Nükleer Karşıtı Kongre, Mersin`de 16 Haziran 2012 tarihinde toplanarak, çalışma anlayışını ve yeni dönemde örgütlenmenin geliştirilmesi konusunu masaya yatırdı. Kongre sonunda açıklanan sonuç bildirgesinde, nükleer karşıtı mücadelenin `AKP`nin ve sermayenin karşısında toplumun demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesi olarak biçimlenerek geliştirilmesi gerekliliği` vurgulandı. Nükleer karşıtı örgütlenmenin antihiyerarşik, birey ve kurumların katılımına açık, yerel ve merkez ayrımı yapılmadan, taban örgütlerin güç ve iradesi üzerinden yükselecek bir örgütlenme için bir arada hareket edeceğinin de altı çizildi.
Mimarlar Odası Mersin Şube Konferans Salonu‘nda 16 Haziran Cumartesi günü gerçekleştirilen Nükleer Karşıtı Kongre‘nin açılışında konuşan NKP Sekretaryası Elektrik Mühendisleri Odası‘nın Yönetim Kurulu Yazmanı Mehmet Bozkırlıoğlu, ülkenin yaşadığı baskıcı ortama dikkat çekerek sözlerine başladı. Neoliberalizmin "Ekonomi; teknik, bağımsız ayrı bir disiplin olarak ele alınsın" dayatması içerisinde olduğuna dikkat çeken Bozkırlıoğlu, "Biz biliyoruz ki ekonomi siyasetten bağımsız değildir. Hangi sınıf ve kesimlerden yanaysanız, yani siyasetiniz neyse, ekonomiyi de ona göre yönetirsiniz" dedi. Nükleer enerji üretmek gibi çok düşünülerek verilmesi gereken politik bir kararın, sadece teknik sebeplerle zorunlulukmuş gibi anlatılmak istenmesine tepki gösteren Bozkırlıoğlu, şunları söyledi: "Bu kararın bu toprakları binlerce yıl etkileyecek bir karar olduğu nedense söylenmiyor. Uzun zamandır biz mühendislere de aynı şekilde deniyor ki ‘Siz sadece enerji arz ve talebini hesaplayın‘ ya da ‘Bunu da hesaplamayın, bunu da söylemeyin; sadece iletim kablolarını bağlayın, nasıl bir kablo bağlanacağına karar verin. Bunun dışında politikaya girmeyin, siyaset yapmayın. Politikayı sadece bize destek verenler yapsın.‘ Aslında görmek istemedikleri bizim enerji üretim ve tüketimine kamu yararı penceresinden baktığımız. Bizler biliyoruz ki tabipler birliğinin kuruluş yasasındaki amaç maddesinden çıkarılan ‘kamu yararı‘ndaki kamu sadece devlet dairesi anlamına gelmez ve çıkarılma sebebi aslında ‘halk, bütün‘ anlamına da geldiği içindir. Elektrik Mühendisleri Odası üyesinden aldığı gücünü bütünün/halkın yani kamunun yararını görmediği her yerde politikaya da müdahale etme, politika üretme, kamu yararını gözetme yönünde kullanmıştır, kullanmaya da devam edecektir." EMO Yönetim Kurulu Yazmanı Bozkırlıoğlu, Zeus‘un gerçek yüzünü gösterdiği için düşeceğini bile bile bir kayayı tepeye taşımakla cezalandırılan Sisyphus‘un söylecesini anımsatarak, kongreye katılanların da "Kral çıplak. Tanrılığa, peygamberliğe, padişahlığa soyunanlar doğruyu söylemiyor" dedikleri için burada olduklarını ifade etti. Albert Camus‘nun Sisyphus‘a verilen cezayı ceza olarak görmediğini; Sisyphus‘un ayağı her kaydığında tanrılara baş kaldırmış olmaktan gururlandığının anlaşılması gerektiği görüşünü de aktaran Bozkırlıoğlu, nükleer karşıtı mücadeleyi de bu duruma benzeterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugüne kadar ki nükleer santral mücadelesine baktığımızda taş bazen birkaç adım geriye kaysa da, iktidar bize biraz dinlen tamam yapmayacağım dese ve bizi rehavet ile sınasa da, ya da başaramazsak ve buralara santral yapılsa da, bizim mücadelemiz bitmeyecektir. Yapılırsa söktürecek ya da yenilerini yaptırmayacak olan bizim mücadelemiz ve azmimiz olacaktır. Her dönem ‘Nükleer santral kurmazsak karanlıkta kalırız‘la başlayıp, ‘Tüm ülkeler bu kaynaktan yararlanırken biz neden mahrum kalalım‘ ile devam eden cümleleri boşa çıkaran tüm değerli dostlar bugüne kadar bunu başardık, bu sefer neden olmasın. Bu santral kurulmayacak ve bunu sağlayacak olan bizleriz, Tanrılar bizi, bu sefer daha dik ve dikenli bir yamaçtan çıkmaya zorlamış olabilir. Dizlerimizi yalayan dikenler daha sivri, bizleri ezecek gibi omzumuzda duran taş daha ağır da olabilir, birbirimiz gözünde zaman zaman ‘Artık bitti, iktidar çok kararlı, bu sefer olmadı‘yı görüyor olabiliriz ama bunu engelleyecek olanlar biz değilsek; kim? Şimdi değilse, ne zaman?" "Mersin nükleerin çöplüğü değil, güneşin sofrası olsun diyenleri" selamlayan Bozkırlıoğlu, Nazım Hikmet‘in Güneşin Sofrasında adlı şiiri ile konuşmasını tamamladı. Nükleer Karşıtı Kongre‘de ortaklaşılan konular sonuç bildirgesi olarak yayımlandı.
|