MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

TMMOB ANKARA İKK KADIN KOMİSYONU TARAFINDAN “KOTA” PANELİ DÜZENLENDİ


DUYURU


 
TMMOB Ankara İKK Kadın Komisyonu tarafından, `TMMOB II.Kadın Kurultayı` hazırlık etkinlikleri kapsamında 9 Nisan 2011 Cumartesi günü `Kota` konulu panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak İnsan Hakları Savunucusu Yüksel Mutlu, Uçan Süpürge Genel Koordinatörü Halime Güner, Sendikacı/Yazar Yaşar Seyman ve Jeoloji Mühendisi Serap Durmaz katıldı.
 

Panelin Açılış Konuşmasını, TMMOB Ankara İKK Kadın Komisyonu Üyesi Emel Akpınar yaptı. Panelin aslında sadece meslek odalarında değil, siyasette ve hayatın her alanında kadın temsili ve kota konulu olduğunu belirten Akpınar, konuşmacıların özgeçmişlerini okuyarak ilk sözü Jeoloji Mühendisi Serap Durmaz`a verdi.

Kota Pozitif Ayrımcılık Demektir

Etkinliğin 2. Kadın kurultayı için hazırlık etkinlikleri kapsamında yapıldığını belirten Durmaz konuşmasında, Kota nedir?, TMMOB da nasıl uygulanabilir?, Dünyadaki uygulamaları nasıldır? Sorularına değindi.

Kotanın aslında pozitif ayrımcılık demek olduğunu ve tekmelinde de toplumsal rollerin yattığını belirten Durmaz "Bu roller kadına empoze edilerek birçok alandan uzaklaştırılmaya çalışılmakta. Kadın kamusal alan ile özel alan arasında sıkıştırılıp, özel alana iteklenmektedir. Bahaneler de hazırdır. Yeteri kadar güçlü değilsin. Evine çocuklarına zaman ayıramazsın gibi. Üniversiteye ilk başladığım gün sınıfa giren hoca tahtaya resim çizdi kadın resmi sırtında çanta, kucağında çocuk. Arkadaşlar gelecekteki haliniz budur istiyorsanız şimdiden bırakın gidin dedi. Dolayısıyla bu şekilde daha okula başlamadan okulu bırakan arkadaşlarımız oldu. Ben meslek hayatına atıldığımda da 4 ay bana görev verilmedi ve en sonunda daire başkanımız bana şunu söyledi. Arkadaşım sen yarın evlenince araziye çıkamazsın bu bizim için sorun olacak. Bahaneler her zaman hazırdır" dedi.

Kadının çalışmalara aktif olarak katılsa dahi, resmi karar alma süreçlerinin tamamına katılsa bile, gayri resmi süreçlerin tamamına katılmasına izin verilmediğini vurgulayan Durmaz "Bu gayri resim süreçler nedir. Ben de Yönetim Kurullarında yer aldım fakat bir seçim sürecinde listeler oluşturulurken hangi kadın arkadaşımız yer aldı? Ya da toplantılar yapılırken yorulduk yemekte devam edelim derken geç saatlerde hangi kadın arkadaşımız katılabildi? Katılamıyoruz. Dolayısıyla gayri resmi kısmına zaten katılamıyoruz. Resmi olarak bizi kabul ediyorlar ama gayri resmi olarak bir dışlama var zaten. Bu doğrultuda, kadınlar karar mekanizmalarına gelse bile yalnızlaştırılıyorlar. Kadınlar hataları kendide arıyor. Bu sorgulamayı yapmamak amacıyla kadınlar buralara gelmeden önce mutlaka eğitimlerden geçirilmeli. Siyasal tekniklere hazırlayıcı, yetersizlik korkusuyla baş edebilme, motive edici ve benzeri eğitimlerden geçirilmeli" diye konuştu.

Kota Temsiliyettir

Eksik temsil sorunumuzu çözmek için kota istemeliyiz diyen Durmaz sözlerini şöyle sürdürdü, "Kadın komisyonlarından gelen arkadaşlarımız konuşma kotası da istemeliler. Çünkü yönetimlerde bizim sorunlarımız tartışılıyorsa bana kota ayırmak zorunda. Biz vitrin olarak görülüyoruz. Biz vitrinlik değiliz. Erkek egemen ortamın dilini ve alışkanlıklarını, davranışlarını değiştirmek için. Yaşamlarını ilgilendiren konularda kendi kararlarını vermek için Daha demokratik ve eşitlikçi bir toplum için. Kota oluşturulmalıdır. Kota farklı düzeylerde oluşturulabilir. %35, %40 olarak başlatılabilir. Son yıllarda bazı uluslarası organizasyonlar da kadın kotasını desteklemektedir. Kotayı seçim süreçlerinin farklı evrelerinde uygulayabiliriz.  Asla ve asla muğlak bir kota ile gidilmemeli. Kota düzenlemeleri nerde ne kadar olmalı kesin çerçevesiyle belirlenmeli, yönetmeliklere ve kanunlara konulmalı. Bunun bir yasal çerçevesi olmalı. "cins ayrımcılığı takip sekreteryası" TMMOB Genel Kurul`unda kabul edildi ama iki yıldır uygulanmıyor. Yasal yönetmeliklere konulmalı. Jeolojide biz bu dönem genel kurula koydurduk. Dediler ki biz sizi destekliyoruz. Yasaya koymasak da olur, ama biz yasaya koydurduk. Kadın komisyonlarının kurulması yönünde yönetmelik koydurduk. Çünkü bunu denetleyecek olan kadın komisyonlarıdır. Eğer yönetmelikte olursa TMMOB bunu denetlemeli ve ceza uygulamalı.  Kotayı sağlamlaştırmak için mutlaka bunlar olmalı ve ayrı bir bütçeleri olmalı. TMMOB 40. Genel kurulda ilk olarak Cinsiyet Ayrımcılığı Kadın Sekreterliğini ve İKK Kadın Komisyonlarını burada koydurduk. Ama uygulanmıyor. Suç işleniyor. Ama sonuç bildirgelerinde yazıyor. Söylem olarak var eylem olarak yok"

Kadınların kota ile ilgili bilgilendirme konuşmaları yapmaları ve Farkındalık Eğitimleri düzenlemelir gerektiğini söyleyen Durmaz, Ayrılmış Koltuk Kotaları, Siyasi Parti Kotaları, Ulusal Zorunluluk, Boş Koltuk Kotalar, Cinsiyetsiz Kotalar ve Çifte Kotalar olmak üzere kota türlerini aktararak ve dünyadaki kota türlerinden bahsederek konuşmasını sonlandırdı.

Örgütlerin kuruluşunda olmalı kadınlar

Panelin ikinci konuşmacısı olan Yaşar Seyman ise, "Aslında çok yaşamsal bir konuyu tartışıyoruz. Gerçekten bu konuyu tartıştığı için biz sizlere teşekkür ediyorum. Ben önce kota karşıtı sonra kota savunucusu olarak çok çarpıcı bir örneğim. Kotayı elbette ki örgütlü yapılarda tartışıyoruz. Bu örgüt siyasi yelpazede de solda bulunanlardan oluşmaktadır.  Ama çarpıcı bir gözlem. Sol partiler ve sol örgütler kadın konusunda çok gerideler. Yasalarda da kadın konusunda sorun yok. Fakat yazısız yasalar kadının hep önüne engel olarak çıkıyor. Önceleri neden kotayşa karşı çıkardım çünkü emek dünyasında kadın ve erkek çok kesin çizgilerle birbirinden ayrılmıyor. İstemler ortak olduğu için ekonomik ve sosyal çıkarlarını korumak için örgütleniyorlar. Ben aday olduğumda %90 erkek oyuyla geldim. Ben o dönemde yol açık istenirse kazanılır diye düşünüyordum" diyerek sözlerine başladı.

Geçen zaman içinde başka bir kadının sendikada ya da parti içinde seçilemediğini bunu anladığı anda kotaya karşı bakış açısının değiştiğini vurgulayan Seyman, "Bir dakika kendine gel sen %90 oy alabilirsin ama bu bir şeyi değiştirmiyor. O zaman bu örgütlerin yapısında sorun var. bu partiler ve kitle örgütleri kadınların olmadığı yerlerde kuruluyor. Kadın örgütün kuruluşunda söz ve karar sahibi değil, öyle olsa mekân bile kadının kimliğine göre belirlenir. Mesela bir parti binasına gitmek için kahvenin içinden geçmek gerekiyor. Ya da kreş yok partilerde. 2008 yılında Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ITUC kadın başkanı seçiliyor. Sharan Burrow. Kadın seçime giderken şöyle diyor. Gelen dünya ülkeleri arasında kadın delege yoksa oy kullanmasınlar diyor inanılmaz bir duruş. Bu ülkelerin birinci sırasında Türkiye var. Çünkü erkek sendikacılar"

