MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

TMMOB KURULTAYLARI ANKARA YEREL ETKİNLİKLERİ VE 15 MAYIS TMMOB MİTİNGİ’NİN DUYURUSUNUN YAYGINLAŞTIRILMASI AMACIYLA 18 NİSAN 2011 TARİHİNDE KONUR SOKAK’TA STAND AÇILIŞI SIRASINDA YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI


BASIN AÇIKLAMASI

 

Basına ve Kamuoyu`na

Biz, kulelerin boyunu ölçmek için gölgelerinin boyunu kullanmayı akıl eden Pisagoruz. Biz, bisikleti ilk defa düşünen Da Vinci`yiz. Biz, insanlar birbiri ile farklı yerde de olsa konuşabilsin diye telefonu tasarlayan Graham Bell`iz. Kuşlara özenip İstanbul`u kanatları altına alarak bir kıtadan bir kıtaya uçan Hezarfeniz. Uçmayı kafaya takıp bunun için uçağı geliştirmiş Wright kardeşleriz. Bizler, yolları, köprüleri, binaları yapan, arabalar, uçaklar ve gemiler için motor tasarlayan, bilgisayar adlı hızlı bir hesaplayıcı yapmak için donanım ve yazılımlar üreten, şehirleri planlayan, madenleri ve petrolü gün yüzüne çıkaran, toprağı ve tohumu en verimli şekilde birleştirmeye çalışan ve uzayın derinliklerinden atomun inceliklerine evrenin sırrının peşinde olan beyin emekçileriyiz.

Biz, ücretli çalışan ve işsiz mimar, mühendis ve şehir plancılarıyız. Biz, bu ülkenin üniversitelerinden mezun olmuş mavi yakalı kalifiye işçileriz. Biz, ülkenin geleceği olarak görülen, aydınlık yüzü öğrencileriz. Biz, ailemizin ödediği bedellerle üniversite okuyanlarız. Biz güvenceli iş ve yüksek ücret vaadedilenleriz. Biz mesleki niteliklerinden önce özel hayatları sorgulanan, işe başlarken evlilik ve çocuk konularında sözler vermek zorunda bırakılan kadınlarız. Biz, yarını tasarlayan, teknolojiyi geliştiren, güzellikleri ve insanlık için faydalı olanı üretenleriz. Biz, Dünyanın kaynaklarını hesaplayıp toplumun ihtiyacına göre düzenleyenleriz.

Ancak ne yazık ki biz, insanlığın, emeğin ve güzelliklerin kıymetini bilmeyenlerin, bunların hepsini rant, kar ve arz-talep ilişkileri içerisinde gören emperyalistlerin hükmettiği bir Dünya`da yaşatılıyoruz. Bu Dünya`da onların ihtiyaçlarına göre çalıştırılıyoruz veya işsiz bırakılıyoruz. Kimi zaman özelleştirme adıyla, kimi zamansa taşeron baskısıyla güvencesizleştiriliyoruz. İşsizliğe mahkûm ediliyoruz.Biz, günde 12 saat çalıştırılan şehir plancı, iki haftada bir gün izin kullanabilen inşaat mühendisiyiz. Biz, klavyesinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan bilgisayar mühendisiyiz. Biz, bankalarda çalışmaktan başka şansı olmayan gıda mühendisiyiz. Biz, küçücük bürolarda istendiğinde çay da getirip götüren, proje çizen mimarlarız. Biz, şantiyelerde gecesi gündüzü olmayan jeoloji mühendisiyiz. Biz, taşeron ocaklarında göçük altında kalma endişesiyle çalışan maden mühendisiyiz.  Biz, sigorta primleri, ücreti daha yüksek olmasına rağmen asgari ücretten yatırılan, krizde firmalar yüksek kar elde ederken, işten çıkarılan veya hakları gaspedilen işçileriz. Biz, bilgisayar başında günde ortalama 10-11 saat çalıştırılan, sürekli fazla mesaiye zorlanan, ancak fazla mesai ücretleri ödenmeyen emekçileriz. Biz, güzel ülkemizin, 12 Eylül kalıntısı kanunlarına dahi uymayan işverenlerle çalışanlarız. İş kanunu ek mesaiye ücret zorunluluğu getirir. Oysa çoğu arkadaşımız bir mesai ücreti almamakta yani gönüllü olarak mesaiye kalmaktadır.

Biz, aynı işi aynı kalitede yapabilmemize karşın erkek meslektaşlarımızdan daha düşük ücretler alan kadınlarız. Tıkanan sistemin krizden çıkmak için ilk işten çıkaracağı çalışanlarız. Eğitimini aldığımız teknik alanlardan çok idari kadrolara yakıştırılan, ancak asla idare etme yetkisine sahip olamayacağımız pozisyonlarda, ayak işlerini yapmaya mahkum edilen bireyleriz. Takdir edilmek ve ödüllendirilmek için erkek meslektaşlarımızdan çok daha fazla çabalamak ve kendimizi kanıtlamak zorunda bırakılan kadınlarız.

Biz, mesleğimizle ilgisiz teknik olmayan, angarya işlerde çalışmaya zorlanan  ve mesleğine yabancılaştırılan, ancak ekmek parası için bu durumu kabullenmek zorunda bırakılan kamu çalışanları, gizli işsizleriz. Biz 4B/4C gibi kadrolarla güvencesizliğe mahkum edilenler, SSGSS ve Torba Yasa‘yla hakları gasp edilenleriz. Bizim çalıştığımız kurumlarda  kutsal olan emek  değil, bize dayatılan angarya işleri yapmamız ve siyasal iktidara olan yakınlığımızdır. Her iktidar değiştiğinde biz kamu çalışanlarının da,  bilgi birikimlerine verilen değer ve vatana/millete katkıları her nedense değişmektedir. Üstelik bugüne kadar bizim güvenceli olarak yaptığımız işleri artık güvencesiz çalışmaya mahkum edilen taşeron çalışanı meslektaşlarımız yapmaktadır. Taşeron şirketlerde biz mühendis, mimar, şehir plancıları güvencesiz çalıştırılıyor, yarınımızın ne olacağını bilmeden kaygılı olarak çalıştırılmaya mahkum bırakılıyoruz.

Dönüp tarihe baktığımızda akademinin toplumun hep önünde, toplumu ileriye götüren misyonunu görüyoruz. Sanayi devrimi, Fransız ihtilali hatta rönesans ve reformun hep akademiden beslendiğini biliyoruz. Akademi öğrencilerinin başını çektiği 68 kuşağının Dünyada ve ülkemizde gerçekleştirdiği yenilikleri, geliştirdikleri yeni fikirleri ve heyecanı hatırlıyoruz. Ancak bugün proje asistanlığı ve 50d gibi güvencesiz araştırma görevliliği kadroları ve yılda şu kadar yayın yapma zorunluluğu ile bizlerin çalışma ve düşünsel üretim alanları kısıtlanmakta ve sermayenin ihtiyaçlarına bağlı olarak güvencesizleştirilmektedir. Bizler diyoruz ki: Akademik özgürlük, güvenceden geçer.

İşsiz ve ücretli çalışan mimar, mühendis ve şehir plancılar olarak tüm meslektaşlarımızı güvenceli iş, güvenli gelecek için, mesleğimize ve haklarımıza sahip çıkmak için 7-8 Mayıs`ta kurultayımıza bekliyoruz.

Geçtiğimiz 7 yıl içerisinde kadın cinayetleri 14 katına çıktı. Kadınlar sokakta, işte, akademide, okulda, toplu taşıma araçlarında, kısacası yaşamın her alanında taciz ve baskı politikalarıyla eve hapsedilmeye çalışılıyor. Devlet eliyle işsizliğin sorumlusu olarak iş arayan kadınlar gösteriliyor, türban üzerinden kadın bedeni sömürülüp siyasallaştırılıyor. Tecavüz davalarında yaşanan skandal süreçler ardı ardına gelirken, "Kadın Beyanı Esastır" ilkesi topluma kasten yanlış aktarılıyor. Medya, sistemin tetikçisi gibi kadınları hedef gösteriyor. Kadın bedenini metalaştırarak bundan rant elde eden medya, bir yandan da kadını "toplumun namusu" olarak tanımlayıp, bunu koruma yükümlülüğünü de kadınların omuzlarına atıyor. Ancak biz kadın mimar, mühendis ve şehir plancıları olarak susmamaya kararlıyız. Sesimizin yettiğince haklarımızı arayacak, sistemin bizi ezmesine izin vermeyeceğiz. 14-15 Mayıs tarihlerinde ikincisini gerçekleştireceğimiz Kadın MMŞP Ankara Yerel Kurultayı‘nda buluşup taleplerimizi haykıracağız.  Tüm kadınları el ele vermeye davet ediyoruz.

Son dönemde gazetecilerin de tutuklanması ile niyetini iyiden iyiye belli eden ve basılmamış kitapları bile toplatmaya cüret eden, demokrasi deyince türban özgürlüğünden başka birşey anlamayan, referandumda istediği sonuca varmak için 12 Eylül darbecileri tarafından yaşı 18`e büyütülerek astırılan Erdal Eren`i, gözü yaşlı ağzına almaya cüret eden, kendisi de 12 Eylül ürünü siyasal iktidarın faili meçhul cinayetlerin azaldığı safsatasına karşı 27–28–29 Mayıs‘da yapacağımız Demokrasi Kurultayımıza mimar, mühendis ve şehir plancı meslektaşlarımızı bekliyoruz.

Tüm mimar, mühendis ve şehir plancılar olarak bir araya gelelim ve 15 Mayıs‘da TMMOB Mitingi‘nde mesleğimiz, halkımız ve ülkemiz için seslerimizi yükseltelim.

Bu çağrı hepimizedir. Haklarımıza,kurultaylarımıza sahip çıkmak için; 7-8 Mayıs`ta Ücretli Çalışan MMŞP‘ları ve İşsizlik Yerel Kurultayımıza, 14-15 Mayıs‘ta Kadın MMŞP‘ları Yerel Kurultayımıza, 15 Mayıs`ta büyük TMMOB Mitingimize, 27-28 Mayıs`ta Demokrasi Yerel kurultayımıza, bütün mimar, mühendis ve şehir plancısı meslektaşlarımızı davet ediyoruz.

 

TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu

 

18.04.2011

 



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


EMO ANKARA ŞUBESİ MÜDÜRÜ MUSTAFA ÖZTÜRK GÖREVİNDEN AYRILDI

ELEKTRONİK MESLEK DALI KOMİSYONU İÇİN ÜYE TOPLANTISI ÇAĞRISI

TÜRKİYE YÜZYILINDA MÜHENDİSLER: SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI DÜZENLENDİ

BİYOMEDİKAL MESLEK DALI KOMİSYONU İÇİN ÜYE TOPLANTISI ÇAĞRISI

ÜYEMİZ EMİN YILDIRIM İMZA GÜNÜ DÜZENLİYOR

EMO ANKARA ŞUBESİNDEN TÜRKSAT ZİYARETİ

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ KUTLU OLSUN

Okunma Sayısı: 1217


Tüm Basın Açıklamaları

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.