MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

‘MÜHENDİS, MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARININ ÇALIŞMA KOŞULLARI VE YASAL HAKLAR’ KONULU PANEL/FORUMU GERÇEKLEŞTİRİLDİ


DUYURU


 
TMMOB Ücretli Çalışan Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları ve İşsizlik Ankara Yerel Kurultayı kapsamında ‘Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Çalışma Koşulları ve Yasal Hakları’ konulu Panel/Forum 12 Mart 2011 Cumartesi günü saat İMO Rüştü Özal Toplantı Salonu`nda gerçekleştirildi.
 

 

Panel/Forum`un açılışını Panel Yöneticisi Jeoloji Mühendisleri Odası`ndan Hakan Tanyaş yaptı.

Tanyaş, yapılan etkinliğin TMMOB`de yürütülen ücretli çalışan ve işsiz mühendis mimar şehir plancılarla ilgili çalışmanın devamı olduğunu belirterek şunları söyledi; " Bu konuda geçen dönem bir kurultay yapılmıştı. Yine bu dönem 7-8 Mayıs 2011 tarihlerinde Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi`nde bir kurultay yapılacak .

Pek çok yönüyle eksik, yetersiz bulunabilir ama en asgarisinden bu çalışmayla birlikte TMMOB`nin, Odaların gündeminde ücretli çalışan ve işsizlere yönelik bir gündem oluştu.

Geniş kitlelere ulaşırken kullandığımız ‘ücretli mühendis mimar şehir plancıları` ile ilgili olarak ‘o da ne ki?` denilirken bugün taşlar yerine oturuyor. Mühendislerin çok farklı konumlarda çalışıyor olması ; patron olarak, yönetici olarak, işçi olarak çalışıyor oluşları mühendisler arasında da kafa karışıklığına neden oluyor. Bu süreçle birlikte pek çok Oda`nın ücretli çalışan komisyonları oluşturuldu. Bu tartışmaların TMMOB içinde de yersiz ayrım olarak algılandığı noktalar da oldu. TMMOB içinde mühendisler patron olarak da yer alıyor. Torba Yasası ile hak gaspları mühendisleri işçilerden ayırarak yaşanmıyor. Çalışma koşullarında pek çok dönüşüm mühendisleri de çok ciddi olarak etkiliyor. Bu anlamda geçmişin işsizlik kaygısı gütmeyen mühendisleri pek çok alanda sıkıntı yaşıyor. Geçen dönem çokça karışlaştığımız durumdu, insanlara bu argümanlarla ulaşmaya çalıştığımızda şöyle diyorlardı ‘ben mühendisim işçi ile aynı parayı alıyorum, işçi bir taşı kaldırıp öteye koymuyor.` Mühendislerin üzerlerine giydirilmiş kibir yeleği var bunu çıkartmak çok kolay değil. Bu süreçle birlikte bu ayrım daha görülür bir hale geliyor. Bu çalışmaları yürütürken panellerden daha çok insanlara ulaşabilme yöntemler güdüyoruz."

Hakan Tanyaş`tan sonra söz alan Avukat Duygu Hatipoğlu çalışma yasaları ile ilgili bilgiler verdi.

Duygu Hatipoğlu şöyle konuştu; "Panele gelmeden önce ücretli çalışan mühendis mimar şehir plancılarını düşünerek  İş Yasası`ndaki temel haklar, asgari haklarımız konularında sunum hazırlamıştım. Çalışma yaşamını belirleyen yasalar hakların ve sorumlulukların genel çerçevelerini çizer. Yasalarda düzenlenen hakların kullanılması ücretli çalışanların, işçilerin taleplerine bağlıdır. İşverenler olumsuz yönde ‘İş Yasası`nın çalışanların lehine olduğunu` söylerler. Bu bir bakıma doğrudur ama bir hakkın uygulanabilmesi için talep olması gerekir.

