![](https://www.emo.org.tr/resimler/saydam.gif) |
Doğaya ve canlı yaşama zarar veren tüm yatırımların durdurulması için ``Bütün Dereler Ankara`ya Akacak` başlığıyla başlatılan yürüyüş 09 Nisan 2011 tarihinde Ankara`da son buldu. ‘Suyuna, toprağına, doğal yaşam alanlarına sahip çıkanlar’, 09 Nisan 2011 Cumartesi günü saat öğle saatlerinde Kolej Kaşvağı`nda miting düzenledi. Mitinge TMMOB Ankara İKK, KESK Ankara Şubeler Platformu, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, dernekler de destek verdi.
Karadeniz`den, Akdeniz`den, Marmara`dan, Doğu Anadolu`dan binlerce insan Ankara`ya gelerek, seslerini birleştirdi. "Doğamıza ve Yaşamın Yağmalanmasına Hayır Mitingi"ne katılanlar, yaşadıkları çevrenin katledilmesine izin vermeyeceklerini bir kez daha ilan etti. Aralarında Derelerin Kardeşliği Platformu, Munzur Koruma Kurulu, Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu, Karadeniz İsyandadır Platformu, Nükleer Karşıtı Platform, EGEÇEP`in de olduğu on beşi aşkın örgütün düzenlediği mitinge yoğun katılım oldu. Sabahın erken saatlerinde Kurtuluş Parkı`nda biriken kitle, sloganlarla mitingin toplanma yeri olan Toros Sokak`a yürüdü. Rengarenk yöresel kıyafetleriyle, sarı, yeşil, kırmızı yazmalarıyla kadınlar, yeşil atkılarıyla çocuklar, dedeler, nineler buradan Kolej Meydanı`na yürüdü. Ellerinde çam ağacına benzettikleri dövizlerle yürüyenlere yoldan geçen arabalardan da kornalarla destek verildi. Kolej Meydanı`nı dolduran katılımcılar, attıkları sloganlar ve taşıdıkları dövizlerle AKP`ye "çevreden elini çekmesi" uyarısı yaptı.Miting Tertip Komitesi adına ortak açıklamayı yapan Mehmet Gürkan, tüm Türkiye`de hidroelektrik santrallere karşı başlattıkları mücadelenin büyüyerek sürdüğünü belirtti. Gürkan, "Şimdi arkadaşlarımız 24 saat derelerinde nöbet tutuyor. Sizlere Karadeniz`den, İç Anadolu`dan, Akdeniz`den, Marmara`dan binlerce selam getirdik" diye konuştu. Suyuna, toprağına, havasına sahip çıkan yürekli insanların Ankara`ya geldiklerini dile getiren Gürkan, "Buğdayın sarısı, pamuğun beyazı, toprağın sesi, gökyüzünün mavisi burada buluştu. Yüzyıllarca yaşadığımız, koruyup kolladığımız yörelerimizden geldik. Kimimiz anne babasını, kimimiz çocuklarını aldı geldi" dedi. Gürkan, toprağı, suyu yok etmek isteyenlerin emperyalizme ve kapitalizme "köle" haline geldiğini belirterek, "Bizleri duyun artık, sesimize kulak verin. Yaşam alanlarımız katlediliyor, göçe zorlanıyoruz. Toprağımıza, suyumuza sahip çıktığımız için bize ‘çapulcu` dediler. ‘Anayasa, hak hukuk` dedik, bize ‘çevreci tipler` dediler. Bilsinler ki yaşam alanlarımızı teslim etmeyeceğiz, ne çapulcuyuz ne de aykırı tipleriz. Asıl onların tipleri kaymış" dedi. Her ne pahasına olursa olsun, doğalarına sahip çıkacaklarının altını çizen Gürkan, AKP Hükümetinden seslerini duymasını istedi. Daha sonra söz alan Termik Santral İstemiyoruz Platformundan Neşe Şahin, Mersin Nükleer Karşıtı Platformdan Sebahat Aslan ve Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformundan Prof. Dr. Beyza Üstün de yaptıkları konuşmalarda, çevreyi kapitalizme teslim etmeyeceklerini ifade ettiler. Derelerine HES yapılmak istenen Fethiye, Şavşat, Kemalpaşa, Borçka, Fındıklı, Ardeşen, Hopa, Pazar, İkizdere, Trabzon, Ordu, Giresun, Samsun, Dersimliler, yörelerine nükleer santral yapılmak istenen Sinop, Mersin ve termik santral yapılmak istenen Gerze ve Bartınlılar, Kazdağları halkı, İskenderunlular da yürüyüşe döviz ve bayraklarıyla katıldı. Yürüyüşçüler sık sık, "Yaşasın derelerin kardeşliği", "Dereler Ankara`ya aktı", "Su haktır satılamaz", "HES yapma boşuna yıkacağız başına", "Doğamı bozma, havamı bozma, kafamı bozma", "Bu dere, bu vadi, bu su satılık değil" ve "Uludağ bizimdir şişelenemez" sloganlarını attı.
|
![](https://www.emo.org.tr/resimler/saydam.gif) |
|