Şu an dünyada kota için kritik eşik %33 olduğunu belirten Seyman, "sendikal dünyada oran 40-50 ye çıktı. Dünya sendikal hareketinde de şu an, ITUC genel sekreteri Sharan Burrow,  ETUK genel sekreteri de kadın. UNİ dünya kongresinde kotanın %40 ın üzerinde olması kararı alındı. Yani artık Türkiye kadın delege götürmek zorunda yoksa oy kullanamayacak. Bu duruma düşmek de ilginç tabi. Şimdi ben kotayı neden savunur oldum. Mesela DİSK hiç kadın yönetici yok, tüzüklerinde de yok. Türk-İş`te de hiç yok. Oysa eylemlerine bakın. TEKEL`de kadınlar da erkekler kadar vardı. Oysa biz ülkemizde örgüte üye olmayı kağıt üzerinde üye diye görüyoruz. Aktif üye olmak lazım başka türlü örgütle bütünleşemezsiniz. Söz ve karar sahibi olmak, örgütün ikinci adresiniz olması için aktif olmak lazım. Kotaları savunmalıyız. Eğer kota olmazsa asla kadın yönetici olamayacak. Bugün kadın platformu 275 kadın parlementoda olmalı diyor. Haklılar. Nüfusun yarısı kadın, o nedenle olmalı. Tüm demokratik kitle örgütleri kendi tüzüklerine kotayı koymalı. "

 "Erkek Demokrasiden Gerçek Demokrasiye"

Konuşmasında kota uygulamasının gelişimini ve Türkiye`deki seçme seçilme tarihini kısaca özetleyen Mutlu "Kadınlara 1930`da yerel yönetimlere 1934`te de genel seçimlerde oy verme hakkı veriliyor. Tek partili dönemde bir batılılaşma isteği doğrultusunda iyi eğitimli zengin ailelerin kızlarının siyasete atıldığını biliyoruz. Ama bu atılış halktan kopuk, belli gelir düzeyinde kendi ülke gerçeğinden kopuk kadınlar. O dönemde yine kamusal alanda kabul gören kadınlar iyi anne, şefkatli kadın, kocasına destek olan kadın. Tabandan gelen kadınlar değil. Artık gerçekten bunu kırmaya başladığımızı görüyoruz. Bu toplantı bunun bir vesilesidir. Bugün TMMOB gibi bir örgütte bunu konuşuyorsak bu önemli"

Kadınların siyasal alanda var olamama nedenlerini parti içi demokrasinin olmaması ve lider sultası olarak tanımlayan Mutlu, "Hala devam eden mücadele etmemiz gereken şeyler bunlar. 1960`larda kadın kolları olarak devam eden Türkiye`deki siyasal hayatta kadın temsili %4,5 un üstüne çıkmıyor 2007`den sonra da %9,1 e yükseldi. Neden dersek burada BDP`nin nasıl böyle bir başarı gösterdiğini bu ülkedeki kadınlar biliyor. Partinin tüzüğünde işleyiş ilkelerinde var. Cinsiyet eşitliği ve %40 kadın kotası, kadın erkek eşitliği sağlanana kadar kadınlara pozitif ayrımcılık ve gerekirse kota uygulanmalıdır der tüzük. Parti içinde bir kadın meclisi var, özerk yapısı var, çalışmalarına karar verir partinin kaynaklarının %20 si kadın çalışmalarına aktarılır. MYK, PM ve Disiplin Kurulunda başta olmak üzere parti organlarında kadın temsili %30-40 arasında değişmektedir"

BDP`deki eş başkanlık sisteminden de bahseden Mutlu,  "Birisi yardımcı birisi başkan değil ikisi de başkan. Yerellerde de eş başkanlık sistemi var. 2007 de %40 kadın kotası uyguladık. Yeni seçim için de %40`ı yükselteceğiz. Kota çok kolay olmadı bizde. Birçok kadının mücadelesi ile oldu. Artık erkekler partimizde kadınlar yapabilir mi diye konuşmuyorlar. Biz bugün bunu gösterdik. Siyaset fırsat tanındığında kadın için yapılabilecek bir şeydir"

DKÖ`lerin kotayı mutlaka tüzüklerine koymaları ve uygulamada göstermeleri gerektiğini vurgulayan Mutlu, " Bu yeterli değil. Ayasal düzeyde kota düzenlenmeli. Hepimizin bir cins bilinci ile hareket etmemiz lazım. Erkekler iktidarlarından vazgeçmek istemiyorlar. Erkek demokrasiden gerçek demokrasiye geçmek için cins bilinci ile inanarak mücadele edersek, başarıya ulaşılır" diyerek sözlerini sonlandırdı.

