye hizmetlerinde yoğun olarak yaşanan özelleştirme ve taşeronlaştırmalar ile belediye hizmetlerinin kalitesi düşerken taşeronlaştırma sonucu belediye bütçesinden harcanan miktar artmaktadır. Taşeron şirketlerdeki emekçiler ise  düşük ücretle ve güvencesiz çalıştırılmaktadır. Oysa özellikle kamusal mal ve hizmet üretiminin vasıfsız, düşük ücretle ve güvencesiz çalışan emekçiler eliyle yürütülmesi halkın hayatıyla oynamaktır. Halkın sağlığı ve kamu yararının hiçe sayılmasının yanı sıra belediye çalışanlarının demokratik, sosyal, özlük hakları gasp edilmekte, sendikal hak ve özgürlükler baskı, sürgün ve zor yoluyla engellenmeye çalışılmaktadır.

Yerel Yönetimin yaptığı uygulamaların önemli bir kısmına meslek odaları, tüketici dernekleri ve kitle örgütleri tarafından karşı çıkılmış, hukuk yolu ile alınan kararlara ya uyulmamış ya da davaların uzun sürmesinden yararlanılarak, Ankara çarpık kentleşme örnekleri ile doldurulmuştur. Belediye Yönetimleri hukuksal yola başvurulmasını ise kendilerinin çalışmasının engellenmesi olarak algılamakta ısrar ederek anlaşılmaz bir hukuk tanımazlık örneği sergilemişlerdir. Yöneticilerin, hukuku çiğneyerek değil hukuka uyarak halka örnek olmaları gerekirken buna uygun davranılmamıştır.

Yerel yönetimler yaptıkları kimi uygulamalar ile kamuoyu ve medyada sıklıkla tartışılır olmuştur. Kamuoyunun ikna olmadığı kimi yatırımlar kuşku ile karşılanmış, belediye bütçesinin iyi yönetilmediği kanısı yaygın olarak kabul görmüştür. Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle yapılan sosyal yardımlar, açık bir biçimde seçmen oyunu etkilemeye yönelik çabalar olarak görülmüştür. Yardım olarak verilen kalitesiz kömürler nedeniyle hava kirliliği Ankara için tekrar tehlikeli sınırlara yaklaşmış ve hatta bazen geçmiştir.

Şimdi yerel seçimler öncesi, adayların bütün bu çarpık uygulamalar konusundaki düşünceleri Ankaralılar için daha büyük bir önem arz etmektedir. Bugüne kadar yaşanan olumsuzlukların bundan sonra ne kadarının düzeltilebilir olduğu belirsiz olmakla birlikte, çocuklarımıza yaşanabilir bir Ankara bırakmak herkesin sorumluluğundadır. Kaynakların verimli kullanıldığı, odağında kentli insan olan, tarihi ve kültürel değerlere saygılı, kamu sağlığını ve yararını temel alan, kente karşı suç işlemeyen, ekolojik çevre konusunda duyarlı, katılımcı ve şeffaf bir yerel yönetim talebi herkesin en doğal hakkıdır.

ANKARA EMEK VE MESLEK ÖRGÜTLERİ PLATFORMU



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


EMO ANKARA ŞUBESİ MÜDÜRÜ MUSTAFA ÖZTÜRK GÖREVİNDEN AYRILDI

ELEKTRONİK MESLEK DALI KOMİSYONU İÇİN ÜYE TOPLANTISI ÇAĞRISI

TÜRKİYE YÜZYILINDA MÜHENDİSLER: SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI DÜZENLENDİ

BİYOMEDİKAL MESLEK DALI KOMİSYONU İÇİN ÜYE TOPLANTISI ÇAĞRISI

ÜYEMİZ EMİN YILDIRIM İMZA GÜNÜ DÜZENLİYOR

EMO ANKARA ŞUBESİNDEN TÜRKSAT ZİYARETİ

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ KUTLU OLSUN

Okunma Sayısı: 1893


Tüm Basın Açıklamaları

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.