|
Ankara’da 1 Mayıs İşçi Bayramı ile ilgili olarak düzenlenecek mitinge çağrı için DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, Türk-İş Ankara İl Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, TTB Ankara Tabip Odası’ndan oluşan 1 Mayıs Tertip Komitesi tarafından, 21 Nisan 2011 Perşembe Yüksel Caddesi’nde basın açıklaması düzenlendi.
"Güvenceli İş İnsanca Yaşam İçin 1 Mayıs`ta Sıhhiye Meydanındayız" dövizini açıldığı eylemde "Yaşasın 1 Mayıs", "Gün gelecek, devran dönecek, sermaye halka hesap verecek", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Yaşasın hakların kardeşliği", "İş ekmek yoksa barış da yok", "Yaşasın sınıf dayanışması","Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganlarının atıldı. Ortak basın açıklamasını DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko okudu. Beko, işçiler, emekçiler ve kamu çalışanlarının emeklerine sahip çıkmak için 1 Mayıs`ta Ankara`da alanlarda olacağının duyurusunu yaptı. Basın açıklaması aşağıda yer almaktadır: 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Gününde, Haydi Alanlara! Sermayenin bitmez tükenmez krizlerinden biri daha unutulmaya yüz tutarken, küresel kapitalist krizin yıkıntıları altındaki milyonlarca çalışan 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için ayağa kalkıyor. Gün olup ayak takımı diye küçümsenen, gün olup zam taleplerine cevap olarak "beni değil İMF`yi ikna edin" denilen, gün olup alanlarda tazyikli su ve biber gazı ile susturulmak istenen işçiler-emekçiler-kamu çalışanları yani emeği ile geçinenler 1 Mayıs için Ankara`da bir araya gelecekler. Japonya`daki 11 Mart depremi sonrasında Fukuşima Nükleer Santrali`nde yaşanan nükleer felaket önemsenmiyor, bu doğrultuda Dünya`nın dört bir yanındaki anti nükleer gösteriler görülmek istenmiyor. Kuzey Afrika ülkeleri, ABD`nin başını çektiği küresel kapitalist güçler tarafından iç çatışmalara sürüklenerek bugünün petrol yatakları üzerindeki hakimiyet perçinlenmek isteniyor. Türkiye`de ise 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak seçimlere, şifre skandalları, gazeteci tutuklamaları, basılmamış kitap tutuklamaları, yıllardır süren antidemokratik seçim barajına rağmen ileri demokrasi söylemleri ve izinli siyaset denebilecek seçilme yasakları ile giriliyor. Basın, kurullar, kamu kadroları, kolluk güçleri, iş adamları, vatandaşlar, öğrenciler yandaşlaştırılırken, yandaş olmayana yaşama hakkı tanınmamaktadır. Kürt sorunu ve inanç özgürlüğü gibi herkesi ilgilendiren konular siyasi iktidarın savaş çığırtkanlıklarına ya da popülist çıkarlarına endekslenmekte ve toplumun bütününü değil belli kısımlarını odağına alan uygulamalar yapılmaktadır. Gün Gelecek, Devran Dönecek Sermaye Halk Hesap Verecek! Yolsuzluk yok sayılmakta, yoksulluk ise sadaka kültürü kanıksatılarak yaygınlaştırılmaktadır. Bütün yurttaşların vergileriyle oluşan kamu kaynakları, siyasal iktidarın hesap vermeyen dayatmacı ve savurgan uygulamaları ile yandaş kesimlere dağıtılmaktadır. Bu uygulamalar ile toplum cemaate dönüştürülerek, demokratik tepki ve taleplere tahammülsüzlük "biz de karşılarına 5 bin genci dikeriz" diyerek demokrasi içinde daha önce hiç görülmemiş bir yöntemle tehdit edilmekte, aydın ve sanatçıların çalışmaları ucube olarak görülürken, düşüncelerini dile getiren sanatçılar yol ortasında bıçaklanmaktadır. Enerji elde etme uğruna, tarihi ve kültürel miras yok sayılmakta, binlerce yıldır bu topraklarda yaşayanlara ait olan nehirler ve ormanlar sermayeye peşkeş çekilmektedir. Sürdürülebilir enerji adı altında sürdürülemez bir dünyaya doğur çok tehlikeli adımlar atılmakta, kirli, riskli dışa bağımlı, pahalı enerji politikaları tercih edilmektedir. İşçilerin ve emekçileri hakları 4B, 4C, 50 D gibi düzenlemelerle gasp edilmekte , çalışma yaşamı işverenlerin istekleri doğrultusunda düzenlenerek güvencesizleştirilmektedir. Esnek çalışma adı altında emek sömürüsü yoğunlaştırılırken kazanılmış haklar torba yasada olduğu gibi yasal ama meşru olmayan yollarla çalışanlardan alınmaktadır. Özellikle son günlerde çıkarılan ve emeğin sömürülmesini derinleştiren torba yasa ile de 52 bin belediye işçisi kendi istekleri dışında belediyelerdeki işlerden sürgün edilerek ve başka kurumlarda çalışmaya zorlanacaktır. Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz! Bütün bunlara karşı; işçiler, emekçiler, kamu çalışanları, emekliler, işsizler, öğrenciler seslerini duyuracaklardır. Özgür bir ülkede demokratik ve insanca yaşam isteyenler, yolsuzluğa ve yoksulluğa hayır diyenler, yaşanabilir bir dünya isteyenler, her türlü ayrımcılığa ve baskıya hayır diyenler, savaş ve şiddetle değil barış içinde yaşamak isteyenler, ötekileştirmeye ve linç kültürüne karşı çıkanlar, grevdeki işçiler, deresini bekleyen köylüler, üniversite sınavında adalet isteyen öğrenciler, sefalet ücretine mahkum edilmek istenen kamu çalışanları, toplu sözleşme ve grev hakkı isteyen kamu çalışanları güvencesizleştirilmek isteyen işçiler, işyerleri kapatılan ve açlığa mahkum edilen işçiler, özelleştirme mağdurları ayağa kalkacak ve 1 Mayıs alanlarını dolduracak. 1 Mayıs`ı Türkiye`nin her yerinde kutlayacak olan işçilere-emekçilere-kamu emekçilerine Ankara`dan selam olsun. Bütün Dünya emekçilerinin Birlik Mücadele ve Dayanışma günü, Ankara`da 1 Mayıs 2011 günü saat 11:00`de Gar önünde toplanılmaya başlanacak ve 14:00`de Sıhhiye Meydanı`nda mitingi gerçekleştirilecektir. İşçi örgütleri, emek örgütleri, meslek örgütleri, 1 Mayıs`ların ayrılmaz parçası siyasal örgütler, gençlik örgütleri ve kitle örgütleri mitingimize davetlidir. Yaşasın İşçilerin Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü! Yaşasın Çalışanların Ortak Mücadelesi! Yaşası 1 Mayıs! DİSK TÜRK-İŞ KESK TMMOB TTB
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
DUYURU
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE YANGIN GÜVENLİĞİ BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ
