AKP’nin iktidar olmasından itibaren tüm kamu kurumlarında uyguladığı kadrolaşma harekâtından nasibini alarak iktidar borazanı haline gelen TRT, kamu hizmeti yayıncılığını bir kenara bırakıp; kurumdaki usulsüzlükleri afişe eden, özerk ve demokratik bir TRT için çaba gösteren Haber-Sen’i hedef almıştır. Temelinde örgütlü mücadeleyi engelleyip emekçi kesimlere korku salmak, kendi gibi düşünmeyeni bertaraf etmek, demokratik örgütlenmeleri ve hak arama mücadelelerini ortadan kaldırmak olan bu anlayışı kabul etmemiz mümkün değildir.
Mızrak Çuvala Sığmıyor: TRT Yönetiminin Haber-Sen‘e Uyguladığı Baskı ve Yıldırma Politikaları... "ellerinizden başka herşey herkes yalan söylüyorsa, elleriniz balçık gibi itaatli, elleriniz karanlık gibi kör, elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun, elleriniz isyan etmesin diyedir. Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız bu ölümlü, bu yaşanası dünyada bu bezirgân saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir." Nâzım Hikmet AKP Hükümetinin emek ve meslek örgütlerine yönelik baskıcı ve otoriter tavrı, her gün bir yerde kendini göstermektedir. Daha KESK‘e karşı yapılan operasyonların dumanı tütüyorken şimdi de Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) yönetiminin Haber-Sen Merkez ve Ankara Şube Yöneticilerine karşı uyguladığı baskılar gündeme gelmiştir. Geçtiğimiz günlerde Haber-Sen Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Osman Köse‘yi açığa alan TRT yönetimi şimdi de Haber-Sen Ankara 1 No‘lu Şube Başkanı, aynı zamanda Odamız üyesi Fatih Eroğlu ve Şube Yönetim Kurulu Üyesi Korhan Rüzgâr‘ın da haklarında soruşturma açarak açığa almıştır. AKP‘nin iktidar olmasından itibaren tüm kamu kurumlarında uyguladığı kadrolaşma harekâtından nasibini alarak iktidar borazanı haline gelen TRT, kamu hizmeti yayıncılığını bir kenara bırakıp; kurumdaki usulsüzlükleri afişe eden, özerk ve demokratik bir TRT için çaba gösteren Haber-Sen‘i hedef almıştır. Temelinde örgütlü mücadeleyi engelleyip emekçi kesimlere korku salmak, kendi gibi düşünmeyeni bertaraf etmek, demokratik örgütlenmeleri ve hak arama mücadelelerini ortadan kaldırmak olan bu anlayışı kabul etmemiz mümkün değildir. Başbakan‘ın, kamu emekçilerini kastederek "Greve gideceklermiş, buyursunlar gitsinler" sözünü pervasızca telaffuz ettiği ve kamu emekçilerinin toplu iş sözleşmeleri görüşmelerini yürüttüğü böylesi bir dönemde sendikalara uygulanan baskı akıllara başka soruları getirmektedir. 12 Eylül‘ün yarattığı korku cumhuriyetini "Modern Kölelik Yasası", "Özel İstihdam Büroları Yönetmeliği" gibi ortaçağa geri dönüş düzenlemeleri ile meşrulaştıran/pekiştiren AKP Hükümeti, bir yandan emekçilerin çalışma koşullarını kölelik düzenine çevirmekte, bir yandan da örgütlülüklerini yok etmeye çalışmaktadır. Halka ait olan TRT‘de yaşananları bir kez daha kınıyor, Haber-Sen‘in ve TRT emekçilerinin özerk ve demokratik bir TRT mücadelesinde, sendikal hak mücadelelerinde yanlarında olduğumuzun bir kez daha altını çiziyoruz. TMMOB EMO Ankara Şubesi 19. Dönem Yönetim Kurulu
|