TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu’na bağlı odaların Mersin ve Toros Üniversitesi Mühendislik Fakülteleri öğrencileri tarafından 6-7-8-9 Mayıs 2014 tarihlerinde gerçekleştirilmek üzere düzenlenen “Mühendislik Günleri” etkinliği TMMOB ve Öğrenci Örgütlülüğü konusu ile 6 Mayıs 2014 Salı günü Mersin Üniversitesi Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde start aldı. Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim İnan’ın konuşması ile başlayan etkinlik, Toros Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Zeren, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyfettin Atar ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Soğancı’nın söz almalarıyla devam etti. Elektrik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Seyfettin ATAR`ın kouşma metnine yazımız devamından ulaşabilirsiniz.
Sn TMMOB Genel Başkanım Sn Mersin ve Toros Üniversitesi Rektörlerim Değerli Akademisyenlerim Sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının yöneticileri ve üyeleri Ve Değerli geleceklerimiz sizler Sevgili Konuklar TMMOB İl Koordinasyon kurulu adına hepinizi saygı ,sevgi ve dostlukla selamlıyorum.Bu yıl 4. sü Mersin Üniversitesi ve Toros Üniversitesi Mühendislik Fakultesi ile beraber düzenlenen Mühendislik günleri etkinliğine hepiniz hoşgeldiniz. Bugün özel bir gün ,bugün bizim için anlamlı, büyük bir gün. Bu gün ,6 mayıs 1972 tarihinde Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu`nun kurucusu Deniz Gezmiş ile birlikte arkadaşları Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan`ların inançları ve düşüncelerini, bedenleri ile ödediği günün 42. yılıdır. Kendilerini rahmetle,saygıyla ve sevgiyle anıyorum. TMMOB 1954 yılında 6235 sayılı yasayla 10 oda ve 8000 üyeyle kurulmuştur. Birliğimizin kuruluş yasasında amaçları arasında "Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının ortak gereksinmelerini karşılamak, mesleki etkinlikleri kolaylaştırmak, mesleğin genel yararlara uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere, meslek disiplinini ve ahlakını korumak; kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılmasında, ülkenin sanatsal ve teknik kalkınmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak. " yer almaktadır. TMMOB 60. yılında 24 oda ve 400.000 üzerinde üyesiyle doğadan, insandan ve emekten yana olan tavrını,sürdürdüğü mücadele geleneği ile büyüterek devam ettirmektedir. Değerli Katılımcılar ; Uygulanan neoliberal politikalar, herşeyin alınıp satılan bir meta haline dönüştürdüğü açıktır.Eğitim,sağlık,enerji,barınma gibi temel insani haklar,siyasi iktidarın eliyle rant alanlarına dönüştürülmüş ,Bu rant dağıtım ağında rüşvet-yolsuzluk gibi iddialar bakanlar kuruluna kadar uzanmıştır. Ülkemiz, İktidarın bu kadar açıktan rüşvet ağına düştüğü başka bir zaman yaşamamıştır. Enerji de dışa bağımlılığı azaltacağı gerekçesiyle yapılan çalışmalar ülkemizi felakete sürüklemektedir. Neredeyse satılmamış derenin kalmadığı yetmezmiş gibi, yapılması planlanan Nükleer Santralle geri dönüşü mümkün olmayan nükleer risk ülkeye taşınmaya çalışılmaktadır. Enerji ihtiyacı bahanesiyle sahip olacağımız tek şey bir nükleer çöplük olacaktır. Ülkemiz ,meydanlardan, sosyal paylaşım sitelerine varana kadar yasakların ülkesi olmaya doğru yol almaktadır.En son yaşadığımız 1 Mayıs /Taksim yasağı giderek diktatörleşen siyasi anlayışın emekçilere gaz ve TOMA‘dan başka birşey vaadetmediğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. 1 Mayıs‘dan önceki 15 gün içerisinde (15-30 Nisan ) 42 işçi,iş kazalarında hayatında kaybetmiştir. 2013 yılında resmi rakamlara göre 1200 civarında işçi ölümü gerçekleşmiştir. İnsanca yaşam koşullarının, meydanların yasak olduğu ülkemizde, emekçilerin tek özgürlüğü iş kazaları haline gelmiştir. Her köşe başına inşaat, AVM yapma hevesi ile şehirler inşaat şirketlerinin emrine sunulmuş durumdadır. Kentsel dönüşüm politikaları ile yoksullar şehir dışına itilmekte, yeşil alanlarımız imara açılmaya devam edilmektedir. Enerji Santralleri,çılgın projeler, köprü inşaatları v.s. Kamu yararı, doğal hayatın korunması, sürdürülebilir bir planlamadan uzak,sadece sınırsız kar anlayışıyla ele alınmaktadır. Fakat, bütün bu yağma ve baskılar, umut vaadeden durumları da yaratmakdan geri kalmayacaktır.Geçtiğimiz Haziran, Gezi Parkıyla başlayan ve bütün ülkeye yayılan eylemler, iktidarın bütün baskıcı ve yasakçı anlayışına bir cevap olarak tarihe geçmiştir.Geziden bu yana yaşananlar göstermektedir ki daha gidecek çok yolumuz var."bu daha başlangıç, mücadeleye devam" sloganı herhangi bir slogandan daha fazlasını ifade etmektedir. Değerli Dostlar ; Mersin ve TorosÜniversitesi Mühendislik Fakülteleri öğrencileri ve TMMOB Mersin İKK olarak ortak düzenlediğimiz bu etkinlikte Enerji Politikalarından , Gezi Direnişine ,İşsağlığı ve Güvenliğinden,Kentsel Dönüşüme ve Mühendislik Eğitimine kadar birçok konuyu tartışacağız. Yapacağımız bu tartışmaların eşit,özgür, adil bir dünya için katkı sunmasını diliyorum. Sözlerime burada son verirken Bu etkinlikğe emeği geçen. Tüm ögrenci arkadaşlarıma teşekkür ediyor.Konuşmamı Nazım‘ın dizeleriyle bitirmek istiyorum. "Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler göreceğiz... Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar, ışıklı maviliklere süreceğiz... " Diyor hepinizi saygıyla selamlıyorum. Seyfettin atar TMMOB mersin İKK sekreteri
|