İş sözleşmesi süresi bir yıl ve fazla olanların yazılı yapılması gerekmektedir. Bazı durumlarda işverenler 1`er yıllık sözleşmeler yapmayı ya da sigortada giriş çıkış yapmayı alışkanlıklar haline getirmişlerdir. Bunlar işçiler açısından sıkıntı değil. Kanun metni çok net, esaslı bir sebep olmadığı sürece belirli süreli iş sözleşmesi birden fazla üst üste yapılırsa belirsiz süreli hale gelir. İş Kanunu`nda düzenlendiği şekliyle haftalık çalışma süresi 45 saattir bundan fazla çalışma zamlı ücrete hak kazanılır. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmalar yüzde 100 zamlı ödenecektir.

Torba Yasa`ya esnekliği yaygınlaştırmaya çalışan hüküm konuldu. Ücretin işçilere haklı bir neden olmaksızın 20 gün içinde ödenmemesi durumunda işçilerin çalışmaması durumunda iş hakkı feshedilemez. Bu çalışmama grev olarak değerlendirilemez.  İşveren toplu sözleşmesi veya iş sözleşmesinde gösterilen nedenlerden dolayı işçinin ücretinden kesinti yapamaz. İş Kanunu`nda ücret, yıllık izin fazla mesai alacaklarından başka kıdem ve ihbar tazminatları da düzenlenmiş durumunda. İşçiler haksız nedenle işten çıkartılırlarsa ve iş yerinde bir yıl çalışmışlarsa kıdem tazminatını kazanmaya hak kazanacaklardır. Kıdem tazminatı son brüt ücret üzerinden çalışılan her yıl için bir aylık ücretinize tekabül eder. Buna yemek ücretleri servis ücretleri dahildir. İhbar süreleri hem işverene hem işçiye yükümlük yükleyen süreleridir.

İş sözleşmelerinde hakların kullanımından kaynaklı konuların dava edilmesi, sigortasız çalışma şartları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`na şikayet durumunda işçinin iş akdi feshedilirse, işveren işçiye kötü niyet tazminatı ödemek zorunda kalabilir.

İş akdinin geçersiz biçimde fesh durumunda 6 aylık kıdeminiz varsa ve 30 işçiden fazla bir iş yerinde çalışıyorsanız işe iade davası açabilirsiniz. Fesih sebebinin açık net aktarıldıktan sonra 30 gün içinde dava açılması gerekiyor. Deneme süresi adı altında pek çok kişi sigortasız çalıştırılıyor. Çalışmaya başladığınız anda sigortalı olmaya hak kazanırsınız. İşveren sizin sigortanızı yapmıyorsa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`na sigortasız çalışmanızı şikayet edebilirsiniz. İşten çıkartılma durumunda tazminat, işe iade davaları ve sosyal güvenlik hukukundan doğan davalar açılabilir. Kıdem, ihbar tazminatları, bakiye ücret alacakları, yıllık izin tatili çalışmaları alacaklarına ilişkindir. Bunlarda 5`er ve 10`ar yıllık zaman aşımı süreleri var. İş akdinizin haksız olarak feshedildiğini düşünüyorsanız ve alacaklarınız varsa kısa sürede dava açmanızı öneririm.

İşe iade davalarında en az 6 aylık kıdeminizin olması en az 30 kişinin çalışıyor olması gerekiyor. Sigortanız hiç yapılmamışsa priminiz gerçek ücretinizden yapılmıyorsa dava açma hakkınız var."

"Sendikal mücadele yürütmelisiniz"

Panel/Forum`da konuşan DİSK Genel İş Örgütlenme Dairesi Başkanı Candan Er , "Eğer patron değilseniz mutlaka işçisinizdir. Memur, sözleşmeli memur ayrımları var bunlar çok temel ayrımlar değil. Sıradan bir işçiden sizi ayıran belki eğitiminiz mesleğiniz ama o kadar. Yoksa hepiniz iş yerinde yakanızın rengi mavi ya da beyaz hepiniz işçisiniz. Bunun farkında olmanız önemli" diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü; "Bir kişinin çalıştığı iş yerinde de sendika olabilir sözleşme olabilir. İlk başta bununla ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Belki bu sıkıntılar 80 öncesi çalışma yasalarıyla ilgili olabilir. 10 kişinin altında çalışılan yerlerde sendikal çalışma yürütülemez sendika olmaz anlayışı yaygındı. Bunun mevzuatta karşılığı yok ama bu duygu oldukça yaygındı. Bir kişinin çalıştığı iş yerinde sendika olabilir sözleşme olabilir.

Bir sendikanın sendikal faaliyet yürütebilmesi, toplu sözleşmede taraf olabilmesi için iki koşulu aşması gerekiyor. Şu anki mevzuatta tanımlanmış 28 iş kolu var. İşçiler 28 parçaya ayrılmış durumda, petrol, maden, tarım iş kolları vb.  28 No`lu iş kolu benim çalıştığım sendikayı içine alan iş kolu tanımı. Diğer 27 iş kolunda tarifi oturtulamayan kimi işler genel işçiler iş kolunda kabul ediliyor. Konut işçileri de bizim iş kolumuzda. İş kolu derken 28 numaralı iş kolundan örnek  olsun diye anlatıyorum. Sendika işçilerin çalıştığı iş kolunun yüzde 10`unu örgütleyecek. Bunu örgütleyemezse masaya oturup toplu iş sözleşme yapamıyor. Grev uygulayamıyor, yetki alamıyor. Yüzde 10 barajını aşacak. Yetmez söz konusu iş yerinde çalışan işçilerin yarısından bir fazlasını örgütlemek zorunda. Bakanlığa başvuruluyor ve yetkiyi buradan alıyorsunuz.

Bu iki koşulu sağlamak toplu sözleşme yapmak için yeterli.Bundan 10 yıl kadar önce, Eryaman bölgesinde konut işçilerini örgütlemeyi düşündük. 4. Etap`ta 50 tane ada var her adada bir işçi var. Bu 50 adanın üst örgütü var orada da teknik hizmetlerden muhasebeden sorumlu işçiler var. Orayı örgütledik. Bu örgütlemelerden bina yöneticileri hayatlarından memnun olmalıdır. İşverenler ertesi yıl şöyle bir yola başvurdular; ‘biz her binayı iş yeri olarak kabul edelim ve sendikanın karşısına 50 işveren çıksın` dediler. Bir kişilik iş yerlerinde toplu sözleşme sürecini ısrarla yürüttük. Biz 10 yıldır orada tek tek işçilerin olduğu yerde toplu sözleşme yaptık, sendika var iş yeri sendika temsilcileri var. Konut işçilerinin algılanması çok farklı, aşağılamak üzere zaman zaman  kapıcı deniyor onlara. ‘Kapıcıların cumartesi pazarı mı olurmuş, mesaisi mi olurmuş` diyorlar. Bunları 24 saat haftanın 7 günü çalıştıralım diyorlardı. 10 yıl sonra şunu gördük, orada çalışan işçilerin cumartesileri pazarları var bayramları var, 8 saatten fazla çalıştırılmaları durumunda mesaileri var.

Üç kişilik iki kişilik bir kişilik mühendislik bürolarında bulunan arkadaşlarımız var. Sendikal mücadele yürütmek kolay değil ama olmayacak bir şey değil. Bu süreci İstanbul`da da İzmir`de de geliştirdik.  Daha da orijinali buradaki arkadaşları sendika temsilcileri olarak atadık ve sendikal güvenceden yararlanmaktalar.

Mühendislik bürolarında 8 saatten fazla çalıştırılıyorlar, bin lira maaşla çalışıyor ancak sigortaları asgari ücretten yatırılıyor gibi örnekler çok. İnsanlar itiraz edemiyorlar, itiraz etmek demek işsizlik demek. İşten çıkartıldığınızda bunları talep edebilirsiniz. Bunların peşinden hukuksal mücadele yürüterek kaybedilmiş gibi görünen hakları kazanabilirsiniz.

Öncelikle siz çalışanlar hangi iş koluna mensup olduğunuzu biliyor musunuz bilmiyorum. Ya enerji iş kolunda sayılabilirsiniz ya da 17 No`lu büro iş yerlerinden sayılabilirsiniz. Bunun tespit edilmesi gerekiyor. İş kolu tespitinden sonra o iş kolunda örgütlü sendikalara başvuracaksınız ve bu süreci işleteceksiniz."

"TMMOB`nin odağında insan ve toplum yararı var"

Panelde son olarak söz alan TMMOB Ankara İKK Sekreteri, EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş konuşmasını şu başlıklardan oluşturdu; "TMMOB`nin işsiz ücretli mühendis mimar şehir plancılarının örgütlenmesindeki rolü, TMMOB`nin ücretli çalışan mühendis, mimar şehir plancılarının çalışma koşullarına yönelik, sorunlarına yönelik ne yaptığı, meslek meslektaş haklarına yönelik neler yaptığı."Pektaş şöyle konuştu, "Her meslek bizim hayatımızda mutlaka çok önemli, hiçbiri küçümsenemez hor görülemez. Burada özellikle Japonya`daki depremden sonra şu anda çok fazla söylenmiyor ama bazı gazetelerde var, özellikle nükleer santrallere yönelik ciddi kuşkular var. O bölgedeki insanlar boşaltılıyor. Ülkemizde hepimizi ilgilendiren uygulamalarda mesleklerimizin bir kez daha kendisini ne taraftan tanımlayacağı önem kazanmakta. Rant ve çıkar ilişkisi tarafından mı tanımlayacak kendini ya da toplumun hepsi tarafından mı? Yani odağında insan toplum olan tarafta mı tanımlayacak.

TMMOB`nin gerek ücretli çalışan, gerekse işsiz -belki şunu da zamanla eklemek gerekir emekliler de o kapsamda değerlendirilmeli-  üyelerinin çalışma koşullarına, özlük haklarına hak kayıplarına yönelik belli konularda yaptıkları ya da yapması gerekenler üzerinden tartışmalar yürütülüyor. Daha önceki yıllarda TMMOB belli teknik konularda sempozyumlar, paneller yapardı. TMMOB genellikle sosyal konulara da duyarsız kalmamıştır. 70`lerden sonraki dönüşümün en önemli mimarlarında birisi unutulmaz başkanlardan Teoman Öztürk`ün bir lafı var ‘bilim ve teknolojiyi sömürgenlerden yana değil halkın çıkarına kullanmak.`TMMOB 70`lerden sonra bu doğrultuda yürümektedir bundan sonra da bu çerçevede yürümesi için hepimize görevler düşmektedir."

TMMOB`nin homojen bir yapıya sahip olmadığını, bünyesinde işçilerin, işsizlerin, emeklilerin ve patron olarak çalışan mühendis, mimar, şehir plâncılarını barındırdığını kaydeden Pektaş sözlerini şöyle sürdürdü, " TMMOB, bütün bu toplum kesimlerinin hepsinin ortak zemini. Çalışanın örgütü olduğu kadar işveren mühendis, mimar, şehir plancılarının da örgütüdür TMMOB.

Mühendis, mimar, şehir plâncılar artık işçi olduğunu daha rahat kabul ediyor ve  bundan rahatsız olmuyorlar. ‘Biz işçi değiliz mühendisiz, iş yerinde iş veren temsilcisiyiz` söylemlerine itibar etmiyorlar. İşsiz kalabiliyoruz. Savunmuyorum ama geçmişte mühendisin, mimarın, şehir plâncılarının daha elit konumda olduğu düşünceleri yaygındı; onu da kaybettiler.

Az kısım için bu elit yaşam geçerli. Onların da belli sıkıntılar altında yaşadıklarını biliyoruz. Kaybedilen bu elit konum, TMMOB`nin oldukça geniş bir üye kesimine dayanan örgüt olarak toplumda her alanda kendisini hissettirdiği zemine oturdu.

TMMOB`nin hem kendi üyeleri hem benzer konumdaki sağlıkçılardan, eczacılara, diş hekimlerine kadar aynı zeminlerde kolaylıkla buluşabildiğini; bu zemini hep beraber yarattıklarını görüyoruz. O zeminin de önemli aktörlerinden birisi, herkesin aynı öneme sahip olduğunu kabul etmek gerekiyor.

Ücretli ve işsiz mühendis, mimar, şehir plancılarının örgütlenmesinde öğrencileri de unutmamak gerekiyor. Onlar da bu mücadelenin vazgeçilmez bir parçası. Mühendis, mimar şehir plancıları hangi haksızlığa uğruyorsa o arkadaşların da bu haksızlığa uğraması söz konusu. Bu mücadelenin örgütlenmenin birlikte sürdürülmesi zorunludur."

"TMMOB`yi ve Odaları sendika ile karıştırmamak lâzım"

TMMOB`nin yayın organı Birlik Haberler`in kapağında TMMOB`nin üye sayısının 380 bine ulaştığının belirtildiğini aktaran Pektaş, "Bugün TMMOB`nin örgütsel gücü, kurumsal çalışma anlayışı ile bu örgütlülüğe pozitif katkılar sunuyor. TMMOB bunları yapabilecek güce bunu yapabilecek de kadrolara sahip" diyerek sürdürdüğü konuşmasında şu konulara değindi:

"TMMOB`nin ücretli çalışan mühendis, mimar, şehir plancıların çalışma koşullarına yönelik zaman zaman çabaları olduğunu biliyoruz. TMMOB`yi ya da bağlı Odaları sendika ile karıştırmamak lazım. TMMOB, sendikaların konumunu rahatsız edecek ya da onların çalışma koşullarını zorlaştıracak konumda olmamıştır. Sendikal çalışmaya destek olmak başka, TMMOB`nin sendika gibi davranmasını istemek başka ve bunun çok doğru olmadığı kanaatindeyim.

TMMOB bu alanı başkalarıyla o alanda çalışması gereken diğer yapılanmalarla, hukuki örgütlenmelerle sendikal örgütlenme ile paylaşmak durumunda. TMMOB`nin ücretli çalışanlarla ilgili çalışma koşullarına yönelik altının çizilmesi gereken nokta, sadece üyelerinin çıkarlarına odaklı meslek Odası olarak davranması değil, üyelerinin hak ve çıkarlarının toplumun hak ve çıkarları ile kesiştiği noktada durması daha doğrudur. Kesişme noktalarını artırmak, onu çok iyi bir şekilde açıklamak TMMOB`nin önemli görevlerinden biridir.

Odağında insan olmayan yaklaşımı TMMOB`nin sürdürmemesi gerekiyor. Bugüne kadar TMMOB iyi örnekler vermiştir.İşin hukuksal boyutu ile ilgili zaman zaman bize de gelen problemler olabiliyor. Teknokent`lerden birinde olan bir olayı geçenlerde arkadaşımız anlattı. Bir arkadaşımız orada işe başlamış bir projede görevlendirilmiş. Aradan bir iki ay geçmiş, iş koşulları gerçekten kötüymüş. Teknokent`lerde esnek çalışma adı altında iş bitene kadar gece yarısına kadar sizden çalışmanız beklenir. Arkadaşımız gitmiş patronuna demiş ki ‘ben işten ayrılmak istiyorum` demiş, patron ‘ayrılamazsın sana şunu söyleyeyim ben seni işten çıkarttım birkaç hafta önce. İşten çıkamazsın proje aksar. Para da veremem seni işten çıkarttım` diye yanıtlamış. Üyemiz geldi bu problemini çözmemiz için bizden yardım istiyor. Böyle bir problem olabileceğini düşünmedim. Ben seni işten çıkarttım ama işten çıkamazsın çünkü proje aksar! İş gördürenlerin patronların çalışanlarına ne gözle baktığını gösteren en uç örneklerden birisi.

