· ŞUBE Giriş Sayfası

 BURSA ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 BALIKESİR   BURSA   ÇANAKKALE   YALOVA 
 

EMO Bursa Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 118

Tüm Sayılar

YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Yönetim Kurulu Başkanımız Erdal AKTUĞ'un 17.06.2007 tarihli Kent Gazetesi Köşe Yazısı
 

Siyasetçiler erken seçim telaşındayken, tuhaf rastlantılar içeren günler yaşıyoruz. Kuzey kutbunda 30 yılda %30‘u eriyen buz adalarından bahsediliyor. Düşünebiliyor musunuz? Dünyanın coğrafyası değişiyor. İklim değişiyor, coğrafya değişiyor lakin siyaset değişmiyor. Almanya‘nın Heiligendamm kentinde başlayan ve Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya, Kanada, ABD ve Japonya‘nın katılımıyla gerçekleşen G-8 Zirvesi de bir yandan sürüyor. Bu zirvenin konularından biri de 2012‘de bitecek olan Kyoto Antlaşması‘nın yerine ne geleceği idi. Bu nedenle "Başka bir Dünya Mümkün" diyenler Almanya‘da protestolarını sürdüler. Kimi çıplak, kimi sopalı, kimi pankartlı kimi nasıl bir yol buluyorsa. Hepsinin amacı yaklaşan felaketi duyurmak.

Bugün 17 Haziran Kuraklık ve Çölleşmeyle Mücadele Günü. Yerküremizin içinde bulunduğu ekolojik tahribat her geçen gün artıyor. Ama yukarıda dediğim gibi iklimler değişiyor, coğrafya değişiyor ama siyaset değişmiyor. Son günlerde basında Bursa Atatürk Stadyumunun, Fuar alanı civarına taşınacağı ve mevcut Atatürk Stadyumunun yerine ise alışveriş merkezi ve plazaların yapılacağı haberleri yer alıyor. Kent içinde en küçük bir çocuk bahçesine bile kıyamazken bu kadar önemli bir alana böylesine hoyratça davranılacak olmasını hiçbir akıl açıklayamaz. Bursa Akademik Odalar Birliği ve TMMOB Bursa İKK olarak 13 Haziran tarihinde yaptığımız ortak basın açıklamasında yapılacak işin tehlikesini belirttik. Basın açıklamasında yeni bir stadyumun nasıl olması gerektiğine dair görüşlerden sonra;

"Tüm bu olumsuzluklara rağmen bizi en çok endişelendiren nokta, yıkılacak Atatürk Stadyumunun yerine yapılması düşünülen alışveriş merkezi ve plazalardır. Yapılaşmış alanlardaki yoğunluk artışları ve rant amaçlı noktasal yoğunluk dönüşümleri, kentimizde trafik başta olmak üzere pek çok açıdan günlük hayatı çile haline getirmektedir. Bu yoğunluğu daha da arttıracak kararlar üretmek bu çileyi katlanılmaz hale getirecektir. Futbol karşılaşması olduğu günlerde yaklaşık 10-15 bin kişi hafta sonlarında Stad çevresinde yoğunlaşmaktadır. Ancak bu alana iş merkezi yapılması durumunda her gün bu kadar insan ve araç bu bölgeyi kullanmaya başlayacaktır. Böylesi bir yoğunluk artışının neden olacağı karmaşa hayal edilebiliyor mu acaba? Tek merkezli gelişen kentimizde, kent merkezine yoğunluk getirecek kararlardan kaçınılması zorunluluktur.

Zamanında bu kent, İpekiş Fabrikası ve Atatürk Lisesini ve Atatürk Kapalı Spor Salonunu kaldırıp Kültürpark‘a dahil etmeyi tartışırken, ne oldu da kentimizin önemli açık alanları pervasızca ranta kurban edilme çabalarına girilmiştir. Yoksa birilerini bu güzelim yerlerin adı mı rahatsız etmektedir. ?? Kentsel rant, kentlerle birlikte büyüyen bir olgudur. Sağlıklı bir kentleşme içerisinde ortaya çıkan rant kimseyi rahatsız etmez ve kentin daha da gelişmesi için en önemli dinamik haline gelir. Ama bir kentin yaşanmaz hale dönüştürülmesi, kentsel rantın da süreç içerisinde erimesiyle sonuçlanır. Bizim karşı çıktığımız kentimizin gelişmesi sonucunda oluşan rant değildir. Bursa kentinin can damarlarını kesecek nitelikte, noktasal yoğunluk artışlarıyla kendini gösteren talan edici ve yıkıcı ranta yönelik girişimlerdir. Santral Garaj‘ın Kent Meydanı Projesi adı altında aşırı yoğunluk yüklenmesi ile Bursa için içinden çıkılamaz bir sorun haline dönüştürülmesi yetmezmiş gibi, Atatürk stadyumunun kaldırılıp yerine alışveriş merkezi ve plazaların yapılması en açık ifadesiyle kentsel bir cinayettir. Bu nedenle Stadyumun başka bir yere taşınması gerçekleşse bile, yerine yoğunluk artırıcı bir faaliyetin getirilmesi asla kabul edilemez.

Eğer Atatürk Stadyum taşınacaksa yeni spor kompleksi için Metro ulaşım ağı içine alınabilecek daha uygun bir alan bulunmalı, eğer Atatürk Stadyumu taşınacaksa bu alan Kültürpark ile bütünleştirilmeli, kapalı spor salonu ve kapalı yüzme havuzu, halkımızın güncel kullanımında olduğu için rehabilite edilerek korunmalı ve kalan kısım kentin ihtiyacı  olan yeşil alan olarak düzenlenmelidir. Ancak o zaman bu kente hizmet etmiş olunur."  diye belirttik.

Bugün Babalar günü. Bir baba olarak, tüm çocuklara olan öncelikli borcumun onlara yaşanabilir bir dünya ve kent bırakmak olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımızın kurak, susuz, aç bir dünyada kalmaması için bu "ben yaptım oldu", "babalar gibi satarız" ,"babalar gibi yaparız" politikalarına karşı çıkarak, ben de "Yaşanabilir Bir Dünya Mümkün" diyorum. Babalar hep beraber Bursa için bu yaptık oldulara karşı çıkalım. Tüm babalarımızın gününü kutlar ve herkesi kuraklığa, çölleşmeye ve betonlaşmaya karşı mücadeleye çağırırım.