Dilin cinsiyetçilikten arındırılması bile mücadelenin bizati kendisidir.

Panelin son konuşmacısı olan Halime Güner ise, 15 Mayıs 2011 tarihinde Gerçekleştirilecek Kadın Kurultayına Yönelik önerilerde bulundu. "Eğer 15 mayısta burada bir kurultay olacaksa biz bu kurultaya dair bir şeyler aktaracaksak. Bu yararlı konuşmaların kurultaya aktarılması nasıl olmalıdır diye düşündüm. Kota konusunda farklı diller konuşmamalıyız. Ortak bir hedef uğruna konuşmalıyız. Yaşar hanım kota konusunda kritik eşikten bahsetti, %33 anlamı şudur 3 kişiden 1 i farklı düşünüyor. Böyle olması gerekiyor, Bu toplumsal olarak insan hakları temelli bir bakış ve uluslar arası tanımdır. Kritik eşik tanımı tüm meslek odaları içinde olması gereken bir tanım olarak uluslar arası tanım anlamındadır" diyen Güner, "Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda her şey tartışılıyor şu dönemde. Çok izliyoruz. Algıda seçiciliğimiz her gün daha çok artıyor. 15 Mayıs için bakarsak, çok alacaklı, öfkeli kırgın ve kızgınız. Dilimizi davranış biçimimizi kontrol edemeyebiliriz. Çünkü biz haklıyız. Ama buradaki hedef mühendislerin genel olarak sonuç odaklı baktıklarını bilirim. Bu kurultay için bizim çok somut üç ana madde olmalı. Birincisi Kota, ortak temsil. Bunu yaparken kadınların ve kadın örgütlerinin yaptıklarını düşünmek lazım. İktidar savaşı veriyorsak, karşımızdakini iyi tanımamız lazım. Başka örgütlerin neler yaptıklarını ve hangi yollardan geçtiklerini bir başka oturumda konuşmak gerekir. 1 Haziran 2005 ten önce Türkiye de yasal olarak 9 tane erkek bir kadına tecavüz ettiğinde bunlardan birisi kadınla evlendiğinde diğerleri affa uğruyordu biliyorsunuz. Şimdi evlilik içi tecavüz suç. Şimdi öyle bir noktaya gelindi ki meslek odaları fanusun içinde yaşamıyor. Bütün bu gelişimlerle ilgili temasları var. O zaman hakikaten bu meslek örgütleri içinde bulunan arkadaşları bizim kadın mücadelesi ile buluşturmamız gerekir. Örgütlenmek ve stratejik olarak bakmak buradan geçiyor."

AKP`nin kadın adayları arasındaki %82 oranında artış olduğunu diğer siyasal partilerde de belli oranda artışlar olduğunu belirten Güner, "Bir sabah uyandığımızda bu gelişmeler olmadı. Bizler parsel parsel değil bir bütün olarak örgütlenmeliyiz. Dil ve ifade biçimleri farklılıklar değil tek bir noktada ifade edilebilme güçtür. Dilin cinsiyetçilikten arındırılması bile mücadelenin bizati kendisidir. Kadın sorunu türkiyede sadece kadın örgütlerinin meselesi zannettik ve çok yalnızlaştık kopuklaştık. Oysa kadın mücadelesi demokrasi mücadelesinden bağımsız değildir. Bir bütün oarak işlenmelidir." Diyerek konuşmasını sonlandırdı.  

Panel salondan gelen soru ve cevaplarla devam etti.

 

 



ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE YANGIN GÜVENLİĞİ BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

01.07.2024
 


Çok Okunanlar


ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE YANGIN GÜVENLİĞİ BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE YANGIN GÜVENLİĞİ BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENECEK

ELEKTRONİK MESLEK DALI KOMİSYONU İÇİN ÜYE TOPLANTISI ÇAĞRISI

BİYOMEDİKAL MESLEK DALI KOMİSYONU İÇİN ÜYE TOPLANTISI ÇAĞRISI

EMO ANKARA ŞUBESİNDEN TÜRKSAT ZİYARETİ

BABALAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ KUTLU OLSUN

Okunma Sayısı: 1721


Tüm Duyurular

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.