Ücretli çalışan üyelerimize hukuksal destek konusunda TMMOB güzel örnekler veriyor. Bizim Şube`de de var. Haftada bir gün hukuk müşavirimiz iş yerlerindeki problemlere yönelik üyelerimize hukuksal destek veriyor."

"Taşeronlaştırma ve esnek çalışma en büyük problemlerden birisi"

Taşeronlaştırma ve esnek çalışmanın en büyük problemlerden birisi olduğunun altını çizen Ramazan Pektaş konuşmasını şöyle tamamladı;  "Taşeronlaştırma ile bazı yerlerde sendikalaşma önlenmekte. Taşeron yapılara iş görüldüğü zaman daha küçük yapılarla bazı özlük haklar da tırpanlanabilmekte. Bizim Odalarımızın meslek alanları tek bir iş kolunda tanımlanabilir değil; madenlerde, şantiyelerde, bürolarda çalışanlar da var. İş kolları değişik olabiliyor. Büro tarzı yerlerde çalışan teknokentlerde çalışan üyelerimize yönelik esnek çalışma uygulaması var. Çok ciddi oranda esnek çalışmanın çalışanların sosyal hayatları üzerinde olumsuz etkileri olduğunu biliyoruz. TMMOB`nin bu konudaki hassasiyetini sizler de izliyorsunuzdur. Özellikle esnek çalışma ile ilgili insanların gündelik hayatlarına ya da onları robotlaşma, tek tipleştirme konusunda doğru bir uygulama olmadığını söylemek gerekiyor.

İşsiz üyelerimizin problemleri diğerleri kadar yakıcı. Uzun süre işsiz kalındığı zaman ciddi psikolojik problemlere yol açabiliyor. İşsizlik insanların ruh halini olumsuz etkileyebiliyor. TMMOB`ye bağlı Oda`ların iş arayan üyelerine yönelik mekanizmalarla işsiz üyelerine yönelik çözüm bulmaya çalıştıklarını biliyoruz. Bunları daha yaygın hale getirmek gerekiyor.  

Meslek ve meslektaş çıkarlarına haklarına yönelik düzenlemeler TMMOB`nin kuruluş yıllarından beri yaptığı şeylerden birisi. Bu yaptığı düzenlemeler zaman zaman başkaları tarafından,başkaları derken iktidarlar tarafından altı boşaltılmakta. Bu bir umutsuzluğa sebep olmamalı, daha ziyade iktidarlar kendileri gibi düşünmediği için TMMOB böyle tavır geliştirmekte."

Panel/Forum izleyicilerin sorularının panelistler tarafından yanıtlanması ile sona erdi.

 

 

 

 



ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE YANGIN GÜVENLİĞİ BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

01.07.2024
 


Çok Okunanlar


ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE YANGIN GÜVENLİĞİ BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE YANGIN GÜVENLİĞİ BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENECEK

ELEKTRONİK MESLEK DALI KOMİSYONU İÇİN ÜYE TOPLANTISI ÇAĞRISI

BİYOMEDİKAL MESLEK DALI KOMİSYONU İÇİN ÜYE TOPLANTISI ÇAĞRISI

EMO ANKARA ŞUBESİNDEN TÜRKSAT ZİYARETİ

BABALAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ KUTLU OLSUN

Okunma Sayısı: 2081


Tüm Duyurular

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.