|
“1 Mayıs İşçi ve Emekçilerin Birliği, Dayanışma ve Mücadele” günü Ankara’da Sıhhiye Meydanı’nda kutlanacak.Petrol-İş Ankara Şubesi‘nde, Ankara‘daki 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin 19 Nisan 2009 Pazar günü basın toplantısı düzenlendi. KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Satı Burunucu Çalı, aralarında Türk-İş, KESK, TMMOB Ankara İKK temsilcilerinin de bulunduğu 1 Mayıs Tertip Komitesi adına açıklamayı okudu.
Ekonomik krizi en ağır yaşayan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu kaydeden Çalı, Türkiye‘de sanayi üretiminin yüzde 60 düştüğünü, kriz nedeniyle son 1 yıl içerisinde 1 milyona yakın emekçi ve ailesinin köye döndüğünü ifade etti. 1 Mayıs programı şöyle: Tarih:1 Mayıs 2009 Cuma Toplanma Yeri : Gar önü Toplanma Saati:13.30 Miting Alanı: Sıhhiye Meydanı 1 Mayıs ile ilgili basın açıklaması metni aşağıda yer almaktadır. KRİZİN BEDELİNİ ÖDEMEMEK İÇİN 1 MAYIS‘TA ALANLARDAYIZ 2009 1 Mayıs‘ına tüm dünyada Kapitalist-emperyalist sistemin giderek derinleşen krizi koşullarında giriyoruz. Kapitalizmi ebedi bir sistem olarak kutsayan burjuvazi için 2009 yılı temsilcilerinin ifadesi ile "tehlikeli bir yıl" Dev Tekellere ve bankalara aktarılan trilyonlarca dolar, krize çare olmuyor, felaket her geçen gün büyüyor. Ekonomik krizi en ağır yaşayanlardan biri de ülkemiz. Ekonominin temel m9toru Sanayi üretimi kapasitesi %60‘a düşmüş durumda. Kriz nedeniyle son 1 yıl içinde 1 milyona yakın emekçi ve ailesi köye dönmüştür. Üretici çiftçi zarar ederken, tüketici pahalılık nedeniyle temel gıda mallarını dahi tüketememektedir. Genç işçiler arasında işsizlik oranı %28, başka bir deyimle 3 gençten biri işsiz. Türkiye işsizlik oranı açısından Avrupa‘ da lider, dünyada ise ikinci sırada. Bugün ülkenin her tarafı yangın yeri gibidir.. Ekonomik kriz her geçen gün derinleşmekte, işbirlikçi AKP hükümeti sermayenin istekleri doğrultusunda peş peşe paketler açmaktadır. İşçi sınıfı ve emekçi kitleler için çalışma ve yaşama koşulları sürekli kötüleşmekte, açlık ve yoksulluk, işsizlikle birlikte yaygınlaşmaktadır. Krizin emekçi kadınlar üzerindeki etkisi ise bunlara ek olarak; psikolojik sorun, aile içi gerilim ve daha çok şiddettir. İşsiz ve umutsuz yığınların öfkesi büyümektedir. 2009 1 Mayıs‘ ı sermayenin saldırılarının püskürtülmesi için gücümüzü birleştirerek harekete geçireceğimiz bir mücadele günüdür. Bu nedenle aşağıdaki taleplerle Ankara‘daki işçileri, emekçileri, kadınları, gençleri 1 Mayıs‘ta Sıhhiye meydanında yapacağımız mitinge eş ve çocuklarıyla bekliyoruz. İŞTEN ATMALARIN VE ÜCRETSİZ İZİNLERİN YASAKLANMASI İÇİN ALANLARDAYIZ! Kriz gerekçesiyle patronlar sürekli olarak işçi çıkarıyorlar. Ücretsiz izinler, ücret kesintileri, sıfır zam dayatmaları, ikramiye, yol-yemek parası gibi daha pek çok hakkın gasp edilmesi işyerlerinde olağan uygulamalar haline getiriliyor. Kriz işçi ve emekçiler için daha fazla yoksulluk ve sefalet, eğitimsizlik, sağlık ve barınma hakkından daha fazla mahrum kalma ve her geçen gün daha fazla kölelik koşullarına itilme anlamına geliyor." . KIDEM TAZMİNATLARI VE İŞSİZLİK FONUNUNU GASP ETTİRMEMEK İÇİN ALANLARDAYIZ Hükümetler ve patronlar kapitalizmi kurtarma derdine düşen yeni planların peşindeler. Londra‘da toplanan G20 zirvesinde, piyasaya 5,5 trilyon dolar, IMF‘ ye ise 1,1 triyon dolar kaynak ayrılması planlandı. Bu bütçenin kaynağı olarak patronların karları değil, işsizlik ve sosyal sigorta fonları görülmektedir. Oysa bu fonlar milyonlarca işçi ve emekçinin alın teridir, emeğidir. Talep yaratmak iddiasıyla; uygulanan vergi istisnaları, ÖTV ve KDV indirimleriyle büyük sermaye sahipleri ve yüksek gelir sahipleri korumaya alınıyor. Devam eden kamu toplu iş sözleşmelerinde kamu işçilerinin talepleri görmezden geliniyor, hakları budanmaya çalışılıyor. Bütün bunlar yetmediği gibi kıdem tazminatlarının ödenmemesi için emek düşmanı AKP hükümeti çalışmalar başlatmış durumda. NATO‘NUN DAĞITILMASI, ÜSLERİN KAPATILMASI İÇİN ALANLARDAYIZ Dünya halklarına karşı suç işleyen, savaş ve katliamlar düzenleyen, üyesi ülkelerde kontrgerilla faaliyetlerini organize eden ya da bu faaliyetlerin örgütlenmesini sağlayan NATO‘nun dağıtılması, NA TO üslerinin kapatılması ve başta ABD olmak üzere emperyalist güçlerin ülkemizden defolup gitmesi ülkemizde demokrasi ve özgürlüklerin en önemli şartıdır. ABD emperyalizminin önemli isteklerine Türkiye‘den beklediği taşeronluk görevlerini iletmek için gerçekleşen Obama‘nın Türkiye ziyareti emperyalist güçlerin yeni saldırıların hazırlığında olduğunu gösteriyor. Ortadoğu‘yu kan gölüne çeviren ABD ve işbirlikçilerine karşı bölge halklarının yanında yer alarak Türkiye‘ye biçilen taşeronluk rolünü reddediyoruz. EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK, KARDEŞLİK, HALKLARA BARIŞ VE DEMOKRASİI İÇİN ALANLARDAYIZ Kontrgerilla örgütlenmelerinin, çetelerin halka karşı işledikleri suçlar her geçen gün biraz daha ortalığa saçılmaktadır. NATO üyesi ülkelerde yürütülen kontrgerilla faaliyetlerinden biri olan 1 Mayıs 1977 katliamı hala hafızalardadır. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü i Mayıs‘ı kutlamak için alanlara dolan yüz binlerce emekçinin üzerine sıkılan kurşunlar, sürülen panzerler ve yaşamım yitiren 36 emekçi unutulmadı. Kemal Türkler başta olmak üzere sendikacı katliamlarının sorumluları kontrgerilla örgütlenmelerdir. 1977 kanlı 1 Mayıs‘ının sorumluları açığa çıkarılarak yargılanmalı, Taksim meydanı emekçilere açılmalıdır. İçinden geçtiğimiz süreç, 1000 operasyonların, faili meçhul1erin, ölüm kuyularının her gün daha fazla açığa çıktığı bir süreç olarak ilerlemektedir. Bir yandan Kürtçe televizyon kanalı açan, üniversitelerde Kürtçe eğitim yapılacağını duyuran hükümet ve devlet yetkilileri, öte yandan barışı ve kardeşliği sağlayacak temel adımları atmaktan kaçınıyor. Kürt halkına karşı yürütülen operasyonlar sürekli yenileniyor. Eşit, özgür ve kardeşçe bir yaşam, demokratik bir ülke istiyoruz. TALEPLERİMİZ İÇİN ALANLARDAYIZ İşçi sınıfının uluslar arası birlik, mücadele ve dayanışma günü vesilesiyle milyonlarca işçi ve emekçinin ortak taleplerini bir kez daha haykırıyoruz. İşten atmalar ve ücretsiz izinler yasaklansın. Asgari ücret insanca yaşayacak düzeye çıkarılsın. İşsizlik maaşının kullanım süresi ve miktarı arttırılsın. Taşeron çalışma, kısmi çalışma, esnek ve kuralsız çalışma yöntemleri yasaklansın. Herkese kadrolu-güvenceli istihdam sağlansın. 2821 ve 2822 sayılı Yasalar sendikaların talepleri doğrultusunda, sendikal hak ve özgürlükleri genişletecek, sendikalaşmanın önündeki her türlü engel ve grev hakkı üzerindeki kısıtlamaları kaldıracak şekilde düzenlenmelidir . İşsizlerin kira, elektrik, su ve ısınma giderleri devlet tarafından karşılansın. Tarımsal destek arttırılsın, tarım girdilerinden( ilaç, gübre, mazot) KDV ve ÖTV kaldırılsın. Herkese eşit, nitelikli, ulaşılabilir parasız sağlık ve eğitim hakkı sağlansın. Yeni bir program dayatan IMF ile anlaşma yapılmasın; istihdam yaratacak yatırımlar gerçekleştirilsin. Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılsın ve kamu emekçilerinin grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkının önünde Hükümet daha fazla engel olmasın, AHİM kararına uyulsun. Demokrasi için anayasa halkın talepleri doğrultusunda değiştirilsin. 8 Mart tatil ilan edilsin, cinsel-sınıfsal-ulusal sömürüye son verilsin Savaşsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünya için Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın İşçi ve Emekçilerin Birliği, Dayanışması ve Mücadelesi
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
DUYURU
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE YANGIN GÜVENLİĞİ BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ
