12 Eylül‘lere, AKP‘ye, AKP Anayasasına, Baskıcı ve Otoriter Yönetimlere HAYIR! Türkiye‘yi karanlığa boğan 12 Eylül 1980 askeri faşist darbe yönetimi tarafından dayatılan Anayasa 1982 yılında halkoyuna sunulmuş, "HAYIR" demenin yasak ve neredeyse suç olduğu, alternatifinin de bulunmadığı bir referandum sonucunda 1982 Anayasası resmiyet kazanmıştı. Darbeci generaller her türlü propaganda yöntemi ile "evet" denmesini isterken "hayır" propagandası yasak, hatta hayır için kullanılacak olan mavi tehlikeli renk sınıfına girmişti. 12 Eylül darbe koşullarında hazırlanan darbe Anayasası hak ve özgürlükleri zapt-ı rapt altına almış, her türlü toplumsal muhalefet aracını itina ile yasaklamış, işçiler ve emekçilerin hak arama mücadelelerini önleyici tedbirler alınmış ve sermaye sınıfının isteklerine göre tasarlanan Anayasa ile sermayeye dikensiz gül bahçesi yaratılmıştı. Sermaye sınıfının isteklerine ve beklentilerine göre tasarlanan Anayasa halen yürürlüktedir ve bir miktar tadilat görmüş olsa da temel hak ve özgürlükler açısından, çalışma yaşamı açısından, eğitim hayatı açısından, ekonomik düzenlemeler ve benzeri bir çok açıdan gerici ve baskıcı niteliği halen geçerli olup, AKP tarafından dayatılan değişiklikler bu temel noktalarda herhangi bir değişiklik yapmamaktadır. AKP referandumunda, tıpkı 1982 Anayasasında olduğu gibi, emekçilerin, öğrencilerin, sendikaların, meslek odalarının düşünceleri merak bile edilmemiş, mecliste temsil edilen partiler arasında bile bir mutabakat arayışı değil dayatma ile ‘uzlaşıyor görünme‘ çabası sergilenmiştir. Darbe dönemi ve darbe anayasası ile hesaplaşma iddiası aldatmacanın daniskasıdır. AKP‘nin sadece kendi rahatsızlıklarına çözüm bulmak amacıyla zaten sınırlı olan yasama ve yargı bağımsızlığını yok etme pahasına yaptığı değişiklikler 1982 Anayasası`ndan daha gerici ve baskıcı, tepeden tırnağa iktidar erkine endeksli bir yasama-yargı yapısı ortaya çıkarmaktadır. Temel hak ve özgürlükler, çalışma yaşamı gibi konularda AB tarafından verilen suflelere uygun rötuşlar barındıran yeni teklifin asıl odak noktası ise Anayasa Mahkemesi, Askeri Yargıtay ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili maddelerde yapılan ve AKP‘ye koruma kalkanı olması beklenen değişikliklerdir. Yeni önerinin tek odak noktası, AKP‘yi olası yargı süreçlerinden korumasıdır ve referandumun amacı toplumun bu koruma kalkanı manevrasına alet edilmek istenmesidir. Siyasi liderlerin miting meydanlarındaki söylemlerinden de görülmektedir ki anayasanın mevcut hali ile önerilen hali emekçi sınıflar açısından hiç bir yenilik ve olumluluk getirmemektedir. 12 Eylül darbesini makyajlayarak meşrulaştırmak isteyen AKP Anayasası`na evet demiyoruz. 12 Eylül faşist darbe anayasasına da ürünü olduğu 12 Eylül darbesi ve devamı ile hesaplaşmaktan uzak, makyajlı darbe anayasasına da HAYIR diyoruz. TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu
|