|
TMMOB`ye bağlı Odalar, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler tarafından düzenlenen `Ben Ankara` eylemlerinin ikincisi 28 Mayıs 2012 Pazartesi günü Zafer Çarşısı önünde düzenlendi. Burada yapılan açıklamadı `Bir kentte meydan yoksa orada demokrasi yoktur…Bir kentte gece sokaklarına güvenle çıkılan kent merkezleri yoksa orada özgürlük yoktur…Bir kentte, bizden öncekilerin izleri yoksa, o kentte geçmiş yoktur…Bir kentte, yöneticiler benden başka bilen yok diyorlarsa, O kentte, öfke çoktur…`denildi.Bir sonraki renklerin eylemi `Yeşil Çağrı-AOÇ İçin Maskeli Balo` başlığı ile 5 Haziran 2012 Salı günü saat 12:00`de Güvenpark`ta düzenlenecek.
Basın açıklaması metni aşağıda yer almaktadır;
MEYDANLARA DOKUNMA DOKUNURSAN YANARSIN... Bir şehirde doğmak büyümek, yaşlanmak ve ölmek...ve bütün değerlerini, yaşadıklarını, anılarını, sokaklarını meydanlarını geride bıraktıklarına, bırakarak gitmek... ve gelenler ve gelmekte olanlarla, yaşanılmış mekanlarla yeniden doğmak... Bir kentte böyle yaşanır işte... Anılarla kimliklerle, meydanlarla, sokaklarla, parklarla... Başkent olduğu günden bu yana, her sokağında taşınan anıları ve tarihleri yaşamımızın en dokunulmaz yerinde büyüttüğümüz Ankara‘da insanca yaşayacağımız bütün mekânları yok ederek, bizi belleksizleştirmek isteyen hükümetler, meydanlarımızı katlettiler. Ulus Meydanı, Kızılay Meydanı, Tandoğan Meydanı, Sıhhiye Meydanı, Hergelen Meydanı ve Zafer Meydanı bir bir çalındı hayatlarımızdan. Bir kentte meydan yoksa orada demokrasi yoktur... Bir kentte gece sokaklarına güvenle çıkılan kent merkezleri yoksa Orada özgürlük yoktur... Bir kentte, bizden öncekilerin izleri yoksa, o kentte geçmiş yoktur... Bir kentte, yöneticiler benden başka bilen yok diyorlarsa, O kentte, öfke çoktur... Bugün Ankara‘nın meydanlarını yok ederek bizi evlerimize hapsetmeye çalışanlara, yaşam alanlarımızı daraltanlara, totaliter baskıcı ortam yaratanlara Söyleyecek bir çift sözümüzün yanında bir çift ayakkabımızı bırakacağız... Anlarlarmı bilmeyiz... Ama biz biliyoruz... Ankara‘ya, yaşamımıza dokunduğunuz her dakika aramızdan birisi ayrılıyor demektir.
Ankara‘ya dokunduğunuz her an, kapının önüne bir ayakkabı koyuluyor demektir. Ankara‘nın ayakkabıları sokaklara bırakılmış, yaşarken ölenlerin şehri olmasını istemiyoruz. Hükümeti ve Yerel Yöneticileri Uyarıyoruz... Dokunma Dokunursan Yanarsın. Yaşamımıza sahip çıkmak için Uyanıyoruz...Bu kent bizim...meydanlar bizim, sokaklar bizim...Özgürlük bizim..Başkent bizim.. Onun için buradayız. Bu bir defile, bu şehirde yaşarken ölenlerin isyanının defilesidir... Uyanışının defilesidir... def ile geldik, Meydanlarımıza, yaşamlarımıza, tarihimize, Başkentimize dokunanları def ile göndereceğiz.
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
DUYURU
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE YANGIN GÜVENLİĞİ BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ
